Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Behice

280 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Kahramanımız doğuştan işitme engelli. İşaret diliyle iletişim kuruyor. Dedesi ve anneannesi de onun gibi. Aynı zamanda teknolojik aletlerle arası çok iyi. Hobi olarak radyo tamir ediyor! Bir gün okulda öğretmeni Mavi 55 adında bir balinanın hikâyesini anlatıyor. Ses frekansı diğer balinalardan daha farklı olduğu için kimseyle iletişim kuramayan bir balina. Yapayalnız bir hâlde okyanusta yüzüyor. İletişim kurabileceği, şarkısını anlayacak birilerini bulmayı umuyor. Tahmin edersiniz ki bizim karakterimiz de onunla inanılmaz bir şekilde bağ kuruyor, empati kuruyor. Ona yardımı dokunacak bir fikir buluyor ve bu yardımı ona ulaştırmaya çalışıyor. Çok da anlatmayayım, heyecanı kaçmasın. Kurgusu, üslubu ve konusu çok güzel işlenmiş ve birbirine güzelce harmanlanmıştı. Kitabı bitirdikten sonra işaret dili öğrenmek istiyor insan. Çocuklara hem engelli bireylere karşı bir duyarlılık katacağını hem onlara hayvan sevgisi aşılamakta çok etkisi olacağını hem de hedefleri, ilgi alanı, hobileri olan ve onun üzerinde çalışma azmi veren bir karakteri konu alarak çok şey öğreteceğine inanıyorum.
Mavi 55
Mavi 55Lynne Kelly · Günışığı Kitaplığı · 202280 okunma
Reklam
272 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Kitabımız uzun yıllar boyunca Portekiz’in sömürgesi altında yaşayan Angola’nın bağımsızlığını kazanmadan hemen önceki sürecini anlatıyor. Gerçek bir hikâyeden kurguya çevrilmiş bir kitap. Baş kahramanımız Ludo’nun gerçek hayatta tuttuğu günlükler kullanılarak romanlaştırılmış. Ludo, yaşadığı apartman dairesinde, savaşın etkilerinden olabildiğince uzakta hayatta kalmaya çalışıyor. İşe dairesinin önüne bir duvar örerek başlıyor. Stokladığı yiyecekler, terasında yetiştirdiği sebzeler ve güvercinler onu bir süre tok tutuyor. Yıllar geçtikçe ısınmak için mobilyalarını ve kitaplarını yakmak zorunda kalıyor. O apartman dairesinde yalnız başına tam 30 yıl yaşıyor. Kitap soğukkanlı anlatımıyla ve gerçekçiliğiyle tüyler ürperten bir etki bırakıyor. Ben okuyalı birkaç sene oldu ama bazı kısımları hâlâ aklımda.
Unutmanın Genel Teorisi
Unutmanın Genel TeorisiJose Eduardo Agualusa · Timaş Yayınları · 2018811 okunma
392 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Kitabın uzunca bir takdimi var. “Siyer Bizim Neyimiz Olur?” başlığıyla başlıyor ve madde madde açıklıyor: Hikâyemizdir, Hafızamızdır, Vahyin Menzilidir, Hak ile Batılı Ayırandır, Nasları Bir Arada Tutandır, Bağlamı Bulandır, Siyaset ve Siyâdetimizin Teminatıdır. Takdimin devamında Kısa Siyer Literatürü bölümü var. Siyer çalışmalarının nasıl ortaya çıktığını, siyer-hadis ilişkisini, siyerin bir ilim olarak ortaya çıkışını ve buna benzer daha birçok konuyu açıklayan başlıklar peşi sıra geliyor. Takdimin sonunda ise İbn Hişâm’ın siyerini ve bu çalışmanın özelliklerini anlatarak bitiyor takdim. Peygamberimizin soyunu anlatarak başlıyor siyer. Doğumundan öncesinden bahsediyor ve sonrası geliyor. Benim açımdan bu okumayı diğer siyer okumalarından farklı kılan başka bir yanı daha var kitabın. Hz. Muhammed’in hayatını daha çok siyasi açıdan ele almış. Kısa kısa anektodlar beklerken savaşları, diğer bölge liderleriyle kurulan ilişkileri vs. okumak ilginçti. Kitapla ilgili sevdiğim bir diğer şey ise birçok olayı, o olaydan sonra inen ayetleri de vererek anlatmasıydı. Örneğin, Hendek Gazvesi’de müşriklerin tutumuyla ilgili Nisa Sûresi’nden inen ayetlerin meallerini veriyor hemen. Bu, kitabın en sevdiğim yanıydı. Okuması sabır isteyen bir kitaptı ama bana birçok şey kattığına eminim. Normal bir kitabı okur gibi değil de her gün biraz biraz okuyarak ilerlemek de iyi oluyor.
