Öbür Divan, okuyucuları içe bakışa davet ediyor. İçimize bakmak… Sağla solla, öteyle beriyle uğraşmaktan kendimizi unuttuğumuz demlerde bizi, bize hatırlatıyor. Yazının projektörleri içimize yöneliyor. Başkalarını acımasızca eleştirirken, insafsızca silerken başkalarını hayatımızdan… Kardeşlik ahlâkı diyor, birlikte yürümek… İnsaf ehli olmanın gerekliliği, iyilik yapmanın elzemliliği…
Her şeyi alınıp satılan bir metaya dönüştüren günümüzün yaygın anlayışına karşı, “Dünya, menfaat dünyası değildir!” diye feryat ediyor Tenekeci. Menfaatten bir makineye dönüşürken herkes, hürmet diyor, merhamet… Gerçekten de ne çok uzağız hürmetten, merhametten. Saygıdan, sevgiden… Günümüzün en belirgin huylarından biri sanırım kıyıcılık ve kırıcılık. Bu huy aslında hepimizi yaralıyor, canımızı acıtıyor. Tenekeci, Öbür Divan’ında bu huylardan kesinlikle kaçıyor. “Yaptığımız her şey iyilik olsun ve iyiliğe kapı açsın” diyor. Kalabalığa, kabalığa, kibre, müstağniliğe karşı duruyor. Politikanın, kara siyasanın labirentlerinde yitip gitmeye de…