Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Nil

Nil
@Begonvillll
Hemsire
2525 okur puanı
Aralık 2019 tarihinde katıldı
231 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Uzun zamandır kitaplığımda olan, okumaya kıyamadığım eserlerden birisiydi. Aytmatov bence en özel yazarlardan birisi.Her okuduğumda dünyamı değiştiriyor . Gülsarının güzelliğiyle büyülerken, aslında Tanabayın hayatını konu alır. Cins ve ünlü bir yorga olan Gülsarının doğumundan ölümüne kadar ki zamanı ele alır. Ama kitabın asıl konusu devrime inanmış Tanabay’ın( Kırgız gençlerin) yaşadıklarını daha çok üzüntülerini, hayal kırıklıklarını anlatır. Vatan için mücadele edenlerin haksızlığa uğradığını gözler önüne seriyor . Yoldaşlarını tek tek kaybeden Tanabaya çok üzüldüm . Kitap sadece Gülsarıya değil, gençliğine, savunduğu ideolojiye, hayallerine vedadır . Oldukça hüzünlü bir eser. Bazı yerlerinde gözyaşlarıma engel olamadım. Bu sıcacık kitabı okuyun tavsiye edilir. Keyifli okumalar .
Elveda Gülsarı
Elveda GülsarıCengiz Aytmatov · Ötüken · 201516,1bin okunma
Reklam
656 syf.
·
Puan vermedi
·
8 günde okudu
Charles Dıckens’ten duygu yüklü bir kitap. Küçük insanların büyük umutları.... 19.yy Victoria döneminde yazılan eser; dönemin sosyo-kültürel seviyesini, eşitsizlik ve sınıflaşma olgusunun ön planda tutulduğunu okuyucuya hikayeleştirerek çok güzel yansıtmış. Baş karakter Pip’in hayatını ele alır . Çocukluğundan yetişkin dönemine kadar ,yetiştirilme tarzından, büyüdüğü ortamın bir çocuğun üzerinde ki etkilerinden bahseder. Onun gözünden hayal kırıklığını anlatır .Daha sonra onun hırsları uğruna , olduğu gibi değil de başkası gibi davrandığını, ikiyüzlülüğünü, kendi toplumundan uzaklaşmaya çalıştığını anlatır . Anlatımı çok akıcı ve gerçekçi buldum . Fakirlik, zenginlik, kibir, ezilmişlik bir çocuğun dünyasında tüm bunların harmanlanmış ve bize sunulmuş hali . Bana az da olsa ‘Martin Eden’ havası verdi o yüzden de ayrıca beğendim . O dönemde yazılmış olmasına rağmen günümüzü de fazlasıyla yansıtan bir eser . İnsanlığın hiç değişmediğini çağlar boyu aynı hırslar uğruna savrulup durduğunu başarıyla aktarmış. Ben sevdim . Keyifli okumalar....
Büyük Umutlar
Büyük UmutlarCharles Dickens · Can Yayınları · 201714,2bin okunma
304 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
‘Hatırlıyor...Bir akşamdı....’ Peyami Safa’nın kaleminden yeşilçam tadında bir roman. Hikaye Meliha’nın sıkıcı hayatından kurtulmak istemesi, Kamile güvenip onunla evi terk etmesiyle başlar.Aslında oldukça hüzünlü bir kitap. Güvenilip uğruna ailesini terk ettiği erkeğin ,ona en büyük ceza olduğunu anlamasıyla da son bulur .İhanetler, yalanlar ve pişmanlık ana temayı oluşturuyor . Yaşamak uğruna ,yaşayabilmek uğruna aldığı ani kararın pişmanlığı....Yaşıyordu ama nasıl ? Hepimiz yaşıyoruz ama nasıl ? Bu kitabında olayları üçüncü bir kişiymiş gibi anlatıyor. O yüzden biraz garipsedim başlarda .Sonrasında çekip aldı beni bu dünyadan ve kısa da olsa uzaklaştım hayattan. Okunası bir eser . Keyifli okumalar .
Bir Akşamdı
Bir AkşamdıPeyami Safa · Ötüken Neşriyat · 20201,797 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
288 syf.