Hz. Peygamber’in Hayatı
Hz. Peygamber’in Hayatıİbn-i Hişam · Ketebe Yayınları · 2021101 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
204 syf.
·
Puan vermedi
·
1 saatte okudu
Yıllar önce okuduğum bir kitap. Okurken bana Çavdar Tarlasında Çocuklar kitabını anımsatmıştı. Ana kahramanımız beş yaşında ama kafasında geçenler, konuşmaları hiç de beş yaşında bir çocuk gibi değil. Sanırsınız koca adam. "Beş yaş insanın en olgun çağıdır; sonra çürüme başlar." diyor hatta. Yetişkinlerin dünyasını, hayatı yaşayış biçimlerini, meşguliyetlerini ve acele hâllerini bolca eleştiriyor ve onlar gibi olacağını bilmek onu rahatsız ediyor. Arka kapakta karakter için "hem filozof hem fırlama bir oğlan" ifadesi var. Alper'i tanımlayacak daha iyi bir ifade olamazdı. İçine düştüğü bir olayı bizlere kendi üslubuyla anlatıyor. Yazarın dili oldukça mizahi ve bu da işi daha da eğlenceli hâle getiriyor. Polisiye ve yer yer fantastik unsurları da var kurgunun.
Oğullar ve Rencide Ruhlar
Oğullar ve Rencide RuhlarAlper Canıgüz · İletişim Yayınları · 202010,9bin okunma
248 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Kitap 12 yaş ve üzeri çocuklar için. Pakistan'ın küçük bir köyünde yaşayan bir kız çocuğunun hikâyesi. Ana kahramanımız Emel, okumayı çok seviyor ve en büyük hayali öğretmen olmak. Çok çocuklu bir ailenin en büyüğü. Evin ikinci annesi sayılıyor. Özellikle de annesi doğum yapıp yine bir kız çocuğu dünyaya getirdiği için depresyona girince evin tüm yükü Emel'in omuzlarına biniyor. Bir gün çarşıda tanımadığı bir adamla yaptığı tartışma hiç beklemediği şeylere sebep oluyor. Kitabı okurken Emel'in yaşadığı toplumun geleneklerini, kültürel kodlarını, hatta bazı yöresel yemeklerini görüyorsunuz ve bu da karakterlerle empati yapabilmenizi kolaylaştırıyor. Hikâyeyle ilgili çok spoiler vermeyeyim. Emel'in fedakârlığı, azmi, okuma aşkı, adalet terazisi ve mücadeleciliği çocuklara çok şey öğretecektir.
Okumak İstiyorum
Okumak İstiyorumAisha Saeed · Beyaz Balina Yayınları · 2019319 okunma
Reklam
144 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Difenbahya gençler için yazılmış bir roman. Yazar tarihten ilham alarak çok güzel bir kurgu çıkarıyor ortaya. Bilim ve sanatta ilerlemek dışında başka bir görevleri olmayan beş adanın sakinleri, her adanın Ses ve Teknoloji Laboratuvar'larının birbiriyle rekabeti, müzik, enstrümanlar ve daha neler neler... Adalet kavramını, haksızlığa karşı koymanın önemini, başarı isteği ve hırs arasındaki dengeyi nahif bir anlatımla ve merak uyandırıcı bir kurguyla okuyorsunuz.
Difenbahya
DifenbahyaRabia Yıldız · Okur Kitaplığı · 20236 okunma
183 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Gotik unsurlarıyla, güvenilmez anlatıcı tekniğiyle, akıcı ve merak uyandıran diliyle bir çırpıda okuyabilirsiniz. Çevirisi de çok başarılıydı. Biz @kargakitapkulubu olarak yeni tahlil atölyemizde bol bol konuşacağız kitabı ama buradan da önermek istedim. Tepedeki Ev'i okumadım, okuyanınız varsa fikirlerini duymak isterim.
Biz Hep Şatoda Yaşadık
Biz Hep Şatoda YaşadıkShirley Jackson · Siren Yayınları · 2017776 okunma
200 syf.
