Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Beyhan erdal

Sabitlenmiş gönderi
"ibrâhîm gönlümü put sanıp da kıran kim?"
Reklam
"Birazdan pılımı pırtımı toplayıp bir yere gidecekmişim de her şeyi orada halledecekmişim, yaşamaya orada başlayacakmışım gibi şimdi ve burada sadece bekledim. Sanki bir istasyonda bir durakta hep bekledim, bekliyorum. Otobüs gelecek, bineceğim, bir yere gideceğim, her şey orada başlayacak. Beni gerçek hayatımın başlayacağı yere götürecek bir araç, tren, gemi, uçak ne olursa mutlaka gelip beni alacak. Benim hayatım bu değil, olamaz. Bir gün bir şey olacak, bir şey kökten değişecek ve gerçek hayatım başlayacak, ben de onu yaşayacağım, yaşarken de diyeceğim ki hah işte buydu. O zaman bütün eylemsizliklerimin, tereddütlerimin, kelimelere dökülmemiş muhteşem görüşlerimin, içimde sır gibi tuttuğum heveslerimin, vermediğim müjdelerimin, dilemediğim özürlerimin, inmediğim yokuşların, edip de dönmediğim vaatlerin bir açıklaması olacak."
Beyhan erdal
Bir kitabı okumayı düşünüyor
Büyük Defter - Kanıt - Üçüncü Yalan
Büyük Defter - Kanıt - Üçüncü YalanAgota Kristof
9/10 · 3.015 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Beyhan erdal tekrar paylaştı.
"Nisan yağmurları mayıs çiçeklerini getirir."
Beyhan erdal tekrar paylaştı.
Ki sen; hayal ettirdiklerini nasip edecek kudrete de sahipsin Allah’ım..
Reklam
Beyhan erdal tekrar paylaştı.
ne kalacaksa yaşadığım bunca çıldırmaktan geriye vaktinde gelmeyen her şey kadar haindir Bülent Parlak
Beyhan erdal tekrar paylaştı.
tam da havanın açık olduğu, dünyanın bir atmosfer tabakası olarak her yöne doğru şeffaflaştığı ve doğanın sırf sakinliği ile güzelleştiği günlerde, uzun zaman önce ölmüş birinin arkasında kalanın hüznü iki kat oluyormuş.
"ibrâhîm baltanın suçu yok, kırılmak puttan eskidir, bilmiyorsun. bir bilinmeze denklem olmakla geçiyor ömür, bilmiyorsun."
İnsan, yıkacağı dağı kaşığında boğulacağı suyu seçemez
Reklam
Bu tekamüle muhtaç âlemler, bu dönmeye mahkûm kervan hayalin benzersiz sırrına, güzelliğin cezbedici nuruna doğru koşup gidiyor.
Gibi olan hiçbir şeye tahammülüm yok benim. Çünkü bir şeyin yarımı tamından ya da hiç olmamasından her zaman daha fena ve tehlikeli.
Neredeyse ile çok gec arasında sıkışıp kalmışsın. Daha değil, daha olgunlaşmadı, daha var derken hop bi bakmışsın artık çok geç.
Ama sen bir doruk diledin, bir kapı değil. Bu nedenle vardığın yer bir mesken değil bir uçurumun yüksekliği.
430 syf.
·
Puan vermedi
Bin Muhteşem Güneş
Bin Muhteşem GüneşKhaled Hosseini
9.1/10 · 100,4bin okunma
123 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.