Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Amo Rise

Amo Rise
@Amorise
Kapitalizm
Kapitalizm, her fırsatta kötüye kullandığı birikmiş zenginliğin sağladığı güçle değil, varolma mücadelesinde, modern toplumda ayakta kalmaya daha uygun bir sistem yaratması sayesinde kazanan taraf oldu. Bu sistem teknik gelişmeleri destekliyor, bireysel çabayı teşvik ediyor, tasarruf ve yatırıma büyük öncelik veriyor, başlangıçta pahalı görünen ancak kazandırdıklarıyla karşılığını veren donanımları kullanarak üretimi ucuzlatıyor, toptan üretim ve dağıtımda çok büyük tasarruf sağlıyordu.
Reklam
Para İşlerine Duyulan Tarihi Tiksinti
Ulrich von Hutten, hırsızlar, çapulcular, avukatlar, rahipler ve tüccarlar içinde en kötüsünün tüccarlar olduğunu söyler.
Monarşi
Tahtın bu denli popüler hâle gelmesinin bir nedeni belki de, dünyada kiliseden sonra en çok reklamı yapılan kurum olmasıdır. Krala bağlılığın duygusal nedenlerinin ardında, halkı kralı desteklemeye iten bambaşka bir sebep vardı; soyluları korkutup kontrol altında tutabilecek tek güç saraydı. Bir tiran, çok sayıda tirandan daha iyiydi; kurt ve çakal sürülerindense, bir aslan çok daha zararsızdı.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Kişisel Adalet
Hans Kohlhase, birkaç tane atını bir sakson derebeyine çaldırmış ve mahkemelerde hakkını almakta başarısız olunca, kayıplarına karşılık kendisine tazminat ödenene dek soygun, kundaklama ve haraç kesmekle uğraşacağını ilan ederek tüm Saksonya Prensliği'ne meydan okumuştu. Altı yıl boyunca haydutluk yapan Kohlhase, sonunda yakalanarak Brandenburg'da idam edildi.
Yapmayı seçtiğiniz şeyleri yapabilirsiniz; ama ne yapmayı seçeceğinizi seçemezsiniz.
Reklam
Her halükârda etkin olarak istediklerimi yapmaya meyilliyim. Ve neyin etkin olacağına karar veremediğim gibi, isteklerimi de önceden belirleyemem. Benim zihni dünyam çok basit bir şekilde bana kozmos tarafından sağlanmıştır. Neden su yerine meyve suyu içmeye karar vermedim? Hiç aklıma gelmedi. Peki yapabileceğim ama aklıma gelmeyen şeyleri yapmakta özgür müyüm? Kesinlikle hayır.
Bir şeyi yapıp diğerini yapmama niyeti bilinçte "oluşmaz", onun yerine bilinçte "ortaya çıkar"; keza bunun tersine sebep olacak dürtüler ve düşünceler de öyle.
Belli başlı kelimelerin göze çarpmayacak kod kelimeleriyle değiştirilmesi tekniği, in parabula yahut Cicero metodu olarak bilinen çok yaygın bir şifreleme metoduydu. Siyasi bakımdan değerli bilgiyi ticaret jargonuyla örtmede usta olan Venedikliler, bu yaklaşımı basit olarak, lettere mercantili yani "ticaret mektupları" olarak adlandırmışlardır.
Sayfa 290Kitabı okudu
Casusluk mesleği gerekli mi
Genel itibarıyla, erken modern dönem boyunca, casusluk sahtekarlık ve hainlikle ilişkilendirilmiştir; bu özelliklerin casusluğa yüklediği kalıcı surette olumsuz çağrışımlar, Fransız filozof Charles de Montesquieu'yü sıklıkla alıntılanan şu sözü ifade etmeye teşvik etmiştir: "Casusluk, dürüst şahıslar tarafından icra edilebilseydi, belki de hoş görülebilirdi; fakat şahsın [yani casusun) rezilliği şeyin [yani casusluğun) rezilliğine hükmedilmesine sebep olmaktadır." Venediklilere göre, casusluk faaliyeti kabahat ile gereklilik arasındaki bölgede bulunmaktaydı.
