" Sen bir yerde bulunuyordun. Yumuşak bir yerdeydin.Sert köşelere çarpmaktan yorulan aklımın durgun ve sürekli bir aşk içinde ancak seninle birlikte dinleneceğini biliyordum."
"Insan korktuğu halde yaşıyor. Bir şeyler yapmak istediği için,korkunun gölgesinde kendini oradan oraya vuruyor.Çok acıklı durumlara düşüyor insan,dostlarım!"
"..kendimle konuşurken bile onun hoşuna gitmeye çalışıyordum, ara sıra ellerimin bulaşığıyla gidip onun uyuyuşunu seyrediyordum, demek onu seviyordum,demek onu seviyorum diyordum kendi kendime."
"Sen meramını bize teslim et. Bu ruh, bu tende oldukça, seruvenine uygun bir kıssa yakıştırırız elbette. Nerede olursa olsun, bir insanın üstüne bu kadar yaşantı yığılsında, bir başkasi onlardan bir şey çıkarmasın, mümkün mü?"
Eleştirel ve distopik bi kitaptı. Çok begendim. Bu karantina günlerinde, okumaya baslarken suan yaşadığımız korkuları kitabı okurken de hissettim. Çünkü her ne kadar bulaşılabilir bir virüs olmasa da bulaşılabilir bir körlük anlatılıyor kitapta. Yaşanan bu körlüklerin hayati nasi bi duruma getirebileceği... En basit şeylerin bile aslinda nasıl kıymetli olduğunu..Bir kör icin gunaydin kelimesinin kıymetini...Kitabi özellikle gece 12 den sonra ve karanlıkta okumamin(telefondan okudugum icin) beni normalden daha fazla etkilemiş olabileceği kanaatindeyim. Ancak kesinlikle tavsiye edecegim bi kitaptı.
KörlükJosé Saramago · Can Yayınları · 2015104,2bin okunma