Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Arif

Arif
@Arifist
Yazılım Mühendisliği
73 okur puanı
Kasım 2020 tarihinde katıldı
İnsan ne kadar isterse istesin, unutması olanaksızdır. Her şeyin, geçilmesi tehlikeli olan bir sınırı vardır. Bu sınır bir aşıldı mı artık geriye dönüş yoktur
Reklam
Yalnızca ölümden korktuğu için yaşayabilir mi bir insan? Onu şu anda hayata bağlayan tek şey bu korku.
Ne tuhaf oluyor şu insanlar! Kimse, içinden mucize olduğuna inansa bile itirafa yanaşmaz! Siz bile, “belki de yalnızca bir rastlantıdır, ” diyorsunuz: Kendi düşüncelerine karşı öyle büyük korkuları oluyor ki insanların Rodion Romanoviç, tahmin bile edemezsiniz!

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Ben tabii bütün suçu kaderime yüklüyor, kendimi ışığa, doğru yolu bulmaya susamış bir insan gibi gösteriyordum; sonunda, hiç ayrımsız herkes üzerinde kesin etkisi olan, insanı hiç yanıltmayan, kadın kalbini yola getirmede en güçlü, en şaşmaz yola başvurdum. Bu yol, herkesçe bilindiği gibi, övmedir. Dünyada açık yüreklilikten zor ve övmeden kolay bir şey yoktur. Açık yüreklilikte yüzde bir değerinde bile olsa, bir nota falsolu oldu mu, uyumsuzluk hemen fark edilir; övmede ise, baştan sona bütün notalar falsolu bile olsa, yine de kulağa hoş gelir, zevkle dinlenir. Övgü ne kadar kaba olursa olsun, yine de en azından yarısı, övülene gerçek gibi gelir ve bu toplumun her katmanında böyledir.
Yaşamanın ne kadar güzel bir şey olduğunu anlayabilmek için ölümü istemiş olmak lazımdır.
Reklam
Katil olmadığı halde, altı cana kıymış bir caniden daha korkunç insanlar gördüm.
İçimde yaramı boyuna kurcalayıp verdiği acıdan zevk alma ihtiyacı vardı ki, felaketimin büyüklüğünün bilincine varmak cidden zevk veriyordu.
Tanrının insanlara geleceği açıklayacağı güne kadar insan zekâsının yalnız şu iki kelimede toplanacağını hiçbir zaman unutmayın: Bekle ve ümit et.
Aptalca mutlu olmaktansa, nedenini bilerek mutsuz olmak daha iyidir.
Hiç olmazsa tek bir insanla, sanki kendi kendimleymişim gibi her şeyi konuşmak istiyorum.
Reklam
Kendini nehre atmamasının sebebi belki de benim sudan daha korkunç olmamdır.
İnsan kalbinin yüceliğine duyduğu ölçüsüz inancın kurbanıydı.
Güneşin ışığı altında etrafımda dolaşan bir küçük sineğin bile dünyanın bu uyumu içinde bir yeri var ve bunu biliyor. Üstelik mutlu, yalnız ben bunun dışındayım.
Bu devir sıradan insanın en parlak zamanı; duygusuzluğun, bilgisizliğin, tembelliğin, yeteneksizliğin, hazıra konmak isteyen bir kuşağın devridir. Kimse bir şeyin üzerinde durup düşünmüyor. Kendisine bir ülkü edinen çok az. Umutlu birisi çıkıp iki ağaç dikse herkes gülüyor: “Yahu bu ağaç büyüyünceye kadar yaşayacak mısın sen..?” Öte yanda iyilik isteyenler, insanlığın bin yıl sonraki geleceğini kendilerine dert ediniyorlar.
Ruhun temizlenmesi için en iyi yol insanın geçmişini pişmanlıkla hatırlamasıdır.
52 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.