Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Pisîka sor

Pisîka sor
@Berffyrc
İnsanlar aşırı bunaldıklarında "ruhları" bedenlerinden ayrılabilir.
Reklam
Aslında hayata dair her şey birbiriyle ilintilidir. Tüm insanlar içinden kaçıp kurtulmanın mümkün olmadığı bir karşılıklılık ağına, kaderin tek bir esvap halinde örmüş olduğu bir ağa kaçmış bulunuyorlar. Birini doğrudan etkileyen herhangi bir şey geri kalanları da dolaylı olarak etkilemekte. Siz olmanız gereken kişi olana kadar ben olmam gereken kişi olamam ve ben olmam gerekeni olana kadar da sizin olmanız gerekeni olmanız mümkün değildir. İşte hakikatin iç içe geçmiş yapısı budur.
Hastaneye yatmanın ve tıbbi uygulamalara maruz kalmanın travma yaratabileceği fikri birçok insana şaşırtıcı gelir. Oysa uzun süre hareketsiz kalmak zorunda kalmanın, hastane tecrübelerinin ve özellikle ameliyatların travmatik etkileri genellikle uzun süreli ve ağır oluyor. Kişi operasyonun gerekli olduğunu biliyor olsa bile ve doktor eti, kasları ve kemikleri keserken bilinci açık olmasa bile, bu olay beden tarafından hayatı tehdit eden bir uygulama olarak kayıt altına alınır. "Hücre hafızası" düzeyinde beden kendisini ölüm tehlikesiyle karşı karşıya getiren bir yaralanmaya maruz kaldığını algılar. Biz entelektüel olarak ameliyatın yararına inanıyor olabiliriz ama ilkel düzeyde bedenlerimiz buna inanmaz. Travma söz konusu olduğunda, içgüdüsel sinir sistemimizin taşıdığı ağırlık artar çok daha fazla yük biner. Bu biyolojik olgu ameliyat- ların sık sık travma sonrası reaksiyon üretiyor oluşlarının birincil nedenidir.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Bebek ve çocuklar ya da tehdit unsuru olan bir durumla başa çıkma becerisi veya deneyimi olmayanlar travmatize olmaya daha eğilimlidirler. Örneğin, bu durumda kalan bir genç ya da yetiş- kin soğuğa ve yalnız kalmaya daha rahat hoşgörü gösterebil- mekle kalmaz durumdan şikayet edebilir, bir ısıtıcı isteyebilir, odadan çıkmayı deneyebilir, bir kazak giyebilir ya da kollarını ovuşturarak ısınmaya çalışabilir. Daha küçük çocuklar ya da bebekler için ise bu olasılıklar gittikçe azalarak değişiklik gösterir. Bu olgudan dolayı travmatik reaksiyonlar genellikle erken çocukluk dönemine denk düşerler. Travmatik reaksiyo- nun, ilgili olayın diğer insanlar tarafından nasıl görüldüğüne bakılmaksızın geçerli olduğunu unutmamak önemlidir.
Seni inciten bir şey olduğunda, gizle onu kimse görmesin. Michael Martin Murphy, "Cowboy Logic". Travmayla ilintili semptom ve duygular aşırı uçlarda olabil- dikleri için, çoğumuz (ve yakınlarımız) bu yoğun tepkilerden ürkerek bunları bastırma girişiminde bulunuruz. Ne yazık ki bu karşılıklı inkar bizi iyileşmekten alıkoyar. İçinde yaşamakta olduğumuz kültürde, travmatize olmuş kişilerin deneyimlerine ve duygusal hassasiyetlerine karşı bir hoşgörü eksikliği var.
Reklam
travma yaşamış bir insanın acısını tam olarak ifade etmeye yetmez. Böyle bir acı tanımlanamayacak kadar yoğundur Travma yaşamış birçok insan başka bir insanoğluyla payla- şılması mümkün olmayan bir kişisel cehennemde yaşamakta olduğunu söyler. Bu ifade tamamıyla doğru olmasa da, bu algıya sebep olan unsurların var oldukları tamamıyla doğru- dur.
Travma semptomlarıyla başa çıkmak yeterince zorken buna bir de, bu semptomları yaşamakta oluşumuzun nedenini ya da bir gün son bulup bulmayacaklarını bilmiyor olmanın yarattığı anksiyete eklenir. Anksiyete beklenmedik bir anda çeşitli nedenlerle baş gösterebilir; buna eşinizin arkadaşla- rınızın ya da akrabalarınızın artık hayatınızı ele almanız gerektiğinde fikir birliğine varmalarından kaynaklanan derin acı da dahildir. Sizden normal davranmanızı beklerler çünkü şimdiye kadar semptomlarınızla yaşamayı öğrenmiş olmanız gerektiğine inanırlar. Semptomlarınızın hafiflemesi için hayat boyu rejim yapmanız, ilaç kullanmanız ya da terapi görmeniz gerektiğine dair tavsiye ve yönlendirmeler nedeniyle kendinizi umutsuz ve çaresiz hissedersiniz. Semptomlarınızdan başka insanlara bahsetmekten korkabilir ve yabancılaşabilirsiniz çünkü semptomlarınızın başkaları tarafından yaşanamayacak kadar garip şeyler olduklarına inanmaya başlarsınız. Kimse- nin size inanmayacağından kuşkulanabilir, belki de delirmeye başladığınızı düşünebilirsiniz. O garip ağrınızın ne olduğunu anlamak için tahlil ve test yaptırma aşamasında üç dört tur dönüp dolaştıktan ve en nihayet teşhis için gerekli küçük bir ya da birkaç operasyon geçirdikten sonra gittikçe artan fatura- ların yarattığı ek stres de cabası olur.
