Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.36.38
Yegâne
Yegâne
@Aqra
127 okur puanı
Mart 2021 tarihinde katıldı
Okuma Hedefleri
Konuya ilgimin ve yazarın tarzının da etkisiyle çok akıcı bir şekilde bitirdim. Türk ve islamiyet kavramlarını sosyoloji, hukuk, dil, sanat ve çeşitli başlıklarla çok güzel incelemiş. Okunmasını öneriyorum, çok fazla yeni bilgi kazandırıyor.
Yazarın tarafsız yorumları ve bazen duygusal ifadeleri ayrı bir keyif kattı. İçerik ne güzelleme ne de kötüleme, iki yönlü araştırmaları paylaşıyor
Yetersiz bir tarih kitabı, çok beklentim yoktu ama kitabı bitirince bir mutsuz oldum. Tarih kötülüklerle dolu kirli sayfalardan ibaret. Güzel yanlarından çok kötü yanları ağır bastığı için bu cümleyi kullandım. Psikolojik problemleri olan, kendini yetiştirememiş bir sürü lider adıyla geçen saçma tiplerin nasıl kitleleri etkilediğini tekrar tekrar her sayfada gördüm. Ne yaptıklarını kendileri bile tam anlamıyla bilmemesine rağmen yetkili kişi oldukları için milyonları kendileriyle savaşa sürükleyip ve daha sonrasında yüz milyonlara etki eden acılarla donatılmış bir tarih. Öfke dolu sayfalarca yazı yazabilecek olsam da bir yere varmayacağı için sonlandırıyorum. İnsanlar bu dünyanın başına gelmiş en kötü felaket.
Çeviride zayıf bulduğun noktalar var. Yazarın anlatmak istediği psikolojik süreçlere biraz hakim olduğumdan mı yoksa başka sebepten mi bilmiyorum ama çok basit konuları çok anlamsız bir şekilde karıştırarak anlatmış. Amacı ve temeli güzel bir kitap fakat daha iyi yazılabilirdi
Okur Takip Önerileri
Çok başarılı bir çalışma. Toplum mühendisliğinden ve ülkemizdeki örneklerinden güzel bahsedilmiş. Yıllar önce yazar analizlerini ve araştırmalarını yazarken gelecek hakkında olabileceklerden bahsetmiş ve o geleceği şu an yaşıyor oluyor gerçeğimiz benim için etkiliydi. Sanki izlediğin bir filmde başrol tehlikeli sahneye geçerken televizyon başımda “Aman gitme” tarzı uyarır gibi okurken uyarmak istedim fakat olay her türlü oldu ve filmlerdeki gibi mucize gerçekleşmeyecek. Maalesef başarılı bir kötücül sonuçla yeis toplumu oluştu. Hiçbir veriye saygısı olmayan bir insan bile, bir arkadaşıyla sohbet ederken ülke ve umutsuzluktan illa bahseder. Rastgele bir internet yazısında yurtdışına giden ve gitmeye çalışan gençlerden yazı okur. Markete giderken illa bir fiyata şaşırır. Dinin pazarlandığı yerde Atatürk’e saygısızlık, kemalizmin pazarlandığı yerde dine saygısızlık. Laikliğin anlaşılmadığı, yanlış yaşandığı; dini inanışların şiddetli taraf şekline dönüştüğü, düşmanca düşüncelerin hüküm sürdüğü, kargaşa toplumundan herkese selam. Burada düşündüğüm ve yazdığım şeylerin en az 20 misli daha yazacaklarım var fakat yazarken de hem dikkatli olmak gerekiyor hem de bazen anlayacak insana bu da yeter deyip sınırlı bir şekilde sözlerimi bitiriyorum. Tek arzum herkesin insan olduğu ve insanca yaşadığı bir ortam. Bir kez ve dünya yaşına göre biraz yaşıyoruz. O yüzden daha güzel şeylere yoğunlaşmamız lazım. eğer ölmeden önce farkındalığımız olursa pişmanlık duymamamızı çok fazla azaltır bu yoğunlaşma. Fanatik olunan her şey zararlıdır!
Çok değerli bulduğum bir bilim insanın hem eğlenceli hem öğretici kitabı. Bence toplumun her kesiminin bilmesi gereken şeyler. Sonuçta hepimizin uzak da olsa yakın da olsa para ile işi oluyor. Bunun mantığını ve işleyişini anlarsak daha verimli işlerde bulunabiliriz.
