Çevremizdekilere karşı davranışlarımızda dikkatli olmamız gerek. Çünkü her ölüm geride kalan bir avuç kimseye öyle düşünceler miras bırakır ki, yapabilecekken yapılmamış, unutulmuş, boş verilmiş şeyler... Onarılabileceği halde, onarılmamış kırgınlıklar, giderilmemiş eksiklikler... İnsan için bunlardan daha acı bir düşünce olamaz! Hiçbir pişmanlık, iş işten geçtikten sonra duyulan pişmanlık kadar acı değildir. Kendimizi acıdan korumak istiyorsak bütün bunları vaktinde anımsayalım...
Ah, insan kardeşlerimizi baskı altında tutup ezerken insansal hataların karanlık sonuçlarını bir kezcik aklımıza getirsek... Bu karanlık sonuçların, yoğun, ağır bulutlar misali, evet, yavaş yavaş, gene de önlenemez biçimde göğe yükseldiklerini ve zamanı gelince gereken intikamı başımıza yağdıracaklarını bir kez düşünsek... Hayalhanemizde ölmüşlerimizin seslerinin, hiçbir güçle bastırılamayan, hiçbir buyurganlıkla susturulamayan köklü kanıtını tek bir an işitsek, şu hayatın her bir gününün beraberinde getirdiği eziyet ve haksızlıkların, ızdırap, sefalet, zulümlerin biri bile ayakta kalır mıydı hiç?
Yaşasın 1 Mayıs,
yaşasın insan onuru!
Ekmek ve hürriyet uğruna mücadele edenler dert görmesinler.
"..Dolaşacaktır en şanlı elbisesiyle; işçi tulumuyla bu güzelim memlekette hürriyet."