Kitap tamam doğru konulara değinmiş 2015 yılında okudum. Ancak günümüz dünyasında karmakarisik bir çok duyguyu aynı anda yaşadığımız bizi kendisine esir eden ve geç kalmışlık duygusu ile bırakan, bir çok şeye yetisememe, kirli dünyada bu mümkün müdür mümkünse ne kadar mümkün ne kadar samimi evet insan azaltalim, daha az giyinip, daha az alalım, daha az yemek yiyelim peki yasanmisliklarin verdiği sirtimizda ki yükleri nasıl silecegiz bir anda ve tamamen bu ne kadar samimi?
SadeEge Erim · Okuyan Us Yayınları · 2021719 okunma
Evet, seçenekleri azaltırsanız kirli dünyanın yüklerini taşıma becerileriniz artar. Kadim inanışların ortak özelliği de budur: Sadeleşmek. Gereksizler giderse "Siz" kalırsınız ; kendinize olan saygınız arttıkça da daha mutlu olursunuz.
Kendinizi deneyimlemeniz ve analiz etmeniz farkındalığınızı gösteriyor. Günümüz de bu seviyeye erişebilmek olağanüstü bir yetenek. Malesef tüketim çağında yaşıyoruz ve insanlar android'leştiler. Tabi ki ilişkilerimiz de bundan payını aldı. Takdir edersiniz ki Zombileşmiş insanlığın ne dediği bir anlam ifade etmiyor. Onların sizi bir uzaylı olarak nitelendirmesi benim zerre kadar umrumda olmazdı. Burada siz mutlu değilseniz bir sorun vardır. Hayat her şeye sahip olmak ve düşünmek için çok kısa. Bu yüzden sevinçliysen gül, üzüldüysen ağla...
Büyük bir umutla almıştım ve bir o kadar da belki beklentimi karşılamaz umuduyla da okumaya başladım çünkü böyle yapmasaydım uğradığım hayal kırıklığı daha da fazla olurdu.
Kitaba gelirsek okumaya başladığımdan beri anladığım ve aklımda kalan tek şey fikirlerin tek başına aciz olduğu ve hergün farklı farklı şeylerden biraz biraz ilgilenen insanın aslında çok fazla iradesiz olduğu ve insanın karakterinin değişebilir olduğuydu 30 sayfaya kadar okudum ve bunlar aklımda kaldı. Aklımda kalan bu şeyler iyi şeyler mi evet ama benim için yeterli değil tabi diyebilirsiniz ki kitabı yarıda bırakırsan tabi bunlar sana yetersiz gelir fakat size şöyle anlatayım ne yaşadığımı: kitabın 30 sayfasına kadar geldim diyorum ama aslında 40'a kadar geldim ve o 10 sayfalık süreçte hiçbir şey anlamadığım için anladıklarımın 30 sayfa içerisinde sınırlı olduğu için 30'a kadar geldim diyorum. Bu 30 sayfa içerisinde anladığım bu şeyler toplasanız bir iki sayfadan ibaret ve ben bu bir iki sayfa dışında kalan 25-26 sayfa içerisinde inanın bana hiçbir şey anlamış değilim. Kitap çok güzel ve çok özel bir kitap fakat kitabı mahveden şey kesinlikle çevirisiydi. İlk defa bu kadar tekrar tekrar okuyupta anlayamadığım bir kitapla karşılaştım ve bu beni ziyadesiyle üzdü. Kitabın ediz yayınevinden çıkmış basımını almak istiyorum çünkü en çok okunan baskısı ve demek ki bu baskının çevirisi daha iyidir ve daha anlaşılırdır çünkü kitabın sayfa sayısı bile benim elimde ki kitaptan %100 daha fazla ama yine de alıp almamakla kararsızım çünkü yine bir şeyler anlamamaktan korkuyorum..
Bu yayınevi gerçekten pişmalık. Bunda sizin suçunuz yok. Ediz yayınevini tavsiye ederim inanın bana kitapları yazanın aynı kişi olduğuna inanamayacaksınız. Tercüman ve yayınevlerinin kalitesi okuma lezzetinizi doğrudan etkiliyor. iyi günler dilerim :)
Yorumunuz ve tavsiyeniz için çok teşekkür ederim. Kitabın ediz yayınevi baskısını alıp almamakda tereddüt ediyordum sayenizde almaya karar verdim umarım bu sefer okuduğumda bana çok şey katmış olur. Size de iyi günler dilerim :)
🍃Hayat bilinmezliklerle doludur.Milyonlarca kader birbirine bağlanmak için yazılmış insanlar insanlara değebilmek için doğmuştur.Kimisi acısıyla, kimisi sevgisiyle, kimisi hâyâsıyla...
Peki başarabilmiş midir beşer kendini bulmayı kendinin ışığında? Özünün Ademden beri süre gelen sevmek ve aldanmak olduğunu bunca düşün ortasında...🍂
Yüreğindeki sevgi,
sana kadar mı?
Yoksa, evine, akrabana kadar mı?
Taşar mı fakir sokaklara
taşmaz mı?
Yüreğindeki sevgi,
ırk kadar, din kadar mı?
Sarı mı, ak mı, kara mı?
Yüreğindeki sevgi,
halk kadar, memleket kadar mı?
Uzanır mı beş kıtaya,
uzanmaz mı?
Yüreğindeki sevgi hey dost
tariflere sığmaz mı!..