Bugün artık birçok insan şiddet içeren ya da tehlikeli birdurumla karşı karşıya kalmak kadar cinsel, fiziksel ve duygusal suiistimalin de insanların hayatını derinden etkileyen ve değiştirebilen bir olgu olduğunun farkında. Çoğu insanın bilmediği şey ise, zararsız görünen birçok olayın travmatik olabildiği. Travmanın getirdiği sonuçlar çok geniş bir yelpazeye dağılabiliyor ve örtük olabiliyorlar. Kariyerim boyunca yaptığım çalışmalarda inanılmaz derecede geniş bir semptom çeşitliliği olduğunu gördüm davranışsal ve psikosomatik problemlerden, yaşama sevinci eksikliği ve benzerlerine kadar değişen birçok semptom bu semptomlar sadece yukarıda bahsedilen travma yaratan olaylarla değil, oldukça sıradan olaylarla da ilintiliydi
Yakın zaman önce yapılan bir araştırmaya göre son üç yılda travmatik bir olaya maruz kalan insan sayısı erkek ve kadınlarda ayrı ayrı binleri aşıyor. En sık adı geçen travmalar ise şöyle: tecavüze ya da fiili saldırıya uğramak, ciddi bir kaza geçirmek, birinin öldürülmesine ya da yaralanmasına şahit olmak. Amerika'da sokakta yaşayan
Travmadan bahsedildiğinde çoğu insanın ilk aklına gelen konu savaş gazileri ya da çocukken ciddi suistimale maruz kalmış insanlar olur. Travma o kadar yaygınlaştı ki, birçoğumuz varlığını bile fark etmiyoruz. Herkes travma yaşar. Hepimiz, yaşadığımız travma bizi hayatımızın geri kalanında travma sonrası stres bozukluğuna maruz bırakmış olsun, olmasın, hayatımızın her- hangi bir noktasında travmatik deneyim yaşamışızdır. Travma semptomları kendilerini başlatan olaydan sonra yıllarca gizli kalabildikleri için, bazılarımız bu semptomları henüz fark etmemiş olabiliriz.
Reklam
İlaçlar travmatize olan kişinin stabilize olmasına yardımcı olmak için zaman kazanmak konusunda faydalı olabilirler. Ancak bedenin stresi dengelemek üzere vermekte olduğu kendine özgü tepkiyi bastırmak için uzun süreli kullanıldıklarında, iyileşme- ye engel oluyorlar.
Genç bir ağaç yaralandığında, o yaranın etrafından dolaşa- rak büyür. Ağaç büyümeyi sürdürürken söz konusu yara ağa- cın büyüyen gövdesine oranla nispeten küçük kalır. Budaklı gövdeler ve şekilsiz dallar yaralanma ve engellerin zamanla aşılıp üstesinden gelindiğini bize anlatırlar. Ağacın, geçmişinin çevresinden dönüp dolaşarak büyüme biçimi onun o eşsiz özgünlüğüne, karakterine ve güzelliğine katkıda bulunur. Travmatize olmanın karakteri geliştirdiğini savunmadığım kesin ama travma hayatımızın bir noktasında neredeyse bize verilmiş bir şey gibi olduğundan, ağaç imgesinin bizim için değerli bir ayna olabileceğini düşünüyorum.
Tehdit altındaki bir insan (ya da antilop) bu tehditle başa çıkmak için harekete geçen bu enerjinin tamamını boşaltmak zorundadır, aksi takdirde travma kurbanı olur. Bu enerji tortusu öyle basitçe çekip gitmez. Bedenin içine yerleşir ve genellikle çok çeşitli bir yelpazeye dağılan türlü türlü semptomlar oluşması konusunda zorlayıcı olur. Örneğin, anksiyete, depresyon ve psikosomatik veya davranışsal sorunlar bu semptomlar arasındadır. Bu semptomlar organizmanın boşalmamış enerji tortularını kapsamak (ya da tutmak veya taşımak) için baş- vurduğu bir yöntem ya da yoldur.
Travma kaderiniz olmak zorunda değildir. İnsan organiz- masına saldıran tüm illetler arasında travma nihai anlamda faydalı olmasıyla bilinir. Bunu söylüyorum çünkü travma iyileştiğinde hayat kalitesini artırabilen bir dönüşüm gerçekleşir. Bu iyileşme için her zaman bir sürü ilaç, gelişkin prosedürler ya da uzun saatler boyu uygulanan terapiler gerekmez. Travmanın nasıl meydana geldiğini anladığınızda ve travmanın çözülmesini engelleyen mekanizmaları teşhis ettiğinizde, organizmanızın kendi kendini iyileştirmek için hangi yollara başvurmakta olduğunu da kavramaya başlar- sınız. Birkaç yalın fikir ve teknikten faydalanarak bu içsel iyileşme kapasitesini engellemek yerine ona destek vermeye başlayabilirsiniz. Burada sunulan araçlar, travmanın içinden geçmenize ve daha tam, daha özgüvenli bir benlik bilinciyle yolunuza devam etmenize yardım edecekler. Travma yeryüzün- deki cehennem olabilir ama travmanın çözülmesi de Tanrı'nın bir armağanıdır - her birimize ait kahramanca bir yolculuktur
Bedenin hareket gücünü artıran, azaltan, sınırlayan ya da genişleten her şey, zihnin hareket gücünü artırır, azaltır, sınırlar ya da genişletir. Ayrıca zihnin hareket gücünü artıran, azaltan, sınırlayan ya da genişleten her şey, bedenin hareket gücünü artırır, azaltır, sınırlar ya da genişletir. Spinoza (1632-1677)
335 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.