Sevgili Arsız Ölüm Anadolu insanının büyüye, kehanete, metafiziksel düşüncelere ve bu düşünceleri bir din adamı edasıyla yapan kişilere bağlılığını işlemiş bir kitaptır. Bir ailenin köy hayatından şehir hayatına geçişini, ailedeki çocukların hayatlarının bu inançlar eşliğinde nasıl geliştiğini anlatıyor. Bir çocuk doğduğunda ' Bakın bu çocuk böyle olacak ' diyerek tahtaya atılan bir çentik o çocuğun hayatını nasıl değiştiriyor kitap kahramanı Dirmit üzerinden inceliyoruz. Kitabı okurken kimi olaylara çok fazla kızmış olmakla birlikte bu kitabın bir ' Büyülü Gerçekçilik ' akımı temsilcisi olduğunu unutmamaya çalıştım. Ayrıca bunca hurafenin, büyünün, yeşil kitapların arasında yazar anlattığı hikayenin gerçekçiliğini hiç eksik etmemiştir.
Yazar olma sevdasıyla tutuşan lakin gerçekten ismini asla bilemediğimiz bir kahramanın öyküsünü anlatır Knut Hamsun Açlık kitabında. Karakterimiz sürekli olarak yazar. Fakat yazdığı bu yazılar onun karnını doyurmaya yetmez. Günlerce ağzına lokma koymadığı olur. Kirasını ödeyemez. Gururu, yazarlık sevdası kadar büyük olan kahramanımız hiçbir yardımı kabul etmez. Açlıktan talaş çiğner yahut yerde bulduğu bir portakal kabuğunu kemirir. Gazetelere verdiği yazıların kimi reddedilir kimisi de birkaç gün daha geçimini sağlayacak kadar gelir sağlar. Sokaklarda kaldığı da olmuştur kahramanımızın, yazılarını sokakta kaleme aldığı. Ne kadar büyük bir yazarlık sevdasıyla tutuşsada açlık canına tak eder, kirayı ödeyemeyip ev sahibi tarafından aşşağılanmak zoruna gider. Ylajali adını verdiğibi kadına âşıktır ama bu aşk bile onun açlığıyla boy ölçüşemez. Tüm bu imkansızlıklardan, perişanlıklardan yılan ve kendine Andreas Tangen adını veren kahramanımız İngiltereye giden bir gemiye tayfa yazılır ve hayallerine veda eder.
Ne güldüm, ne güldüm; elimi dizime vurarak deliler gibi güldüm. Boğazımdansa tek ses çıkmıyordu; dilsiz ve bitkindi benim kahkaham; ağlamak özlemini taşıyordu.