Aynı uykulardan farklı kabuslarla uyanmışız. Farklı yerlerden geçip bir derin nefes sonrası gelen yabancılık hissine baş eğmişiz. Farklı pencelerden uzaklara dalıp hayallere savrulmuş, benliğimizle perçinleşmiş yalnızlığımıza sarılmışız. Hiç beklenmedik anlarda hesaplanmayan hamlelerle değişim diye sızlanmış, bayağılıklarından sıkıldığımız insanlara gülüp geçmişiz.Biz hep gülüp geçmişiz. Kendimiz olduğumuz anların anlamsızlığıyla dövüşmekten bitap düşmüş, herkes kadar hiç kimse olmuşuz.
Bir amerikan yönetim bilimcisinin espirili anlatımıyla "piramit yönetiminde herkes,kendisinden bir üst kademedekinin poposunu"görür. Yarış en yakın olana yakın olmak ve mümkünse bir üst basamağa çıkıp daha az popoya muhatap olmak yarışıdır.
Güzelliği ve aşkı deneyimlemek,gündelik yaşamı yöneten lineer olmayan bir zamanı deneyimlemektir.Bunlar bir anda yoğunlaştırılmış bir zamanın yaşama yeni boyutlar kazandıran tecrübeleridir.