İnsan yaradılışı kusurludur. En parlak yıldızların bile üzerinde lekeler vardır. Miss Scatcherd'inki gibi gözler yıldızların parlaklıklarını görmezler de ancak bu ufak tefek lekeleri seçerler.
Her insan birilerini, bir şeyleri sevmeyi gereksinir. Ben de sevilmeye daha layık birilerinden, bir şeylerden yoksun olduğum için, küçük bir korkuluk kadar partal, soluk olan bu zavallı oyuncağı sevip bağrıma basmakla avunuyordum.
Sayfa 42 - Can Sanat Yayınları 24.BasımKitabı okudu
Doktor bey iyimsersiniz, İyimserlik değil bu, sadece bu yaşadıklarımızdan daha kötüsünün olabileceğini hayal edemiyorum, Bense, kötü yürekliliğin ve kötülüğün sınırı olabileceğine güvenmiyorum.
Sayfa 144 - Kırmızı Kedi Yayınları 34.BasımKitabı okudu
Nasılsınız, doktor bey, diye sormuştu kuşkusuz, zayıflığımızı belli etmek istemeğimizde, İyiyim, deyip geçiştiririz ya öyle söylemişti, hatta ölecek durumda olsak bile iyiyiz deriz, kabaca buna yiğitliğe bok sürdürmemek denir.
Sayfa 39 - Kırmızı Kedi Yayınları 34.BasımKitabı okudu
''Ama bir şeyi bilmelisin, Simon. Beni gerçekten düş kırıklığına uğrattın.''
''Bu dünyada her zaman adilce işler yapılmadığını en iyi sen bilirsin diye düşünmüştüm.''
İnsan varlığının her şeyden önce korkulardan ibaret olduğunu o günlerde anlamıştı. Ne var ki herkesin en büyük korkusu fâni oluşumuz ve bizlerden geriye hiçbir şeyin kalmayacağıydı. Öncesinde hiçbir katkıda bulunmadan bu dünyadan göçecek olmak ürkütücüydü.
''...Korkunun bir evi vardır.'' Parmağıyla şakağına dokundu. '' Burada, yukarıda. Ve burası aynı zamanda onun karşısına dikilebileceğimiz tek yer....''