Baran Tercan
@BBaranTercan1283
Okumak sebep, yaşamak sonuç.
Tarih Edebiyat
49 okur puanı
Ağustos 2021 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitaplar
Okuma Hedefleri
Sabitlenmiş gönderi
Öyle yıkma kendini,
Öyle mahzun, öyle garip...
Nerede olursan ol,
İçerde, dışarda, derste, sırada,
Yürü üstüne - üstüne,
Tükür yüzüne cellâdın,
Fırsatçının, fesatçının, hayının...
Dayan kitap ile
Dayan iş ile.
Tırnak ile, diş ile,
Umut ile, sevda ile, düş ile.
Dayan rüsva etme beni.
Sayfa 81Kitabı okudu
Türk Mutasavvıflarının Farkı
...Tahta kılıçlarla kâfirlere karşı harp eden, maiyetindeki bir avuç müritle yüzbinlerce kişilik düşman ordusunu ezen, kaleler alan, küfr diyarında kılıç kuvvetiyle İslamiyeti yayan bu mücahit Türk mutasavvıfları ile tekkelerinde sakin, donmuş bir hayat geçiren Arap ve Acem mutasavvıfları arasında büyük bir fark vardır.
Halka ait olan her şeyi mutlaka bayağı ve hakir görmek suretiyle kendilerine cemiyette imtiyazlı bir yer ayıran eski medreselilere göre"Mevzû-i ilm-i edeb, kelâm-ı Arab'dır"
Okur Takip Önerileri
Ozanları ve kopuzcuları mevcut olmayan hiçbir Selçuklu ordusu yoktu; onlar zafer gününü takip eden mesut akşamlarda, ellerinde kopuzlarla o günkü kahramanlık sahnelerini yaşatacak destanlar inşâd ederlerdi [okurlardı].
Hele sınır boylarında oturan uç aşiretleri yaşam ve geçim şartlarıyla anane bakımından eski seyyar Türk ordularının haşin ve cengaver ruhunu taşıyordu.
Ozanlar
...bununla beraber, ta Attila'nın ordusundan başlayarak, eski Türk ordularında hükümdarın yanı başında mutlaka ozanlar da bulunuyor, kopuzlarla çaldıkları kahramanlık şiirleri bütün bir kavmin zevkini okşuyordu.
Sayfa 343Kitabı okuyor
Yüreksiz yiğit çok yaşar, çünkü yiğidi yüreğinden tutup yüreğinden vururlar.
Dünya ölümlüdür. Neye çabalasan ölüme çabalarsın!
...para bırakacağına saygılı ad bıraktı.
Şu anda okuyor
%1 (1/95)
Farsça ve Arapça'ya kıymet verildi
Eğer Selçuklular millî dile kıymet ve ehemmiyet vererek onun gelişmesine çabalasaydılar, daha Osmanlı devletinin teşekkülünden önce Anadolu'da oldukça zengin bir edebiyat vücut bulurdu.
Herhalde Mevlânâ'yı iyice bilmeden Anadolu'daki ilk Türk eserlerini anlamanın mümkün olamayacağı ilmî bir gerçektir.
Mevlana ve eleştirildiği popüler konu üzerine
Tersim ettiği [çizdiği] bazı müstehcen hayat safhalarında biraz fazla realist olması, Mevlânâ'ın şahsiyeti ve Mesnevî'nin yazılışındaki maksat düşünülünce hiçbir suretle muaheze edilemez [eleştirilemez].
Biz Bektaşilik ve ondan pek az farklı olan Kızılbaşlık ile Ahilik arasında âyin ve erkân bakımından büyük benzerlik görmekteyiz.
Ahiler hakkında
İçlerinde birçok kadı ve müderris de bulunan Ahilik teşkilatı herhangi bir esnaf topluluğu değil, o teşkilat üzerine istinat eden ve akidelerini o vasıtayla yayan bir tarikat sayılabilir