·
Puan vermedi
Virginia Woolf'un çok sevdiğim bir romanı. Bilinç akışı tekniğinde yazılmış İngiliz toplumunu ve savaşın etkilerini çok iyi yansıtan bir eser. Koskoca bir tarihi, gelenekleri, görenekleri, sanat ve diliyle bütün bir İngiliz toplumunu yansıtıyor. Roman Clarissa Dalloway'in tek bir gününü anlatıyor. Tıpkı James Joyce'un ünlü eserindeki gibi. Akşam vereceği partiye hazırlanıyor ve hikâye çiçek almaya gitmek için evden çıkmasıyla başlıyor. Uzun uzun incelemesi yapılacak bir kitap. Örneğin kitabın isminin neden Clarissa Dalloway değil de Mrs. Dalloway olduğuna bakarak bile karakter analizi yapabiliriz. Septimus karakteri ile Clarissa'nın birbirine zıt ama bağlı hayatları... Septimus'un savaş sonrası travma ve stres bozukluğu ile mücadelesi... İngiliz Edebiyatında Kadın Olmak atölyemde de üzerine çok konuştuğumuz bir kitap. Ben önce ana dilinden okuduğum için biraz hava atacağım. Size de tavsiye ederim.
Mrs. Dalloway
Mrs. DallowayVirginia Woolf · İletişim Yayınları · 20214,598 okunma
64 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Sizi Mercan Teyze ile tanıştırmaya geldim. Kendisi tahmin edeceğiniz üzere bir korku koleksiyoncusu. Trende yaşıyor ve çocukların korkularını dinliyor, onlara korkularının üstesinden gelebilmeleri için özel kremler, iksirler yapıyor. Aslında hikâye çocuklara kendi özgüvenlerini kazanabilmeleri, arkadaş edinebilmeleri ve yaşamlarındaki mutluluk verici şeyleri keşfedebilmeleri için tüyolar veriyor.
Korku Koleksiyoncusu
Korku KoleksiyoncusuTuğba Coşkuner · Cezve Çocuk · 202361 okunma
280 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Birbirinden bambaşka yaşantılara sahip 25 kadının kendi saçları ile ilgili psikolojik travmalarını, saç tiplerinin günlük yaşantılarını nasıl etkilediğini, saçlarıyla nasıl uğraştığını okuyoruz. Her bir kadının hikâyesi sizi ayrıca çekiyor. Kitabı okurken kendi saçınıza ve çevrenizdekilerin saçlarına daha çok dikkat etmenizi sağlıyor. Kadınların yaşantıları birbirinden ne kadar farklı olsa da bazı kodların her bir kadına işlendiğini görüyorsunuz. Keyifle okuduğum ve çokça altını çizdiğim bir kitaptı. Size de tavsiyemdir.
Ben, Kendim ve Saçım
Ben, Kendim ve SaçımElizabeth Benedict · Profil Kitap · 201913 okunma
Reklam
208 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
25 saatte okudu
9 yaş ve üzeri için Kitabımızın baş kahramanı 11 yaşında bir kız çocuğu. Bir gün derste yaşadığı kasabada bir zamanlar çok sayıda kadının nöroçeşitliliğe sahip oldukları için "cadı" olarak sıfatlandırılıp öldürüldüklerini öğreniyor. Kendisi de nöroçeşitliliğe sahip otistik bir çocuk olduğu için bu kadınlarla empati kuruyor. Üzerinden yıllar geçmiş olmasına rağmen yaşadığı toplumda hâlâ farklı olmak toplum tarafından garipseniyor. Kahramanımız Addie de bu kadınların anısına sahip çıkmak istiyor ve bunu yapabilmek için kasaba halkını iknaya girişiyor. Asla doğru bildiğinden vazgeçmeyişiyle, maruz kaldığı akran zorbalığına karşı boyun eğmeyişiyle çocukların ve yetişkinlerin Addie'den öğrenecek çok şeyi var.
Bir Tür Kıvılcım
Bir Tür KıvılcımElle McNicoll · Genç Timaş · 2022335 okunma
556 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
15 günde okudu
Germinal İncelemesi
Naturalizm akımının çok önemli bir temsilcisi olarak bilinen Emile Zola'yı ilk Nasıl Ölünür'de okudum ama Germinal onunla tanışma kitabım oldu diyebilirim. On dokuzuncu yüzyıl Fransa'sında işçi sınıfının sesine kulak veriyor. Maden ocaklarında karın tokluğuna bile diyemeyeceğiniz şartlarda çalışan işçilerin direnişine tanıklık ediyoruz. Söylendiğine göre 9 Şubat 1884'de Anzin Maden Ocakları'nda bir grev patlak veriyor ve Zola da bu sayede bölgeyi ziyaret ediyor ve kitabı yazma süreci de böylece başlamış oluyor. Bu bilgiye sahip olmadan da kitabı okurken bunları ancak yaşamış birinin bu kadar iyi resmedebileceğini düşünürsünüz. Gerçekçiliği o kadar iyi, o kadar ayan beyan ki... O açlığı, sefaleti, öfkeyi ve yılların vermiş olduğu yorgunluk ve tükenmişliği iliklerinize kadar hissediyorsunuz. Dili ve üslubu çok akıcı. Yazarın düşüncesini/idealini açık açık okumuyor ama araya serpiştirdiği yorumlarla gizli imaları, üst sınıfa karşı tavrını ve alayını görebiliyorsunuz. Henüz okumayanlara şiddetle tavsiyemdir. Bertan Onaran da Fransızca aslından çok güzel çevirmiş. Emeklerine sağlık.
