Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Memedd

Memedd
@Av_memedd
Avukat
Anadolu Hukuk
Ankara
23 Haziran
232 okur puanı
Ocak 2020 tarihinde katıldı
Sabitlenmiş gönderi
Zaman kısa, ben yorgunum, yol uzun. Abdurrahim Karakoç
Reklam
Eğer bir alkoliğin günün o ilk yudumunu arzuladığı kadar yaşamı arzulamıyorsan, bil ki hayatta olmayı hak etmiyorsun! Üstelik bir alkolik daha o ilk yudumda hatırlar alkole bağımlı olduğunu. O an anlar içkisiz yaşayamayacağını. Ama insan o kadar aptal bir hayvan ki hayata bağımlı olduğunu ancak ömrünün sonunda anlıyor. Hatta son nefesinde. Alkoliğin daha ilk yudumda anladığını Ayık olan ancak son nefesinde fark ediyor!
Memedd
@Av_memedd·Bir kitabı okumaya başladı
Zamir
ZamirHakan Günday
8.1/10 · 4.558 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
... Ve insanlar, ah, benim insanlarım, yalanla besliyorlar sizi, halbuki açsınız, etle, ekmekle beslenmeğe muhtaçsınız... Ellerinize ve yalana dair - Nazım Hikmet
"... Dinlemesini biliyorsun, ki bu mühim bir meziyettir. Hiçbir şeye yaramasa bile insanın boşluğunu örter, karşısındakiyle aynı seviyeye çıkarır!”
Reklam
Bazen düşünürüm, ne kadar garip mahluklarız? Hepimiz ömrümüzün kısalığından şikâyet ederiz; fakat gün denen şeyi bir an evvel ve farkına varmadan harcamak için neler yapmayız? Ben bile bu yaşta işimle gücümle meşgul olacağım yerde radyo başına oturup saatlerce, bir kere bile gidip görmediğim, -tabiî sinemalardaki havadis filmleri hariç- futbol maçlarının, boks güreşlerinin hikâyesini dinliyorum.
Eğer yaşamak kelimesinin mânası her şeyden mahrum olmak ve ıstırap çekmekse, her an küçülmek ve bunu nefsinde her lâhza duymaksa, bir türlü aşamayacağı bir çemberin içinde durmadan çırpınmaksa, süphesiz ben de, benimkiler de en derin şekilde yaşıyorduk. Yok, bu kelimenin içinde biraz ruh ve imkân genişliği, birtakım hakları duymak, o içten sevinmeler, dışa karşı bir parçacık güven, etrafınızla müsavi şartlar içinde rahat bir karşılaşma filân varsa, o zaman iş çok değişir.
Ne diye durup dururken gelir, elâlemin rahatını kaçırırlar. Biz kendi âlemimizde yaşayan insanlarız! Her şeyimiz kendimize göredir.
Önsöz'den
Gökyüzü öyle yıldızlı, öyle berraktı ki, onu gören kendine sormadan edemezdi: Nasıl oluyor da böyle bir göğün altında türlü türlü suratsız, kaprisli insan yaşayabiliyor?
Sayfa 3
Yavaş yavaş, öfkem yerini acıya, ardından umutsuzluğa bıraktı.
Reklam
Sınavla karşılaştığımızda genellikle öfke ya da umutsuzlukla tepki gösteririz; bize haksızlık gibi gelen şeyi haklı olarak reddederiz. Ama öfke sağırlaştırır, umutsuzluk kör eder. Bize sunulan büyüme fırsatını kaçırırız. Bu durumda sert darbeler ve yenilgiler birbirini izler. Üzerimize çullanan şey kader değildir, mesajını yenilemeye çalışan hayattır.
Tanrım, insanın sevmediği bir evreni kucaklaması ne kadar zordu!..
733 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.