·
Puan vermedi
·
27 saatte okudu
Jack London’ın her romanı beni farklı etkiliyor. Ve her defasında iyiki okumuşum diyorum . Bu kitap gerçeklere dayanan bir eser. London her şeyi bırakarak Londra’nın doğusuna fakir halkın arasına karışıyor. Onlar gibi giyiniyor, yiyor ve konaklıyor . Daha doğrusu yaşama tutunmaya çalışıyor . Ötekileştirilmiş, devlet ve toplum tarafından dışlanmış halkın arasında yaşamın ne kadar zor , hayatların ne kadar ucuz olduğunu okuyucuya gösteriyor . Bunu yaparken eleştirel bir üslupta takınıyor tabi ,gerek hükümete gerek rahatça yataklarında uyuyan insanlara .Okurken hüzünlenmemek elde değil. Kitabı bitirdiğimde ilk hissettiğim çok şanslı olduğumu bir kez daha anlamam oldu . Bu duyguyu hissettiren ise yokluğu, açlığı, sefaleti yüzümüze bir tokat gibi çarpan kitabın gerçekliği. Uçurum insanlarının düşündüğü tek şey doymak ve tek bir gün daha hayatta kalabilmek için verdikleri mücadele . Peki bizler ne için mücadele ediyoruz ?
Uçurum İnsanları
Uçurum İnsanlarıJack London · Bordo Siyah Yayınları · 20193,533 okunma
352 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Oscar Wildenin roman niteliğindeki tek eseridir. Okudukça düşündüren, düşündükçe okutan harika bir yapıt... Romanda üç ana karakter vardır .Ve önsözde kısaca söylediği gibi; Basil Hallward olduğumu sandığım kişidir; Lord Henry dünyanın ben sandığı kişi; Dorian ise benim olmak istediğim kişidir, belki başka çağda... Kitaptan biraz bahsedecek olursak ; Haz ve güzellik düşkünü Dorianı konu alır.Dorian kendi güzelliği ile ön plana çıkan ,herkesi etkisi altına alan bir karakterdir. Basilin kendisine yaptığı portresinin güzel ve genç kalacağını kıskanır. Ve her şeyi göze alarak ruhunu şeytana satar . Portrenin yaşlanmasını kendisinin genç kalmasını ister .Aslında portrede yaşlanan ve çirkinleşen ruhudur, vicdanıdır. Gün geçtikçe kötü olan yanı güçlenir içindeki iyi yok olur. ‘Şeytandan kurtulmanın tek yolu, şeytana uymaktır ‘ düşüncesiyle hareket eder . Aslında bu kitapta kendimize ait çok şey bulabiliriz ,hani insan ruhunun derinliklerinde saklı ufacık, minicik bir nokta vardır ya simsiyah. Gün yüzüne çıkarmadığımız, yok saydığımız, kabullenmek istemediğimiz. Hani biraz yayılmaya başlasa o noktanın; benliğimizi tümüyle kaplayacağını bildiğimiz. İşte o noktayla başlayan ve tüm güzelliği yok eden kötü ruh.....Kitap tamamen bunun üzerine kurulu . ‘Bir hüznün resmî gibi Kalbi olmayan bir yüz...’ Dorianın portresini bu dizelerle çok hoş özetlemiş Wilde. Mutlaka okunması gereken bir eser ,tavsiyemdir. Keyifli okumalar .
Dorian Gray’in Portresi
Dorian Gray’in PortresiOscar Wilde · İndigo Kitap · 201772,6bin okunma
Reklam
48 syf.
·
Puan vermedi
·
28 saatte okudu
Çok sevdiğim ve genelde kaçırmadan okuduğum kültür sanat ve edebiyat dergisi . Bu ay ki kapak resmî de Frida Kahlo idi , ve gerçekten Kahlonun yaşantısından güzel kesitlere yer verilmişti .Haricinde tiyatroyla ilgili, hayatın kendisiyle alakalı ,o kadar hayatın içinden yazılar vardı ki ben çok sevdim. Hem bir değişiklik ,hem de kitap aralarında soluklanmak isteyenler için güzel bir seçenek gönül rahatlığıyla tavsiye edebilirim .
