Onlar ümidin düşmanıdır, sevgilim,
akar suyun
meyve çağında ağacın,
serip gelişen hayatın düşmanı.
Çünkü ölüm vurdu damgasını alınlarına :
- çürüyen diş, dökülen et-,
bir daha geri dönmemek üzere yıkılıp gidecekler,
Ve elbette ki, sevgilim, elbet,
dolaşacaktır elini kolunu sallaya sallaya,
dolaşacaktır en şanlı elbisesiyle : işçi tulumuyla
bu güzelim memlekette hürriyet.
Bursa da havlucu Recebe,
Karabük fabrikasında tesviyeci Hasana düşman,
fakir köylü Hatçe kadına,
ırgat Süleymana düşman,
sana düşman, bana düşman,
düşünen insana düşman,
vatan ki bu insanların evidir,
sevgilim, onlar vatana düşman...
Nazım Hikmet RAN
"Anlamıyor onlar beni. Uygun bir ağız değilim ben bu kulaklara sanırım çok uzun zaman yaşamışım dağlarda. Bakın, bir yıldırım habercisiyim ben. Fakat onlar orada duruyorlar ve gülüyorlar bana ."
"Hiç kimsenin yararlanabileceğinden fazlasını tekeline alma hakkı yoktur. Milyonlarca insan açlıktan ölürken, zenginlerin yoksullara verdikleri şeyler, kusursuz bir iylik değil. kusurlu bir haktır. "
Karanlık aydınlıktan, yalan doğrudan kaçar.
Güneş yalnız da olsa, etrafa ışık saçar.
Üzülme, doğruların kaderidir yalnızlık.
Kargalar sürüyle, kartallar yalnız uçar.
Vakit tamam!.. seni terk ediyorum.
O bütün alışkanlıklardan
Ve bütün sıradanlıklardan öteye,
Yorumsuz bir hayatı seçiyorum.
Doyamadım inan,
Kanamadım sevgiye...
Apansız uyanırsan gecenin bir yerinde
Gözlerin uzun uzun karanlığa dalarsa
Bir sıcaklık duyarsan üşüyen ellerinde
Ve saatler gecikmiş zamanları çalarsa
Bil ki seni düşünüyorum
Bir vapur yanaşırsa rıhtımına bin, acil
Örtün karanlıkları masmavi denizlerde
Ve dinle kalbimi bak nasıl çarpıyor nasıl
O bütün özlemlerin koyulaştığı yerde
Bil ki seni bekliyorum
Bir sabah gün doğarken aç perdelerini, bak
Sevinçle balkonuna konuyorsa martılar
Kendini tadılmamış derin bir hazza bırak
Dökülsün dudağından en umutlu şarkılar
Bil ki seni istiyorum
Gecelerden bir gece uyanırsan apansız
Uzaklarda elemli, garip bir kuş öterse
Bir ceylan ağlıyorsa dağlarda yapayalnız
Ve bir gün kabrimde bir kara gül biterse
Bil ki SENİ SEVİYORUM.
Kimse bir Cemal Süreya gibi sevmiyor kadınını. Ve kimse bir Piraye kadar gururlu ama sevdasına sadık kalamıyor. Çok sevmelerin devri kapandı. Çok sevmelerin zamanı değil artık. Sevip kavuşmayı beklemenin devri değil bu devir. Kimsenin ardından yas tutulmuyor, ayrılığın acısı yılları bulmuyor. Şarkılarda aranmıyor, şirlere yazılmıyor artık kaybedilenler. Dokunmadan sevilmiyor, görmeden taşınmıyor kimse yüreklerde. Sevdaya dahil değil artık hiçbir şey. Sadık kalınmıyor verilen sözlere, yeminler kolayca bozuluyor artık. Emekle kazanılmıyor artık sevdalar. Gidenin hoşça kaldığı gelenin hoş geldiği devir bu devir. Çok güzel sevenlerin kendini çirkin hissettiği, çirkin sevenlerin kendini güzel zannettiği zamanı. Gidenin acısını gelenle kapatmanın zamanı.