havanın dumanlı
vaktin dar olduğu bir zamanda
bu sözü bir gül gibi bıraktın yüreğime:
“İçim içime sığmıyor! .”
şimdi sana dairim
ölesiye tutkulu
ölesiye şairim...
Sen benim sevimli intizarımsın
Kaderim, kederim, âh-u zârımsın
Sana sinsi yakarışlarla gelen
Sofrasında dehşet bulur, kan bulur
İhtiras üfleyip kâküllerine
Bir teline bile dokunan rüzgâr
Yüreğimin dergâhından kovulur
İki yıldız arası göğe asılı hamak.
Uyku, uyku... Zamansız ve mekansız, uyumak.
Uyumak istiyorum başım bir cenk meydanı;
Harfsiz ve kelimesiz düşünmek Yaradanı...