Masa Dergisi - Sayı 50 (Nisan 2021)
Masa Dergisi - Sayı 50 (Nisan 2021)Masa Dergisi · Masa Dergisi Yayınları · 2021339 okunma
531 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
‘Her şey -hiçbir şey’ Hakan Günday’ın yayınladığı ilk romanı, benim de okuduğum ilk eseri . *Kitap üç bölümden oluşuyor. Kayra, Kinyas, Hayat Kayra’nın yolu Kinyas’ın yolu Kayra ve Kinyasın Afrika’dan, Amerika’ya sonrada Türkiye’ye dönüşlerini anlatan , şiddetin, ruhsal değişimlerin, varoluşu sorgulayan iç konuşmaların ve pişmanlıkların olduğu , başından sonuna kadar sıkılmadan okuduğum yeraltı edebiyatının bence eni olabilecek bir kitaptı. ‘Ölüm ve hayatın ‘ anlam karmaşasını yaşayan iki ayrı karakter . Bağımlılıklar, vazgeçişler, kaçışlar.... Okurken Kayra ve Kinyası birbirine karıştırıp belki de ikiside aynı karakterdir diye düşündüm. İnsan kendi içinde bile hep zıttıyla vardır . Ölmek isterken yaşama tutunması, yaşamak isterken de yavaş yavaş ölmesi gibi....Aslında her şey hayata nasıl baktığımızla alakalı . Melankolik bir kitap, insanı ruhsal olarak etkiliyor. Siyahın her tonunu sevenlerin, seveceği bir eser . “Sorarlarsa, "Ne iş yaptın bu dünyada?" diye, rahatça verebilirim yanıtını: "Yalnız kaldım. Kalabildim! Altı milyar insanın arasına doğdum. Ve hiçbirine çarpmadan geçtim aralarından...”
Kinyas ve Kayra
Kinyas ve KayraHakan Günday · Doğan Kitap · 202226,8bin okunma
128 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
33 saatte okudu
Yaşamın ucuna yolculuk ve aslında yaşamın bitişine, ölüme yolculuk.... Tezer ruhuma o kadar hitap eden bir yazar ki düşüncelerinde , çoğu söyleminde kendimi buluyorum .Bu incecik kitabın sayfalarında kayboldum. İnsanlardan, toplum baskısından kaçışları ; ‘ yaşamım boyunca içimi kemirttiniz, evlerinizle, okullarınızla, iş yerlerinizle,özel ya da
Yaşamın Ucuna Yolculuk
Yaşamın Ucuna YolculukTezer Özlü · Yapı Kredi Yayınları · 202112bin okunma
264 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
‘İnsan bulantıdır’
Bittiği için üzüldüğüm eserlerden birisi. Sartre’nin ilk eseri olan bulantı ‘varoluşçu akımı’ temel alarak bireyin topluma karşı özgür ve güçlü halini ön plana sunmuş. Günlük tarzında yazılan ,baş kahraman Roquentin’in kendi varoluşunu kavraması ve bu süreçte yaşantısını anlatıyor. Kendisine ve topluma karşı duyduğu tiksinti ,hissettikleri, yalnız kalışları, kendini yalnızlaştırması beni gerçekten etkiledi. ‘Her zaman için fazlalıktım ben . Rasgele ortaya çıkmıştım; bir taş, bir bitki, bir mikrop gibi var olup gidiyordum . Hayatım her bakımdan önemsiz mutluluklara yöneliyordu. Kimi zaman ne olduğu belirsiz işaretler gönderiyordu , kimi zaman da sonuçsuz bir vızıltıdan başka bir şey duyulmuyordu .’ Kendini yoksayışları varlığını böyle derin sorgulaması felsefeye ciddi anlamda yön vermiş. Düşüncemi durdurabilseydim....Çabalıyorum buna, başaramıyorum .Kafamın içi dumanla doluyor gibi....ama işte yeniden başladı.’Duman...düşünmek...Düşünmemek istemiyorum.Düşünmek istemediğimi düşünüyorum.Düşünmek istemediğimi düşünmemem gerek.’ Bitmek bilmeyecek mi bu ?
