Gölgesizler; o kadar usta kelimelerle incelenmiş ki benim üzerine söyleyecek hiç bir şeyim yok! Yalnızca, ilerde nasıl bir kitaptı acaba diye düşünüp hatırlamakta zorlanmayım diye kendime küçük bir not olarak bu yorumu yapıyorum. Hasan Ali Toptaş hep merak ettiğim bir yazardı, ilk olarak yalnızlıklar eserini okudum; betimleme ve kelimeleri kullanışına o kadar hayran kaldım ki yazdığı ve yazacağı bütün kitapları da listeme eklemiş oldum. Konuya çok fazla girmeyeceğim ama beni bir hayli şaşırtan bir sonla bitti. İki berber, paralel yaşamlar, bir köy, bir kent, bir muhtar, bir bekçi, bir cennetin oğlu, bir mavzer, bir at, bir Rıza, bir Reşit, bir Güvercin ve bir ayı...
Kitaptan alıntı:
"Duvar dibinde pinekleyen ak sakallı yaşlılar gözlerini kısıp baktılar gene, birbirlerine usulca sokulup fısıldaştılar. Her gün aynı noktada oturan, kimsenin fark etmediği gizli birer yargıçtılar sanki, olup bitenleri oradan anında görüp kendi aralarında uzun uzun tartışıyor ve bir karara varıyorlardı."