Nasıl dönerim hem
Utanıp utanıp
Nasıl geçerim bunca geceden
Küfre düşen alnımla..
Aşklı çocuklara dönüp
Şehri hatıramla ağlıyorum.
Kendimi inandırdığım sözün
O esmer tayfıyla..
Tecrübeye çıkan çocuklar bilir
Karanlığa karışan nefsin
Gecenin inancında nasıl çürüdüğünü
Ve ben burada
Bu kutsal bağrın huzurunda şahitlik ederim ki
Eksilişin yankısını duyuyorum
Çekilen suyun sızınsından...
Sıtmalı ruhum görüyor
O ham perdeyle kapanan gözlerimin
Telâşla kapıldığı çırpınışı..
Bu yüzden kelimelere nüfuz edemem
Sara nöbetleriyle kalırım öylece
“Bu 72. Koğuş hikâyesi çok trajiktir bende; yani yazılışı. Bir gece sabaha kadar uyumadım, yazdım. Çok severim bu hikâyemi. Siz de benim kadar sevin, Mazal Levi. Size pırıl pırıl gelecekler dilerim.”