Bulantı
BulantıJean-Paul Sartre · Can Yayınları · 202122,7bin okunma
432 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
‘Bir kitap bizi alıp diğer kitapların üzerine çıkarmıyorsa o kitabın neresi iyidir?’ İnsanın kendi ruhunu çözümlemesi üzerine yazılan harika bir eser. İki deha, iki büyük insan ve iki büyük acı. Seçilmiş yalnızlık mi daha çok acıtır yoksa yazgının savurduğu içi boş kalabalık mı ? Bir gün ümitsizlik çukuruna düştüğümüzde aklımızda ne olacak ? Tedavi edilmesi gereken nasıl yaşadığımız mı yoksa yaşamın kendisi mi? Breuer’in boşluğu, Nietzsche’nin ümitsizliği ikisinin muhteşem diyalogları.... Böyle büyük bir ümitsizliğe düşmemek dileğiyle keyifli okumalar .
Nietzsche Ağladığında
Nietzsche AğladığındaIrvin D. Yalom · Ayrıntı Yayınları · 202351,9bin okunma
Reklam
250 syf.
·
Puan vermedi
·
9 saatte okudu
Hasan Ali Toptaş’ın okuduğum ikinci eseri. Ne yazık ki bana hiç hitap etmedi ,duygu yoğunluğu bana geçmedi. Kitabın abartıldığını düşünüyorum . Sık sık tekrara düşmüş. Yarım bırakacaktım o derece baydı beni bazı yerleri. Denizli Ankara arası süregelen bir yolculuk, hastane ortamları, atlar, türküler hep aynı olay döngüsünde baba- oğul ilişkisinin gereksiz detaylarla anlatılması sıktı. Üslubunda ki anadolu sıcaklığını hissediyor olmam sevdiğim tek kısmıydı sanırım.Tavsiye edeceğim bir eser değil .
Kuşlar Yasına Gider
Kuşlar Yasına GiderHasan Ali Toptaş · Everest Yayınları · 201919,7bin okunma
303 syf.
·
Puan vermedi
·
33 saatte okudu
Salgın hastalık karşısında insanların sergiledikleri davranışları, endişeleri, karantina günlerinde yaşadıkları buhranı çok güzel anlatmış. Kimi zaman hastalıklı bir düşünce, kimi zaman karamsarlık, kimi zaman da hastalıklı bir beden olarak bahsetmiş vebadan . Değişen tek şeyin zaman olduğunu ,salgın hastalıklarda insanların geçmişten günümüze aynı tepkileri verdiğini gördüm. Salgından sonra insanların ruh halini de şu cümlelerle çok güzel özetlemiş; ‘İnsanların öldürülmesinin sineklerin öldürülmesi kadar gündelik sayıldığı şu anlamsız dünyayı tanıdığımızı sakin sakin yadsıyorlardı; şu sınırları iyi çizilmiş vahşiliği, şu hesaplanmış çılgınlığı, şimdinin dışında ne varsa her şeye karşı korkunç bir özgürlük duygusunu da beraberinde getiren şu tutsaklığı, şu ölüm korkusunu, öldürmediği herkesi şaşkına çeviren şu ölüm korkusunu, son olarak da bir bölümü her gün fırının ağzına yığılmış, yağlı kokular çıkararak havaya karışan, öteki bölümü de güçsüzlük ve korkunun zincirlerine vurulmuş sırasını bekleyen şu şaşkına dönmüş insanlardan olduğumuzu inkar ediyorlardı. ‘
Veba
VebaAlbert Camus · Can Yayınları · 202020bin okunma
520 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Bu kitabı anlatmaya bende ki kelimeler yetmez . Gerçekten etkileyiciydi. Sonu böyle bitmemeliydi, üzdü....Kalbimi bırakıyorum bu esere, mutlaka okuyun , okutturun ....
