Oysa bir bardak su yetiyordu saçlarını ıslatmaya
Bir dilim ekmeğin bir iki zeytinin başınaydı doymamız
Seni bir kere öpsem ikinin hatırı kalıyordu
İki kere öpeyim desem üçün boynu bükük
Allah'tan başka gerçek dostu olmadığını anlayan ve yalnız O'na ibadet edip yalnız ondan yardım dileyen bir kul: güven, saygı ve sevgi hislerini zihin ve gönül dünyası için hakim kılar ve kendisini Rabbinden uzaklaştıran korku, kaygı, panik durumlarından sıyrılır.
İçki ile sarhoş olan da, dünya ile sarhoş olan da namazda ne dediğini bilmez, ne okuduğunun farkında olmaz. Ancak insan, okuduklarının ve namazdaki hareketlerinin ne anlama geldiğini anladığında, namazda ikameyi, huşuyu ve aşkı yakalar.
"Çünkü insan Rabbini terk etse de, Rabbi asla onu terk etmez. İnsan kendisini gözden çıkarsa da, Rabbi asla onu gözden çıkarmaz. İnsan kendisini unutup kendisinden geçse de, Rabbi hep onun yanındadır ve Rabbi asla kulunu unutmaz."
İnsan içi su dolu bir bardağı beş dakika tutarsa kolu ağrır. O, bardağı on beş dakika tutarsa kan dolaşımı etkilenir, kolu uyuş- maya ve ağrı artmaya başlar. Ancak o, aynı bardağı, yarım saat tutarsa yoğun bir ağrı tecrübe eder. Halbuki suyun ağırlığı aynıdır ama insana suyun ağırlığını hissettiren, onu taşıma zamanının uzamasıdır.
Tıpkı bu suyun ağırlığı gibi, insanın zihnini kilitleyen stres, sıkıntı ve dertler de Allah'a havale edilmesi gereken ağırlıklardır. İnsan, onları taşımaya devam ederse onu yoğun stres, depresyon, zihin kilitlenmesi ve başarısızlık kıskaca alır.