Müge
@Alinti_Defterim
Saçlarımda bir kızılderili reisi
Oturmuş barış çubuğu tüttürüyor.
Sabitlenmiş gönderi
Pembe gül yapraklarıyla dolu sarı bir tepsiye bakıyorum
Kuşlu kahve fincanım da içinde ters dönmüş
Yarasa falı türküsü söylüyor.
“Ben kendini sürekli olarak aşması gerekenim.”
“Hep en arsız dilencileri gönderdiniz yufka yürekliliğimin önüne; ve hep en iflah olmaz edepsizleri saldınız merhametimin üzerine. Böyle zedelediniz erdemimin inancını.”
Okur Takip Önerileri
Beethoven nasıl duyuyordu?
Kemik iletimi teknolojisinin asıl mucidi bu on sekizinci yüzyıl bestecisiydi.Kulakları sağır olduktan sonra piyanosuna bağladığı metal çubuğu,çalarken ısırarak çene kemiğindeki titreşimler sayesinde mükemmel biçimde duymayı başarmıştı.
“Elbette bir orman ve bir geceyim ben karanlık ağaçlardan: ama benim karanlığımdan ürkmeyen, gül çardakları da bulur servilerimin altında.”
“Gece oldu: Ancak şimdi uyanır tüm âşıkların şarkıları. Ve benim ruhum da bir âşığın şarkısıdır.”
"İnsan yanında biri olmazsa delirir. Kim olduğu hiç önemli değildir, yeter ki yanında olsun." Ağlamaya başladı. "Sana bir şey diyeyim mi? İnsan çok uzun süre yalnız kaldı mı hastalanır, yalnızlıktan hastalanır.
“Şöyle konuşur idrak eden kişi: Utanç, utanç, utanç – budur insanın tarihi!”
“İdrak eden kişi, hayvanların arasındaymış gibi dolaşır insanların arasında.”
“Yeni yollara gidiyorum, yeni bir söz geliyor dilimin ucuna; bütün yaratıcılar gibi, usandım eski dillerden. Artık aşınmış tabanlar üzerinde yürümek istemiyor ruhum.”
“Bir defasında şöyle demişti şeytan bana: “Tanrının da var kendi cehennemi: insanlara duyduğu sevgi.”
“İnsanın kendi öğretisinin kendi yangınından geldiği daha doğrudur!”
“Elbette bir göl var içimde, münzevi, kendi kendine yeten bir göl; ama benim sevgi ırmağım alıp götürüyor onu aşağıya – denize!”