Kitap genel olarak beğenilmemiş ve temel sebebi herkesin bildiği bilgileri aktarmasıymış. Bence en basit şeyleri anlatması genelde zor oluyor. Nefes alıp vermek basittir ama nefesin nasıl alınıp nasıl verildiğini, nelerin etkili olduğunu, nelerin değiştirilebileceğini, nelerin yanlış olduğunu vs. İşin tüm derinliği ile anlatmak kolay değildir. Evet kitaptaki bilgiler kendimizin de düşünüp bulabileceği fikirler fakat dünyadaki her düşünce bazıları için düşünüp bulunabilecek fikirler değil midir? Bir şeyin temelini kavrarsan gerisini anlamak daha kolay oluyor. Misal psikolojide öğrenme kuramlarını iyi kavrarsanız psikoloji hakkında önemli bir adım atmış olursunuz. Öğrenme kuramları inceleseniz aslında çok bir şey değilmiş dersiniz fakat iyice derinlemesine kavrarsanız her yerde karşınıza çıktığını fark etmeye başlarsınız bu kitap da biraz o tarz olmuş. Ben normalde başlarda yorumlardan etkilenip bırakmayı düşündüm sonra biraz odaklanıp okumaya şans verince güzel noktaları kaptığımı düşünüyorum. Bence şans vermelisiniz
Sert bir kitaptı benim için. Okurken ara vererek okumam gerekti çünkü sağlık problemleri ile aramda bir geçmiş var ve geçmişle yüzleşmek her zaman kolay olmuyor. Kitabı okurken gündelik hayatta yaşamadığım bazı duyguları yaşıyorum. Mesela yeis mesela bir mucizenin ardından gelen şaşkın mutluluk. İnsan gerçekten çok ilginç bir yaratık cümlesi klişe ama çok net bir cümle. Bu cümleyi duygu,düşünce ve davranışlara yorum olarak söylüyoruz genelde fakat iç mekanik sistemi birazcık keşfedince ilginç kelimesi çok çok hafif kalıyor. Bu bambaşka bir şey ve saygı duyulması gereken bir şey. Kitabı okurken çok küçülüyorsunuz o kadar küçülüyorsunuz ki o kocaman hırslarınız ve kendini beğenmişliğiniz yok oluyor. Sanki bir okyanusun ortasında yapayalnız kalmış gibi ya da bir uçurumun ucundan aşağıya bakıyor gibi. En iyi çıkardığım ders yaşamak gerektiği, çok fazla saçmalığa girmeden onurlu, güzel ve değerli bir şekilde yaşamak gerektiği. Hepimizin sonu aynı, önemli olan sona giderken nasıl bir süreçten geçtiğimiz. Çok fazla bir şeyleri büyütmeye gerek yok neticesinde hepimiz milyarlarca yıllık evrende binlerce yıldır yaşamış ve yaşamaya devam eden canlılarız. Ha bu arada o kadar da eşsiziz ki ne bizden bir tane daha olacak ne
de bizim yaşadığımızın aynısı yaşayabilecek olan. Kendinizin ve yaşadığınız evrenin değerini bilin.
Çok beğendiğim bir kitap oldu. Genelde önemli yerlerin altını çizmeye ve kısa tutmaya çalışırım fakat bu kitapta neredeyse her şeyin altını çizecektim. Okurlarına çok anlam katabilir fakat dikkatiniz ve ilginiz fazlaysa tokat gibi iner. Bazı yerlerde çok sert yorumların olduğunu düşünüyorum, belki bazı konular sert anlatıma sahip olmalı ama bazı noktalar çok keskindi kitapta. Okurken çevrenizden ve kendinizden çok manzaraya eşlik edebilirsiniz. Ve bu durumların altında ne tür etkenlerin olduğunu öğrenmek bir maceraya atılma hissi veriyor. Beni çok etkileyen bir kitap oldu, yazara çok teşekkür ederim
Uzun zamandır beni en etkileyen kitaplardan birisi oldu Çocukluğum.
Kitabı okurken çok karmaşık ve sık yaşamadığım duygular hissettim. Yeri geldi iğrenç bir duygu midemi bulandırdı, yeri geldi kederden yüreğim darlandı bazen de ufak sevinçler hissettim ama mutlu duygular çok azdı. Ben okurken bunları hissettim yaşayanın hislerini tahmin bile edemem. Karakter oluşumunda çevre ve aile etkisinin önemini fazlasıyla biliyordum ama bir başka bakış açısı olan yetenek ve deneyimler ilişkisine daha hakim oldum. Maksim Gorki belki de hayatın acımasız gerçekliğiyle bu kadar erken tanışmasa ve sıradan bir yaşantı ve zorluklar çıkaracak çevresi olmasa böyle güçlü bir kaleme sahip olamazdı. Bu yazdığı çıplak anlatım sayesinde kitap vücudunuza nüfus ediyor. Bir Gaspar noé filmi bittikten sonra gelen bulantı hissi ya da tarkovski filminden sonra gelen boşluk ve kendini arama düşüncesi gibi bir etki yaratıyor.