Martin Eden
Martin EdenJack London · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202390,4bin okunma
70 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
15 saatte okudu
Kadınlar artık müthiş mücadeleci olmuşlar
Lou Andreas bağımsız ve özgürlükçü yaşamıyla döneminin dikkat çekici yazarlarından olmuş. Freud, Tolstoy, Paul Ree’nin hayranlık duyduğu, Nietzche’nin platonik aşk beslediği bir kadın . Kitaba gelecek olursak, mahalle baskısına, toplum dayatmasına mağruz kalan Feniçka’nın kendi haklarını savunması, feminist zihniyetten ziyade özgürlüğünü ve kadınlarda zihinsel çalışmalar yaparak bir yerlere gelinmesini, eğitimin önemine çok güzel değinmiş. Kitapta günümüz toplumunun çirkin yaklaşımlarını da görüyoruz . Kadınları salt insani zenginlikleri içinde kavramanın, hep cinsiyetleri açısından bakmaktan, hep yarı şematize ederek görmekten kaçınmanın bu kadar zor olması ne tuhaftı. İnsan kadınları ister idealize etsin ister şeytanileştirsin, her durumda erkeğe bağlı değerlendirip basitleştiriyordu. Belki de kadına adeta bir sfenks karakteri yüklenmesinin temelinde büyük ölçüde, erkeğinkinden hiç de geri kalmayan eksiksiz insaniyetinin bu ağır basitleştirmeyle örtüşmemesi yatıyordu."
Feniçka
FeniçkaLou Andreas-Salomé · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20167,7bin okunma
652 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
Okuduğum ikinci Stendhal kitabıydı. İ̇ki eserde de ilk sayfalarda adaptasyon sorunu yaşadım. Sonrasında akıcılığı sağlıyor tabi, döneme ve şahıslara alışıyorsunuz. Bu eser adını ordunun kırmızı giysileri ile ruhban sınıfının(rahiplerin) siyah kıyafetlerinden almış. Napoleon’un sürgüne gönderildikten sonraki restorasyon dönemini anlatan; klise, burjuva, aristokratlar, kralcılar, din adamları, yerel halkın yaşayış tarzlarını, adalet sistemini, Fransa’nın o dönemdeki görünüşünü eleştirel dilde anlatan bir eser. Baş kahraman Julien Sorel’in burjuvaya katılma hayalleri, yaşadığı aşklar( ki bence aşk değil), kararsız tutumları, kendi içinde iniş çıkışlar, sıkça rastladığımız iç konuşmalardan da aynı zamanda psikolojik bir roman olduğunu anlıyoruz. Bazı kısımları yordu beni. Geneli itibariyle okunası bir eser.
Kırmızı ve Siyah
Kırmızı ve SiyahStendhal · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20229,9bin okunma
349 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
İ̇ki ciltten oluşan Cemil Meriç yapıtı . Bu kitapta tarih, felsefe, aşk, din akla gelebilecek her şeyi bulmak mümkün. Meriç’i anlamak , onun duygu ve düşüncelerini öğrenmek adına çok önemli bir eser . Toplumların sanatla düzelebileceğini, insanlar arasında ki duvarların sanat ile yıkılacağını bence çok güzel anlatmış .” Gerçek sanat ayırmaz, birleştirir “ Lamia hanıma yazdığı mektuplar da yüreğime ayrıca dokundu. Mektupları yazarken başkasına muhtaç oluşu; görme kaybı yaşadıktan sonra ki durumunu da üzülerek okudum. Gerçekten etkileyiciydi. Kitabın bir yerinde ‘ Ne romancıyım, ne şair, ne tarihçi’ şeklinde yazmış bana kalırsa hepsine sahip . Keyifli okumalar .
Jurnal - Cilt 2 - 1966-1983
Jurnal - Cilt 2 - 1966-1983Cemil Meriç · İletişim Yayıncılık · 20181,481 okunma
Reklam
112 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Okuduğum en farklı kitaplardan biriydi. Gerçekler ve rüya çoğu kez birbirine karışıyor. Yazarın zihninde karanlık bir yolculuğa çıkıyorsunuz. Yazarın hayatını biraz araştırdığımda kitap daha da etkileyici oldu .Zaman kavramı yoktu. Ve ara sıra tekrara düşmüştü. Depresyon hallerinde okunmamasında fayda var . Ölümden o kadar çok bahsetmiş ki insan ister istemez etkileniyor (kendi yaşamına da intihar ederek son vermiş) . “Yaralar vardır hayatta, ruhu cüzzam gibi yavaş yavaş ve yalnızlıkta yiyen, kemiren yaralar .”
