Yaratılış bilgeliğini kavramaya doğru ilerlemeyen insan, bunun gereği zihinsel edimlerini manevi kaynaklarla donatmayan insan, sürekli kendini bir tembelliğe iten insan, kendi kendinin de engeli olur.
Yeni yeni insanlar araması, sürekli insanları izlemesi, bir yazarın durmadan yeni yeni sözcükler araması gibiydi. Yeni bir insanla karşılaştığında mutlu oluşu hep bundandı, yapıtına belki yeni bir açılım kazandırbileceği umudundaydı..
Tutunmadan insana, insana yeniden bağlanmadan, insanı yeniden sevmeden, insanların acıları ile yeniden acılanmadan ilerlenemez, insanla ulaşılacakdan Tanrı’ya..
Büyük bir yalnızlık içindedir çağdaş insan=çünkü unuttuk sevgiyi = uygulayımbilimin yoğun ağırlığı altında büküldü belimiz + ruhumuzun gereksinimlerini konuşmanın ayıp olduğu bir çağda insanlık idam edildi = yana kaymış gözlerimizle birbirimizin asılı bedenlerini seyrediyoruz ipte..