Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Beyza Akan

Beyza Akan
@Beyzakan
2 Temmuz 2001
14 okur puanı
Ağustos 2020 tarihinde katıldı
"Varlığım çevremdeki bütün varlıklarla, etrafımda kımıldaşan bütün gölgelerle bir bağlantı kurmuştu. Ta derinden, çözülemez bir biçimde dünya ile birleşmiş, varlıkların ve tabiatın ahengine katılmıştım. Benimle tabiatın bütün unsurları arasında, görülmez tellerle, bir ıstırap akımı başlamıştı. Hiçbir fikir ve hayal, bana gayntabiî gelmiyordu. Eski minyatürlerdeki rumuzları kolaylıkla çözebilir, çetin felsefe kitaplanndaki sırlara, biçim ve türlerdeki ezelî aptallıklara erişebilirdim. Çünkü o anda yeryüzünün, gökyüzünün dönüşüne, bitkilerin büyümelerine, canlıların devinimlerine katılmıştım, ortaktım onlara. Geçmiş gelecek, yakın uzak, his hayatımla eş ve ortak olmuşlardı"
Reklam
"Birden, kalbindeki sırlardan hiçbirini bilmediğimi, aramızda hiçbir bağ bulunmadığını hissettim."
"Kant'ın keşfi, dünyayı gerçekte olduğu gibi değil de kişiselleştirilip işlenmiş şekliyle algıladığımızdır. Uzam, zaman, miktar, nedensellik gibi özellikler bizim içimizdedir, dışarıda değil. Biz onları gerçekliğe dayatırız. Ama o zaman saf, işlenmemiş gerçeklik nerededir? Biz işlemeden önce orada olan, ham varlık nedir? Kant bunu asla öğrenemeyeceğimizi söylüyor."

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Julius, Nietzsche’nin sözlerini hayatını seçmesi gerektiği şeklinde anladı. Hayat tarafından yaşanmak yerine hayatı yaşamak zorundaydı.Başka bir deyişle kaderini sevmeliydi.Ve diğer her şeyin üstünde, Zerdüşt’ün, yaşadığımız hayatı sonsuzluk boyunca tekrar tekrar yaşamak isteyip istemeyeceğimize dair sürekli sorduğu bir soru vardı.İlginç bir düşünce deneyimiydi bu fakat düşündükçe soru ona daha fazla rehberlik sağlıyordu: Nietzsche’nin bize verdiği mesaja göre hayatımızı o şekilde yaşamalıydık ki aynı hayatı sonsuza dek yaşamak isteyelim. Sayfaları karıştırmaya devam etti ve fosforlu pembeyle üstünü çizdiği iki pasajda durdu. “ Hayatınızı mükemmel hale getirin. Doğru zamanda ölün.”
Reklam
"Öğrenmek, sadece filozofların değil; diğer insanların da daha az pay almakla birlikte, en çok haz aldığı şeydir."
"Gaea. Gezegen bir organizmadır. Her birimiz farklı amaçlara sahip hücreleriz. Üstelik iç içe geçmiş durumdayız. Birbirimize hizmet ediyoruz. Bütüne hizmet ediyoruz."
Sayfa 115Kitabı okudu
"Üstündeki et misin yoksa bu et senin sahip olduğun, senin dışındaki bir şey mi? Ya bedenin, o nedir söylesene. Uyarıları tepkiye çeviren bir makineden başka ne olabilir. Uyarılarla tepkiler, hatırlanan şeylerdir ve böylece bunlardan tecrübe oluşur. Öyleyse sen, bilincinde bu tecrübelerden başka bir şey değilsin. Ne düşünüyorsan o'sun sen. Senin ben'in hem öznedir hem nesne. Düşünen insan düşüncedir. Bilen insan da bilinen şey. Malik de malik olunan."
"Bir zamanlar ben, Çuang Tzu, rüyamda oradan oraya uçan bi kelebek olduğumu gördüm. Sadece kelebekliğimin bilincindeydim, insan olarak kişiliğimin bilincinde değildim. Birdenbire uyandım, yatan bendim. Şimdi bilemiyorum ben kelebek olduğumu gören bir insan mıydım, yoksa şimdi insan olduğunu gören bir kelebek miyim?"
"Şeylerin sadece kanunlarını öğrenebileceğini, anlamlarınıysa asla bilemeyeceğini fark ettiği zaman, onun için Beyaz Mantığın saati gelip çatmış demektir."
Reklam
"Eskiden beri bilindiği gibi, evren rahatsız edici büyüklükte bir yer olup, pek çokları sakin bir hayat uğruna bu gerçeği görmezlikten gelme eğilimindedir."
"Bazı şeylerin aslında göründükleri gibi olmadıkları önemli ve çok bilinen bir gerçektir. Örneğin, Dünya denen gezegende, insanoğlu her zaman kendisinin yunuslardan daha zeki olduğunu varsaymıştır çünkü bir sürü şey becermiştir... tekerlek, New York, savaşlar, vesaire... bu arada yunusların bütün yaptığı ise suya dalıp çıkmak ve eğlenmek olmuştur. Buna karşılık, yunuslar da her zaman kendilerinin insanoğlundan çok üstün bir zekaya sahip olduklarına inanmışlardır... tamamıyla aynı nedenlerden dolayı. Şurası ilginçtir ki yunuslar Dünyanın yaklaşan yıkımının farkındaydılar ve insanları bu tehlike karşısında uyarmak için birçok girişimlerde bulundular: ama iletişim çabalarının birçoğu futbol toplarını zıplatmak ya da yiyecek için ıslık çalmak şeklinde eğlendirici girişimler olarak yanlış yorumlandı, sonunda yunuslar her şeyi boşverip Vogonlar gelmeden az önce kendi yöntemleriyle Dünyayı terk ettiler. En son yunus mesajı da yanlış anlaşılmış, “Yıldızlarla Bezeli Sancak” marşını ıslıkla çalarken bir halkadan çift ters takla atarak geçmesi son derece iyi eğitimin sonucu bir beceri gösterimi olarak alınmıştır. Aslında mesaj şöyledir: Elveda ve bütün balıklar için teşekkürler. Gerçekte gezegende yunuslardan daha zeki tek bir tür vardı, onlar da zamanlarının çoğunu davranış araştırma laboratuvarlarında tekerleklerin içinde koşarak ve insanlar üzerinde korkutucu derecede ince ve ustaca deneyler yaparak geçirdiler. İnsanların bir kez daha bu ilişkiyi tamamıyla yanlış yorumlamaları bütünüyle bu yaratıkların planlarına uygun düşüyordu."
"Çünkü bir toplumun, kadınları eğitimsiz olduğu sürece başarıya ulaşma şansı hiç yoktur."
"Oldum olası sınırlarımı keşfetmeye çalışmışımdır."
"Kuantum fiziğinde bütün alternatif olasılıklar eşzamanlı gerçekleşir. Aynı anda. Aynı mekanda. Kutudaki kedi hem canlı hem de ölüdür. Kutuyu açıp onu canlı ya da ölü görebilirsin ama bir bakıma, kedi kutu açıldıktan sonra bile hem canlı hem ölüdür. Bütün evrenler birbirinin üzerine binmiş halde var olmaya devam ederler. Kuantum fiziğinin çoklu dünyalar yorumu sonsuz sayıda farklı paralel evren olduğunu söyler. Hayatının her anında, verdiğin her kararla yeni bir evrene girersin."
Sayfa 144Kitabı okudu