Böyle bir son beklemiyordum . Sonu tahmin edilemeyen ama ucu açıkta da kalmayan sonları severim . Romanı okurken birçok tahminde bulunuyorsunuz şöyle olmuştur böyle olmuştur . Ama son iki sayfayı okuyana kadar Mine’ ye ne olduğunu kestiremedim . Son sayfaları okuyunca oturdu kafamda her şey . Ahmet Ümit öyle bir kurgu yapmış ki hiçbir şeyi öylesine yazmamış. Çok sevdim okurken yaşadım . Sedat ‘ ın sevgilisine bağlılığı inancı onu bulmak için tüm çırpınışları derinden etkiledi . Polisiye roman okumanın heyecanı bir başka . Sıkılmadan yorulmadan okuyabileceğiniz bir kitap . Okumanızı tavsiye ederim
Sis ve GeceAhmet Ümit · Everest Yayınları · 201319,1bin okunma
Sevdiğiniz insanı kırarsanız,bir zaman sonra onu bulamazsınız. O her şeyini bildiğiniz bir yabancı haline gelir. Çünkü kırgınlık insanı değişmek zorunda bırakır.
“Zamanı var” cümlesine çok inanıyorum. Olmadı ama acele etme zamanı var. Her şeyin ve herkesin bir zamanı var. Sıra sana da gelir, sadece zamanı var. Doğru zaman diye bir şey var ve ben buna cidden inanıyorum.
VİCDANINI YİTİRMİŞ BİR DÜNYADAN BAŞKA NEDİR Kİ CEHENNEM ? Ahmet Ümit okumaya kırlangıç çığlığı kitabıyla başladım . Polisiye okumayı seviyorsanız bayılacaksınız . Kendini okutan bir kitap dalıp gidiyorsunuz olayların akışını merak ediyorsunuz. Elimden bırakamadım bir günde bitirdiğim bir kitap oldu . Suriyeli göçmenlerin yaşadıkları , çocuk istismarı , organ kaçakçılığı göz yumulan suçlar Ahmet ümit hepsini dile getirmiş . Gündemimizde olan meseleleri ele alması çok hoşuma gitti . Ustaca anlatılmış bir olay örgüsü ve akıcı dili ile hemen bitirmek isteyeceksiniz . Vicdanınızın sesini duymanıza yardımcı olan bir kurgusu var . Kendimi sorguladım . Üzüldüm , şaşırdım . Kitabı bitirip hemen bir Ahmet ümit kitabı daha almaya karar verdim . Hiç Ahmet ümit okumadıysanız bir kitabına mutlaka şans vermenizi isterim
Oğuz Atay okumak başka bir şey ! Açıkça söylemeliyim ki abartıldığını düşünüyordum. Hem kitaplarının hem Oğuz Atayın . Okuyunca anladım okuyanların anlattıklarını abartmadıklarını .Tehlikeli oyunları okurken ilk 100 sayfada asla bir şey anlamıyordum . Peki illa ki anlamak gerekiyor muydu ? Devam ettikçe ustaca yazılmış bir eserin içinde yaşıyormuşsunuz gibi hissettiriyor. Kesinlikle bir çırpıda okunacak kadar basit bir kitap değil. Emek istiyor. Okurken anla istiyor hissettiklerini . Kendini sorgulatıyor. Sürekli bir olay örgüsü akışında gitmiyor . Bir paragraf dahi atlasanız bir sonraki bölümü anlamayabilirsiniz. Yavaş ama elinizden bırakmadan sindirerek okumalısınız . Her kitabın da bir zamanı olduğuna inananlardanım. Eğer ağır geldiyse sonra tekrar okumak için saklayın ve mutlaka geri dönün . Tekrar tekrar okuyup çözümlemek istediğim bir kitap . Seni anlamak istiyorum Oğuzcuğum Atay ..
“Seni görmek istiyordum kısacası. İnsan görmekle bile bazı şeylerin ağırlığına dayanabilir, avunabilir, hayal kurmağa devam edebilir. Sen anlamazsın tabii. Anlamak için insanın bazı eksik yönleri olmalı.”