Korkunç gerçekler ve çok başarılı bir aktarım. Ölüme bakış o kadar ilginç ki, ya onlar insan değil ya da ben.
Kitap incelemesi yaparken kitabı tanıtmaktansa bende oluşturduğu duyguları aktarmayı daha çok seviyorum.
Son olarak en son yaşanan üzücü olay aşırı ilginç aktarılmış. Resmen bir şeyin üzerime pislik bir şekilde aktığını ve çekilemeyip o berbatlığı son noktasına kadar yaşadığımı ve üzerimde buruk bir keyfe benzeyen saçma bir duyguya sahip olduğumu fark ettim. Kitabın sonunda da yazdığı gibi varıp gidip insanların arasına karışmalıyım
Yazar kadınlar ve bu zamana kadar toplumsal, ekonomik, psikolojik ve akla gelebilecek insanı anlatan hangi gruplandırma(görmesini bilene) varsa hepsinde ne kadar haksızlığa uğradığından bahsediyor. Aslında ana konu sadece bu değil ama ben buna değinmek istiyorum. Farkındalığım vardı bu konuda fakat güçlü bir kadının düşüncelerinden okumak beni hem kıvançla hem de utançla doldurdu. Kıvancım her zorluğa rağmen başarabilen kadınların olması utancım ise yazarın 100 yıl önce yazdığı ve insanlık tarihinin varlığından beri süregelen sorunun hâlâ göze batar şekilde toplumumuzda mevcut olması. Birazcık insandan anlayabilen ve insan olduğunu düşünen kim varsa kadınların önemini ve değerini bilmeli. Fazlasıyla içerliyorum bu konuya çünkü çevremde çok karşılaşıyorum karşı cinse haksızlığa. İnsana ne erkek ne kadın gözüyle bakmamaya çalışan, sadece insan olarak anlam yüklemeye çalışan birisi olarak artık kadınlara obje veya hükmedilecek bir varlık gözüyle bakılmamasını şiddetle söylüyorum. Yazarın yazılarında okuduğumuz ve okurken başka farkındalıklara vardığım sonuçlar belki de hayal edebileceğimizin milyonda biridir. Ne görmediğimiz ne duymadığımız kadın ötekileştirmeleri ve zulümleri olduğunu hayal bile etmek istemiyorum. Yazılarda bahsedilen belki de bazı sorunlara göre en insancıl en insana yakın olanları..
Yaşamın anlamı bu kadar basit değerlerle algılanmamalı. İnsan kutsal bir varlık. Erkek, kadın veya başka bir kalıpla sınırlandırmadan sadece insanlığa değer vererek yaşayabildiğimiz özgür bir dünya umuduyla.. Esen kalın !
Gerçekten çok değerli bir kitap. Özellikle yaşamın kısalığı üzerine olan bölümün bazı yerleri zorunlu olarak küçük yaştan herkese aşılanmalı. İlk bölümü okurken düşünce tarzıma yakın çok fazla cümle ile karşılaştım fakat ikinci bölüme geçince resmen mest oldum. Bu sıralar zaman yönetimimin zayıf olduğunun farkındaydım ve kitabın ikinci bölüme bana tokat mahiyetinde oldu. Kitap direkt ismi neyse onunla alakalı değerli anlatıdan ibaret. Kendi yorumuma gelirse gençliğin en verimli zamanlarında yaşamın kısalığını mühim bir şekilde ders edinmiş birisi olarak bu incelemeyi okuyan herkese ricam ve tavsiyem ne kadar kendinizden ve zamanınızdan ödün vereceğiniz olay ve kişi varsa defedin. Bir noktadan sonra boşa geçen zamanınıza bir geri dönüş baktığınızda uçurum fazlaysa boğulacak kıvama gelebiliyorsunuz. Pişmanlık insanı yiyip bitiriyor. Birileri kırılır, üzülür diye hayır diyememekten vazgeçmenin tam sırası. Yıllar önce çok sıkı olduğunuz birisiyle geçmişi düşündüğünüzde hayır diyememelerle dolu bir ilişki görülmesi muhtemeldir. Fakat şöyle bir bakınca şu an o kişi yanınızda bile değil geçmiş hayır diyemediğin anlarla ve harcanan zamanlarla dolu. Ne kadar acı veriyor düşünmesi bile. Yazıyı en az bu kitap kadar uzun tutmam gerekir içimdeki hisleri ve düşünceleri aktarsam fakat kendim de çok fazla uzatmayı tasvip etmiyorum. Umarım düşüncelerim bir kişinin yararına olur
Mutlu Yaşam Üzerine – Yaşamın Kısalığı ÜzerineSeneca · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20217,5bin okunma
Kitabı okuduğum dönem ve kitabın tarif edilemez kalitesinden dolayı benim için unutulmaz kitaplar arasına girdi. Tiyatro yarışmasına katılmak istiyordum ve oyun yazmaya dair hiçbir şey bilmiyordum. Bu kitabın rehberliğinde nasıl yazılması gerektiğini çok iyi anladım ve yazmaya koyuldum. Biraz son dakika işi olduğu için tiyatroyu yetiştirmek adına teslim ettim fakat eksikliklerim vardı ve bunun farkındaydım. Bunu anlatma sebebim oyun yazmak hakkında hiç bir bilgisi olmayan beni oyun yazıp bir de üstüne yaptığı yanlışları fark ettirebilecek kıvama getirdi. Gerçekten şahane bir eser ne kadar övsem az.
