"Gel, ister Mecusi, ister putperest, ne olursan ol gel.." sözü Mevlana'ya ait değildir. Bu meşhur dizelerin Kirmani isimli bir şaire ait olduğunu Ziya Paşa Harabat'ında belirtmiştir. Mevlana Dergahı'nda Necati Bey adında bir katip, eski bir dergide bunun Mevlana'nın adı altında yazılı olduğunu görmüş..
Sonra bunu, Mevlana'ya ait diye her yerde söylemeye başlamışlar.
Bu eser, söyleşi tarzında kaleme alınmış olup son mesnevihan olan Tahiru'l Mevlevi ve (Tahir olgun) vefatı üzerine Şefik Can'a vazifenin geçmesini, Mesnevi hakkında merak edilen veya tartışılan konuları, aynı zamanda Şefik Can ile aynı dönemde yaşamış olan diğer önemli şahsiyetler ile olan hatıratlarından az da olsa bahseder.
"Batı'nın panteizmi ile İslam' daki vahded-i vücud aynı değildir. Panteizmde her şey Allah'tır. Vahded-i vücudda ise her şey Allahtan'dır. O değildir, o yaratmıştır."
H. Bergson : "Bilim, sanat ve felsefeden yoksun insan toplulukları olmuştur, hala da vardır, fakat dini olmayan bir insan topluluğu henüz bulunmamıştır."
"Din, insanın içinde bir hayvan olduğu öğretisini muazzam bir kesinlikle ifade etmiştir.
Bilime göre insan , zeki bir hayvandır.
Dine göre insan, kişiliği olan bir hayvandır."
Hayatta yalnızca üç bütünleyici dünya görüşü mevcuttur. Bunlar
Dini / bilinç > Ruhun varoluşu ,
Materyalist / varlık > Maddenin varoluşu,
İslami / insan > Ruh +Madde dünya görüşüdür.
Dede Korkut hikayeleri Türk geleneğini yansıtan kıymetli yapıtaşlarından biridir. Bu,
Türklerin Oğuz boylarını kişiler, olaylar ve kahramanlıklar üzerinden geleneklerini, toplumsal yapılarını 'Dede Korkut' karakteri tarafından anlatılan, başlarda anonim olarak kulaktan kulağa, daha sonraları ise isimsiz kişilerce yazıya geçirilen kıymetli bir eserdir.