Aynur Cengiz

Aynur Cengiz
@AynuR_GokmeN
Zerda Ayas

Zerda Ayas

@zerdaayas
·
1yıl
“Dünyaya geldiğin gibi, gitmek de elinde değil.”
Reklam
Bu giysiler içinde, Lotte, gömülmek istiyorum, onlara senin elin değdi, kutsandı; babandan da bunu istedim. Ruhum, tabutun üstünde süzülüyor. Ceplerim aranmasın. Seni ilk defa çocukların arasında gördüğüm zaman göğsünde taşıdığın bu soluk kırmızı fiyong - ah, çocukları bin defa öp ve onlara talihsiz arkadaşlarının yazgısını anlat. Sevimliler! çevremde fıkır fıkır kaynaşıyorlar. Ah, nasıl kilitlendim sana! ilk andan itibaren seni bırakamadım! - Bu fiyong benimle birlikte gömülsün. Doğum günümde onu bana armağan ettin! Bütün hepsini nasıl da içime çektim! - Ah, yolun beni buraya getireceğini düşünmedim! - - Sakin ol! yalvarıyorum, sakin ol! - Dolduruldular - On ikiyi vuruyor! Öyleyse tamam! - Lotte! Lotte, elveda! elveda! -
Senin için ölmek mutluluğuna ermiş olmam! Lotte, senin için can vermek! Yaşamının huzurunu ve hazzını yine yaratabileceksem, senin için cesaretle, sevinçle ölmek istedim. Ama ah! sevdikleri için kanlarını akıtıp, ölümleriyle dostlarına daha yüz defa yeni bir hayat kıvılcımı vermek, ancak az sayıda soyluya bağışlanmış

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
En uzak kaynağa gidip şifa arayan, ama hastalığı daha da artan, yaşamı daha da acıyla sürecek bir hastayla alay eden, umarsız gebersin! vicdan azabından kurtulmak ve ruh sıkıntısından sıyrılmak için, kutsal mezara hac yapan bungun kalbe tepeden bakan. Tabanları açılmamış yola basan her adımı, ürkülü ruhunu dindiren bir damla olan ve her günün yolculuğundan sonra bir çok sıkıntıdan hafiflemiş yürek, rahat uyur. - Siz minderlerine kurulmuş lâf ebeleri, buna hezeyan mı demeniz gerekir? - Hezeyan! Ey Tanrım! gözyaşlarımı görüyorsun! İnsanı bunca zavallı yaratıp, ona bir de, bir parça fakirliğini, sana olan bir parça güvenini gasp eden kardeşler vermek zorunda mıydın, ey Rahman! Zira şifa veren bir köke, bağ çubuğunun gözyaşlarına olan güven, bizi saran her şeye, her saat öylesine ihtiyaç duyduğumuz şifayı ve hafifleten kuvveti veren sana olan güvenden başka nedir ki? Ey bilmediğim Peder! Aslında bütün ruhumu dolduran ve yüzünü benden çeviren Peder, beni kendine çağır, daha fazla susma! susuşun bu susamış ruhu dindirmeyecek - Ve beklenmedik bir şekilde geri gelen oğlu, kendisine sarılıp şöyle seslenirse, buna bir baba öfkelenebilir mi: İşte yine geldim, babacığım! Daha fazla dayanmamı istediğin yolculuğumu yarıda kestiğim için bana öfkelenme. Dünya her yerde bir, çaba ve çalışmanın karşılığı ücret ve sevinç; ama ben bunu ne yapayım? ben senin olduğun yerde iyi oluyorum ve senin yüzünü görerek acı çekeyim, zevk alayım. - Ey ulu Tanrım, sen kovar mısın onu?
Bazen kendime diyorum: Senin yazgın biricik; diğerlerini mutlu say - hiç kimse böyle eziyet çekmemiştir. Sonra ilkçağlardan bir şairi okuyorum ve onda sanki kendi kalbimi görüyorum. Bunca çok şeye dayanmam gerekiyor! Ah, benden önce de insanlar hiç böyle sefil oldular mı?
Reklam
79 öğeden 31 ile 45 arasındakiler gösteriliyor.