Sayfa 270Kitabı okudu
Müzik notasına gizlenmiş mesaj
Agostino Amadi, bu bölümün girişinde bahsedilen kriptoloji rehberi Delle Zifre'sinde Venedik'in kriptolojisinin erken şekilde gelişmesini ortaya koyan ilgi çekici bir anekdot anlatmaktadır. Kutsal Roma İmparatoru V. Kari, uzun hükümdarlığı döneminde bir seferinde, Doç Andrea Gritti'ye görünüşte herhangi bir enstrüman olmadan birkaç şarkıcı tarafından okunmak üzere yazılmış bir Rönesans şarkısı olan madrigal'a benzeyen bir belge göndermişti. Doç, müziğe dair hediyeyi aldığında, derhal Willaert'i ve meşhur müzisyenleri topladı ve onlara imparatorluk ezgisini Venedikli soyluların huzurunda okumalarını emretti. Fakat Willaert ve meslektaşları, kağıda baktıklarında dilleri tutulmuş halde kalakaldılar ve müzik notasını okuyamadılar. Dinlemeye gelenler şaşkına dönmüştü. Seçkin maestronun kabiliyetine ne olmuştu? Aslında, Willaert'in, Karl'ın müzik notasını okuyamamasının sebebi, bunun madrigal gibi gözüken fakat müzisyenin yüksek kabiliyetine rağmen, çıplak gözünde hiçbir mana ifade etmeyen bir müzik kriptogramı olmasıydı.
Sayfa 237Kitabı okudu
Reklam
Spy stuff
Konseydekiler, önde gelen bir Osmanlı devlet adamını Topkapı Sarayı'ndan gelen hayati istihbaratı Venediklilere vermeye ikna eden İstanbul'daki İtalyan bailo'ya, "Bab-ı Ali'deki menfaatlerimizi artıracak bir şahıs olarak Feridun Ağa'nın ruhunu satın alış tarzınızı alkışlıyoruz," diye belirtmişlerdi.
Sayfa 160Kitabı okudu
Sultanın Casusları
Osmanlı İmparatorluğu, diplomatik görevlendirmelere karşı bir çeşit kayıtsız tavrından yola çıkarak, istihbarat faaliyetlerinde de benzer bir merkezsizleştirilmiş yaklaşıma başvurmuştur. Bu da, resmi istihbarat operasyonlarının, çoğunlukla devletin mühim ihtiyaçlarındansa efendilerinin çıkarlarına hizmet eden, bireysel casus ağlarını organize eden ve denetleyen paşaların ve Osmanlı idaresinin diğer önde gelen idarecilerinin sorumluluğu olduğu manasına gelmekteydi.
Sayfa 105Kitabı okudu
Bilgece sözler.
Deccal dindarlığın kendisinden, aşırı Tanrı ya da gerçek sevgisinden doğabilir; tıpkı bir sapkının bir azizden, bir cin-çarpmışın bir yalvaçtan doğması gibi. Peygamberlerden kork Adso; gerçek uğruna ölmeye hazır olanlardan da; çünkü onlar genellikle birçok başka insanı da kendileriyle birlikte ölmeye sürüklerler, bazen kendilerinden önce, bazen de kendilerinin yerine.
Sayfa 672Kitabı okudu
Böylece kendini açıklayan evren, dünyasal kanıtların barınağı oldu.
Aristo'nun yazdığı her kitap Hristiyanlığın yüzlerce yıllık bilgi birikiminin bir bölümünü yok etti. Saygıdeğer pederler, Tanrı Sözü'nün gücüne ilişkin olarak bilinmesi gereken her şeyi söylediler; ama sonra Boethius'un Filozof'u yorumlaması, Söz'ün tanrısal gizinin kategorilerden ve tasımdan oluşan bir insan paradisine dönüşmesine yetti. Yaratılış kitabı, evrenin oluşumu konusunda bilinmesi gereken her şeyi söylüyor; ama Filozof'un fizik kitaplarının yeniden keşfedilmesi; evrenin donuk ve yapışkan bir maddeden yapıldığının tasarlanmasına, Arap İbn Rüşd'ün, dünyanın sonsuzluğuna neredeyse herkesi inandırmasına yetti.
Sayfa 648Kitabı okudu
Dilin gücü; sadece bir bakışa yapılan betimlemeye bakın.
Gerçekte bakışları sanığa dikilmişti; ("Korkma, senin iyiliğinden başka bir şey istemeyen kardeşçe bir topluluğun ellerindesin" dercesine) ikiyüzlü bir hoşgörü, ("Neyin senin iyiliğin için olduğunu bilmiyorsun, az sonra söyleyeceğim sana bunu" dercesine) buz gibi bir alay, ("Ne olursa olsun, ben senin tek yargıcınım, benim elimdesin" dercesine) acımasız bir ciddilik karışımı vardı bu bakışta.
Sayfa 512Kitabı okudu
1.366 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.