Tırnaklarını saklayan bir kedi patisiyle Dokundu mu gözyaşlarına
Hiç
Ruh mübadelesinde albino bir kraliçeye sürüldünüz mü Hiç
"Kalbi kırık öleceğim" mi sanıyorsunuz
Hiç
Hayatıma patates baskısı bir son istiyorum mu
Hiç
Bir olmayacağız HİÇ
Öldüğünü kimseye söylemedim
Kırmızı oduncu gömleğinle, İnci Pastanesi'nin önünde
Kalbinin kapakları küçük yelpazeler gibi titredi, sonra kapandı
İçinde yakası açılmadık küfürler, ayıpçı Roman havaları kaldı.
O an mahallemizde kız çocuklarının neşeli evcilik tenceresine
Büyük bir futbol topu çarptı.
Kuru üzüm taneleri saçıldı havaya
Bu sebeple iyi olduğunu düşündük orda, şerbetli ve tatlı
Ama düğünlerde sen gibi güzel oynamaz kimse artık.
Orda kimsesiz bir mantar ile sohbet ettiğini
Bir gün zehrini bize tercüme edeceğini
Esmer bir kesinlikle biliyorduk
Orda tertipsiz bir melek gibi yoklamada
Buruşuk kanatlarını poker masasında unuttuğunu söylediğini safça
Ve tanrının sana gülümsediğini
Tekinsiz bir kesinlikle hissediyorduk.
Bir tek senin şiirin bu yüzden son dizesiz kaldı.