Kör Baykuş
Kör BaykuşSadık Hidayet · Timaş Yayınları · 201828,1bin okunma
120 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
16 saatte okudu
Bir arkadaşımın incelemesinden etkilenerek alıp okuduğum ilk Ahmet Ümit kitabıydı . Ninatta ve Nuvanza’nın çaresiz aşkını destansı ve şiirsel bir dille anlatmış. 3000 yıllık masalsı bir bekleyiş söz konusuydu. Okurken olaya dahil ediyor, 12 bileziği bulup kavuşturma ihtiyacı hissediyor insan . Kitap kısaydı ama etkisi uzun sürecek bende . ‘Ben bekledim ve yaşlandım. Dizimde takat kalmadı, Saçlarım kederli bulutlar gibi ağardı, Derim buruştu, gözlerimin feri söndü, Ben bekledim, Şimdi çok yorgunum. Şimdi ölüler ülkesinden esen rüzgâr üşütüyor tenimi. Şimdi zamanım kalmadı. Ama biliyorum bekleyişim bitmedi. Biliyorum, bedenimiz olmasa da Ruhlarımız kavuşacak nasılsa .’
Ninatta'nın Bileziği
Ninatta'nın BileziğiAhmet Ümit · Yapı Kredi Yayınları · 20194,757 okunma
304 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
1900 yılında Servet-i Fünun dergisinde hikaye şeklinde yayımlanmaya başlamış.Daha sonra roman halini almıştır. Kitapta kişilerin ruhsal durumlarından sıkça bahsetmiş. Bana kalırsa insanların değişken hallerini Eylül ayına benzetmiş. Sık sık iç seslere yer vermiş yazar. Kahraman isimlerini neden öyle seçmiş halen bir anlam veremedim.(baş kahramanlar; Suat kadın,Süreyya erkek) Aşk, namus, merhamet duygularının ağırlıkta olduğu psikolojik bir roman. Eleştirdiğim tek nokta yasak aşkı biraz masum göstermiş. Geneli itibariyle keyifle okudum .
Eylül
EylülMehmet Rauf · Bilge Kültür Sanat Yayınları · 201239,5bin okunma
382 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Yalnızca Türk edebiyatının değil dünya edebiyatının da önemli eserlerinden biridir. Dil , kurgu ,tasvirler harikaydı. Türk modernleşmesini, bürokrasiyi, kadın haklarındaki gelişmeleri, insanlar arasında ki iletişimi, psikolojilerini ve Freud’u... daha nicesinin olduğu hüzün ve kahkaha arasında duygu iniş çıkışları yaşadığım bence mutlaka okunması gereken eserlerden biri. ‘Saatin kendisi mekan, yürüyüşü zaman, ayarı insandır...’ Bu da gösterir ki zaman ve mekan , insanla mevcuttur . “Düşün aziz dostum bu ne sözdür ? Bu demektir ki, iyi ayarlanmış bir saat, bir saniyeyi bile ziyan etmez ! Halbuki biz ne yapıyoruz? Bütün şehir ve memleket ne yapıyor ? Ayarı bozuk saatlerimizle yarı vaktimizi kaybediyoruz. Herkes günde saat başına bir saniye kaybetse , saatte on sekiz milyon saniye kaybederiz. Günün asıl faydalı kısmını on saat addetsek, yüz seksen milyon saniye eder. Bir günde yüz seksen milyon saniye yani üç milyon dakika; bu da demektir ki, günde elli bin saat kaybediyoruz. Hesap et artık senede kaç insanın ömrü birden kaybolur. Halbuki bu on sekiz milyonun yarısının saati yoktur; ve mevcut saatlerin çoğu da işlemez. İçlerinde yarım saat, bir saat gecikenler vardır. Çıldırtıcı kayıp...Çalışmamızdan, hayatımızdan, asıl ekonomimizden olan zamandan kayıp.”