Germinal
GerminalEmile Zola · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201910,8bin okunma
136 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Fırtına Shakespeare'ın muhtemelen kendi başına yazdığı son oyun. Prospero karakterinin de şairin biyografik yansıması olduğunu savunanlar var ve "Sonra da büyücü asamı kırıp Yerin yedi kat altına gömeceğim kendi ellerimle. Kitabımı da fırlatacağım İskandilin erişmediği denizin derinliklerine." dizelerinin Shakespeare'ın
Fırtına
FırtınaWilliam Shakespeare · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20196,1bin okunma
293 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Küçüklüğünden beri yaşadığı bazı travmatik olayları kendi dünyasında sindirememiş bir kız çocuğunun aklını kaybetmesiyle ve artık bambaşka bir hayal dünyasında yaşıyor olması sonucu ailesinin onu bir akıl hastanesine getirmesiyle başlıyor roman. İçinde bulunduğu dünyaya ait hissedemiyor ve bir yere ait olma iç güdüsüyle de kendi dünyasını kuruyor.Akran zorbalığının ve ırkçılığın etkileriyle ağır bir şekilde yüzleşiyor Deborah. Roman boyunca psikiyatristi ile olan seanslarını, akıl hastanesindeki diğer hastaları, oradaki mücadeleyi, her bir karakterin kendi dünyasındaki zorlukları görüyoruz. Dış dünyaya olan hasretleri ama bir yandan da oraya artık ait hissedememeleri... Deborah'ın hastalığının inişli çıkışlı halleriyle deliliğin serüvenine tanık oluyoruz. Bir akıl hastasının penceresinden bakıyoruz dünyaya, "normal insanlara". Deliliğin sınırlarında geziyorsun okurken demiştim bir arkadaşıma. Hakikaten öyle. Deborah'ın zekasına, mizah duygusuna ve iç güdülerine hayranlık duyuyordum bir yandan. Kitabın başında sunuş bölümünde romanın aslında otobiyografik yanları olduğunu söylüyor çevirmen Nesrin Kasap. Kendi yaşamından yola çıkarak "akıl hastalarının gizleri'ni keşfediyoruz. Ayrıca kitap için ciddi bir toplum ve kurum eleştirisidir de diyebiliriz.
Sana Gül Bahçesi Vadetmedim
Sana Gül Bahçesi VadetmedimJoanne Greenberg · Metis Yayınları · 202114,1bin okunma
392 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Okumayan kaldı mı bilmiyorum ama ben bu kitabı biraz konuşmak istiyorum. Feminist distopya deniyor bu kitabın türüne. Kafka'nın Dönüşüm'ünün giriş cümlesini uyarlamışlar arka kapaktaki yazıda. Kitap sizi ilk burada şaşırtıyor. "Kadın, 'bunaltıcı düşlerden uyandığı' bir sabah, hiçliğe dönüşmüş olarak buldu kendini." Birçok distopya örneği okudum bugüne dek ama beni en çok korkutan, sarsan bu oldu sanırım. Kitapta kadınların bir ismi yok. Yani eskiden vardı ama artık yok. Fredinki deniyor örneğin bir kadına. Fred' e ait. Yazar buna şöyle bir açıklama getirmiş ön sözünde: "Ana kahramanın adını neden hiç öğrenmiyoruz diye çok soruldu bana. Çünkü, diye cevap veriyorum, tarih boyunca adları değişen, ya da öylesine gözümüzün önünden kaybolan o kadar çok insan oldu ki." Kitapta kadınlar ikiye ayrılmış diyebiliriz temelde: çocuk doğurabilecek olanlar ve doğuramayacak olanlar. Eğer ilk kategorideyseniz tek bir göreviniz var. O da dünyaya bir bebek getirmek. Bunu yapamazsanız işler sizin için zorlaşabilir. Akıcı ve sarsıcı bir anlatımı var. Sürükleyici bir roman okuyayım, ama beni biraz etkilesin derseniz okumanızı öneririm. Devam kitabı olan Ahitler'i henüz okumadım. İlk fırsatta başlamayı düşünüyorum.
Damızlık Kızın Öyküsü
Damızlık Kızın ÖyküsüMargaret Atwood · Doğan Kitap · 201911bin okunma
40 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.