Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

BAHAR

BAHAR
@Bhrksky
“Büyüyemeden yaşlandık.” puslu.okur
9 Temmuz
14 okur puanı
Mart 2020 tarihinde katıldı
“Bazen insana hiçbir şey hatırlamak kadar acı veremez, özellikle de mutluluğu hatırlamak kadar . Unutamamak. Belleğin kaçınılmaz intikamı.”
Reklam
“… insanoğlu kendi yargıları, kendi inanışları ile mi yaşıyor, yoksa başkalarının yargıları, başkalarının inanışları ile mi?”
Sayfa 171Kitabı okudu
“Para toplumun yeni tanrısı olmuştu.”

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
“Biz ne dersek diyelim, insanlar inanmak istediklerine inanacaklardı. Biz de ne denli savaşırsak, o kadar kırılgan hale gelecektik.”
Sayfa 208Kitabı okudu
“Bu dünyaya keyif yapmaya mı geldik? Yoksa keyif yapacağımız sonsuz bir hayat için imtihan olmaya mı?”
Reklam
“Aynaya bakarken nasıl görünüşünü seyrediyorsa insan, kendi düşüncesinin içine bakarak da özünü seyredebilir.”
“Zamanların en iyisiydi, zamanların en kötüsüydü, hem akıl çağıydı hem aptallık, hem inanç devriydi hemde kuşku, aydınlık mevsimiydi, karanlık mevsimiydi, hem umut baharı hemde umutsuzluk kışıydı, hem her şeyimiz vardı hem hiçbir şeyimiz yoktu, ya hepimiz doğruca cennete gidecektik ya da tam öteki yana - işin kısası şimdikine öylesine yakın bir dönemdi ki ...”
Unutma, hayatını, özgürlüğünü, sahip olduğun her şeyi istiyorlar. Buna karşı koymalısın!
“— Ne hüzün, ne şüphe, ne hastalık... ne de ölüm mutluluğumuza dokunabilir.”
Sayfa 582 - OlgaKitabı okudu
“Anlamıştı ki aşk, geniş, inkar edilemez bir iyilik ve doğruluk kaynağı olduğu kadar, aşırılık ya da yanlış anlama halinde çirkinliklerin, sahteliklerin de kaynağıdır.”
Sayfa 567Kitabı okudu
Reklam
“Ya ben yaşadığım hayatı anlayamadım ya da bu hayatın hiçbir değeri yoktu. Daha iyisini de bulamadım, göremedim, kimse de göstermedi.”
Sayfa 227 - İlya ilyiçKitabı okudu
“Akıllı adam dilindekini kalbine götüren; ahmak adam da kalbindekini diline getirendir.”
Sayfa 83 - MuâviyeKitabı okudu
“Sert bir sınır olarak mağaranın duvarı, annesinin burnuyla sertçe dürtüklemesi, yine onun pençesiyle vurup kendisini yere sermesi ve birkaç kez yaşadığı açlık dönemlerinde bir türlü doyuramadığı karnı, dünyada sonsuz özgürlük diye bir şeyin olmadığını, hayatın bazı kısıtlamaları ve sınırları olduğu duygusunu yerleştirmişti ona. Bu sınırlar ve kısıtlamalar, yasalardı. Yasalara uymak, acıdan uzak durmayı sağlar ve mutluluk getirirdi.”
“Oysa büyümek hayat demekti ve hayatın yazgısı hep ışığa gitmekti.”
“Eğer bir ülkede adalet yozlaşırsa, o memleketin dibi oyulmuş demektir. Adaleti çökmüş bir milleti yok olmaktan hiçbir güç kurtaramaz.”
Sayfa 611 - ZülfüKitabı okudu
45 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.