Bana göre kitabın özet cümlesi:
"Halbuki konuşmaya ne kadar muhtacım. Her şeyi içinde boğmaya mecbur olmak, diri diri mezara kapanmaktan başka nedir?"
Kitabı okurken yeri geliyor Raif oluyorsunuz yeri geliyor Maria oluyorsunuz..
Karakterler sanki bizim çevremizden seçilmiş gibi, gerçekçi..
Sahi Raif(!), daha fazlasını yapamaz mıydı?
Sayfa sayısı yüzünden bitirmek istemediğim bir kitaptı. Ama devamını da merak ettiğimden sanırım üç günde okumuştum. Raifin, Maria'yı al(a)madan ülkesine dönüşü ve mektupların kesilmeye başlamasıyla peşine düşmeyişi ben de öfke uyandırmıştı. Peki ya Maria'nın çocuğun Raif'ten olduğunu gizlemesine ne demeli... Belki Raif bilse her şey çok daha farklı olabilirdi. Kitabın bu kısımlarını bir de Maria'nın dilinden okuyabilseydik keşke demeden geçemiyor insan :)
Güzel bir inceleme yazısı olmuş :) Raif'e süprizi olduğunu belirtiyor zaten Maria. Ama Raif pek fedakarlık yapmıyor gibi geldi bana. Romanı Raif'e sitemle bitirdim.. :)
Oysa normal hayat akışında bize sıradan gelen ama şükretmemiz gereken ne kadar da çok şey varmış..
Göğsünü gere gere markete gitmek bile aslında ne kadar da büyük bir lüksmüş..
(B.ARIKAN)