Saatleri Ayarlama Enstitüsü
Saatleri Ayarlama EnstitüsüAhmet Hamdi Tanpınar · Dergah Yayınları · 202341,5bin okunma
202 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
32 saatte okudu
“Korkuyu Beklerken” yaşanılan trajedi, bizim ölümü beklerken yaşadığımız hayat kadar gerçek... Ben buradayım sevgili okuyucum, sen neredesin acaba ? Sorusuna buradayım diyebildiğim için şanslıyım. Keyifli okumalar .
Korkuyu Beklerken
Korkuyu BeklerkenOğuz Atay · İletişim Yayıncılık · 202226,3bin okunma
272 syf.
·
Puan vermedi
·
27 saatte okudu
Yoksulluktan sıkıntı çeken iki yalnız gencin aşk hikayesini aynı zamanda hoşgörüden yoksun faşist bir düzenin insan hayatına etkilerini görebileceğimiz güncelliğini ve samimiyetini hala koruyan bir roman. Aşk, felsefe, siyaset, toplum ve birey eleştirisi gibi mevzular hakkında çok güzel tahliller ve betimlemeler mevcut. “Halbuki ne şeytanı azizim, ne şeytanı ? Bu bizim gururumuzun, salaklığımızın uydurması...İçimizdeki şeytan pek de kurnazca olmayan bir kaçamak yolu... içimizde şeytan yok...İçimizde aciz var... Tembellik var...İradesizlik, bilgisizlik ve bunların hepsinden daha korkunç bir şey; hakikatleri görmekten kaçmak itiyadı var...” Yaşadığımız toplumun yitirilmiş değerlerine bu kadar yabancılaştığımızı başarıyla göstermiş Sabahattin Ali huzurla uyusun....
İçimizdeki Şeytan
İçimizdeki ŞeytanSabahattin Ali · Ren Kitap · 2019171bin okunma
Reklam
156 syf.
·
Puan vermedi
·
28 saatte okudu
Marcus Aurelius ‘Stoa felsefesi’ üzerine yazdığı günlük notlar şeklinde kitaplaşmış bir eser. İnsanları psikolojik olarak tanıma ve ileriyi görebilme yeteneğine sahip Roma İmparatoru Marcus , insanlığın öz benliğini, derin noktaların da ki iyiliğe dokunarak bize tavsiyelerde bulunmuş. “Sabah uyandığımda kendi kendime şöyle söylemeliyim; bugün de meraklı, hayırsız, kaba, kıskanç ve bencil insanlarla karşılaşacağım... Sonrasında ise toplumu değiştiremiyorsan değişime kendinden başla der Tam bir baş ucu kitabı. Ara sıra açıp tavsiye almak ,kitapta fazlasıyla kendini ve hayatı bulmak mümkün.
Kendime Düşünceler
Kendime DüşüncelerMarcus Aurelius · İş Bankası Yayınları · 202215bin okunma
459 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Okuyucuyu içine çekip, okuduklarını yaşatan İnce Memed 1 ve 2 serisini baştan sona aynı tat ve istekle okudum.İlk kitapta olaylara daha dışardan bir gözle bakıp, yaşananları izliyorduk sadece, ikinci kitapta insan kendisini romanın içerisinde buluyor. Yaşar Kemal’in kaleminin daha da olgunlaştığını görüyoruz . Serinin devamı için de merak duygusu uyandırıyor.Bu roman Cumhuriyet rejimine olan hasreti anlatıyor.Hükümet politikalarının insanca ve adil olmasının önemini bir kez daha okuyucuya yansıtıyor. Abdi ağaların her dönemde olduğunun haksızlığın dünden bugüne hiç değişmediğinin göstergesi niteliğinde . Kısaca bize bizi anlatan bir roman İnce Memed. “Köylü milleti ne kadar korkaksa o kadar yiğittir.Yeter ki sırtını dayayacak bir şey bulsun, çavdar sapı da olsa olur.”