İlişkiler çok fazla genelleyerek anlatılmaya çalışılmış. Konular yüzeysel anlamda geçerli olabilir fakat derine inildikçe geçerliliğini kaybediyor. Psikolojik, sosyolojik ve çevresel etkenlere değinilmiş ama sadece değinilmiş. Bence bunun önemi sadece örnek verirken söylenmek için söylenen bir şey değil. Biraz da benim kendi görüşümle de alakalı olabilir yorumum. Ben kadın erkek ilişkisinden ziyade insan ilişkileri olarak yorumlamaya meyilliyim. Kendini tamamlama yolunda oldukça ilerleyen insanların kadın veya erkek ne yapar, ne düşünür sorularından çok sadece karşısındaki insanı anlamaya ve ona değer vermeye yönelik hareket edeceğini düşünüyorum. Bu kadın ve erkek arasındaki duygu, düşünce farklılıklarını reddettiğim anlamına gelmiyor sadece temel anlamda benimsediğim görüşü ön plana çıkarıyor. Sıradan kadın ve erkek ilişkilerini yorumlamak için ideal bir kitap olabilir ama daha özeli düşünüyorsanız tatmin olamayabilirsiniz
Konulara ve alana hakimseniz çok beklentiniz olmamalı. Aynı sözler çeşitli şekilde yorumlanarak karşıma çok sık çıktı. Bence bu tarz kitaplar biraz daha kısa ve öz olmalı çünkü cümleler uzadıkça bazen verilmek istenen mesajı unutturabiliyor
Yalom her kitabında beni büyülemeyi başarıyor. Cümlelerinde hep kendime yakın hisler bulmam bana duygularımı paylaşabileceğim insanların var olduğunu bir kez daha kanıtlıyor. Bu yapıtında insan psikoloji ve felsefe hakkında bilgi edinebildiği gibi o dönemim önemli insanları hakkında da bilgi edinebiliyor. Okurken kendime çeşitli notlar çıkardım ve bunlar benim içim değerliydi. Bu alanlara ilgisi olan çoğu kişinin kendisi için bir öğreti bulması hiç zor olmayacaktır. Bu kısa ve öz kitap yorumumun ardından kendime çıkardığım notlardan bir tanesini de paylaşmak istiyorum belki bir okur için de verimli olur.
Bir aşka saplantılı hâle gelmek en büyük tehlikelerden birisi olmalı. İnsan karşısındakine doğaüstü anlamlar yükler, eşsiz bakar ve bir insandan fazlasıymış gibi ya da göklerden ona özel bahşedilmiş gibi mânâlar yükler. Fakat unutulan ya da aşkın gerçekliğin önüne perde çektiği bir durum var. Karşıdaki kişi ile her ne kadar özel anlar yaşasan bile bu sadece yaşanması gereken doğal bir akış olduğu için yaşandı, sen olmasam başkasıyla da yaşanabilirdi ya da siz hariç bu duyguları başkası da yaşamıştır ya da yaşayacaktır. Her neyse bize saplantı haline getiren aşkın özünde olaylara ve kişilere gereksiz özel anlamlar yüklememiz, bu davranıştan vazgeçtiğimiz zaman gerçekliğin çıplaklığıyla baş başa kalabilir ve onun o kadar da büyütülmeyecek bir şey olduğunu daha iyi anlayabiliriz.
