Bilge KIRIK
@BilgeceYasamak
Kitap/Fim/Dizi Önerileri için,
youtube.com/channel/UCv9J2c...
Resimlerim için,
youtube.com/channel/UCtqBNv...
Fizik Öğretmeni
20 okur puanı
Kasım 2022 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitaplar
Okuma Hedefleri
İnsan olmak üzerine.. Aynı anda hem iyi hem kötü olmak mümkün mü?
Cennetin Doğusu insanın insana baktığı,insan olmanın anlamını arayan bir kitap. Üstelik bunu Game of Thrones akıcılığında yapmayı başarıyor.
Kitabın konusunu özet geçeyim. 1900 lerin başlarında Amerika'da yaşayan çiftçi bir aile ile başlıyor hikaye..Trask'lar var Hamilton'lar var Cathy ve ailesi var...Karakterlerin birbirleri ile ve diğer ailelerle olan ilişkisini anlatan bir kitap okuyoruz. Her karakterin derin bir analizi ile birlikte..
Yüzünde bir aile hikayesi ama özünde İnsanlığın hikayesini anlatmış yazar. Bütün kardeş çatışmalarını Habil ve Kabil hikayesine bağlamış ama bunu yaparken iyiyi de kötüyü de anlamaya çalışmış. Kimi bölümlerde ise -özellikle Cathy'nin olduğu kısımlarda- insanın özünde iyilik bulunamayabileceğini kabul ettirmiş bize. Benim için bir aydınlanma oldu bu bakış açısı. Herkesi anlamaya çalışmanın ne kadar yorucu olduğunu farkettim mesela. Kimi insanlar bencil ve onlardan uzak durmalıyız. Teşekkürler 
John Steinbeck
Her satırı inci gibi özenle dizilmiş dev bir kitap 
Cennetin Doğusu Sayfa sayısı hiç korkutmasın su gibi akıyor. Çok lezzetli bir yemek gibi, bitmese keşke diye diye sonuna ulaşıyor insan.
Annene ne kadar düşkünsün?
Yabancı son yıllarda okuduğum en sağlam kitaplardan biriydi. Çarpıcı, sarsıcı, düşündürücü.. Böyle kitapları çok seviyorum.
Kitapta Marseleut karakterinin annesinin ölümü ile başlayan olaylar zincirinin nasıl da ayağına dolandığına şahit oluyoruz. Karakterinizin tek istediği kendi halinde bir yaşam sürmek ancak şansı pek yaver gitmiyor.
Dünyada nesnelere ve insanlara duygusal olarak bağlanmaya ve bu bağın gücü oranında değer addedmeye öyle alışmışızdır ki 
Yabancı 'yı okurken Marseleut'un annesinin cenazesinde sütlü kahve eşliğinde sigara içmesi bizi hayretler içinde bırakır. Bana göre Marseleut annesini sevmediğinden değil ona hiç bir duyguyla bağlı olmamasından dolayı bu kadar soğuk kanlıdır. Dünyadaki zamanını yalnızca 'o an' odaklı yaşayan bir karakter çizmiş 
Albert Camus . Öyle ki karakterimiz anlık duyguların yönlendirmesiyle yaşıyor hayatını.. Ne geçmişe ne geleceğe bağlı değil. Annesi ile birlikte yaşarken de ona göre bir fark yoktu, annesini bakımevine yerleştirdiginde de bunu yalnızca duruma mantıklı bir çözüm olarak gördü, annesi öldüğünde de hayatına devam etmek onun için çok doğaldı.
Korkutucu bir biçimde ben bu donuk duygu durumunu tanıyorum. Başedemediğim felaketler karşısında baya kurtarıcı bile oluyor aslında. Ama Marseleut bunu bütün hayatına yayınca terazinin kantarı epeyce kaçmış.