İnce Memed 2
İnce Memed 2Yaşar Kemal · Yapı Kredi Yayınları · 202029,3bin okunma
207 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Sanki bu kitapla alakalı bir kaç cümle yazmasam haksızlık etmiş olurum hissiyle duygularımı paylaşmak istedim. Mektuplar kitap haline Ahmet Arif vefat ettikten sonra Leyla Erbil’in mektupları gerekli kişileri ulaştırmasıyla gelmiş. Kitabı okurken Ahmet Arif’in Leyla ya olan aşkına aşık oluyor insan ,öyle naif öyle tutkulu öyle masum bir aşk ki...Ne söylesem eksik kalır. Bu eserde çoğunlukla aşkından bahsetse de dönemin siyasi ekonomik olaylarından da bahsetmiş bu nedenle 1950 yıllarının sorunlarını da az buçuk anlıyoruz . Küçük bir eleştirici yapacak olursam da keşke Leyla Erbil’in mektuplarını da okuma şansımız olsaydı . En azından bir tanesini olsa bile . Bu karşılıksız aşkı daha iyi anlardık... "Sabah gözlerimi sana açarım. akşam, uykularımı senden alırım. Nereye, ne yana dönsem karşımda mutluluğun o harikulade baş dönmesini bulurum. Böyleyken gene de şükretmem halime, hergelelik, açgözlülük eder, seni üzerim. Aklıma gelmez ki seni usandırır, sana gına getiririm. Sana dert, sana ağırlık, sana sıkıntı olurum. Nemsin be? Sevgili, dost, yâr, arkadaş... hepsi. En çok da en ilk de Leyla’sın bana. Bir umudum, dünya gözüm, dikili ağacımsın. Uçan kuşum, akan suyumsun. Seni anlatabilmek seni. Ben cehennem çarklarından kurtuldum. Üşüyorum kapama gözlerini..."
Leylim Leylim
Leylim LeylimAhmed Arif · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201316,2bin okunma
152 syf.
9/10 puan verdi
·
14 saatte okudu
George Orwell bu kitabını Stalin döneminin etkisiyle kaleme almış. Kitap mecazi bir dille hayvan karakterlerin olduğu diktatör düzeni yargılamak amacıyla sade ve masalsı bir dille yazılmış.Bilinen doğruların söylenmesi gerektiği yoksa köleliğin bir ömür süreceğini hiciv sanatını kullanarak dile getirmiş.Okurken keyif aldım.Koşulsuz şartsız kabul edilmemeli bazı şeyler sorgulanmalıdır. Bir gün uyanmamız dileğiyle...
Hayvan Çiftliği
Hayvan ÇiftliğiGeorge Orwell · Can Yayınları · 2020245,7bin okunma
355 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
32 saatte okudu
1940 lı yıllar da Güney Amerika da ırkçılığın ne denli korkunç boyutlara ulaştığını bir çocuğun gözünden anlatan Harper lee bu kitabı yalın bir dille yazmış, okurken yaşıyor hissi uyandırıyor .Kitapta fazlaca çocuk karaktere yer verilmesi akıcılığı saylamış .Derin anlamlar içeren bu roman okumaya değerdi.”İnsanların çoğu iyidir, Scout, yeter ki sen onları bir gün gör...”
Bülbülü Öldürmek
Bülbülü ÖldürmekHarper Lee · Sel Yayınları · 201471,7bin okunma
330 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 saatte okudu
Başından kalkmadan saatlerce okudum.Çok akıcı inanılmaz bir hayal gücü, uzun zamandır bu kadar etkilendiğim bir roman olmamıştı.Diğer kitaplarından farklı insanın merak duygusunun sınırlarını zorlamış. Okumak için çok geç kalmışım bu eseri. Bir kez daha iyi ki Livaneli
Kardeşimin Hikayesi
Kardeşimin HikayesiZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 2019105bin okunma
Reklam
176 syf.
8/10 puan verdi
·
27 saatte okudu
Okuduğum en ilginç kitaplardan biriydi.Kesinlikle 18 yaş sınırı olmalı.Şiddet,aşırı duygular insanın içinde ki nefret ve saldırganlık duygusunun ön planda tutulduğu özgürlüğün ne denli önemli olduğu kişisel tercihlere her şartta öncelik verilmesi gerektiğini anlatan kendine özgü argo diliyle bence yaş alan insanların okuması gereken kitaplardan biri
Otomatik Portakal
Otomatik PortakalAnthony Burgess · İş Bankası Kültür Yayınları · 202391,5bin okunma