bengisu

bengisu
@Bngsdmn
Bazı şeyler yarım kalır Bu da bitmiş olmanın bir şeklidir..
Sıradan fâniler yaşamın sırrına erebilmek için beklemek zorunda kalırken, seçilmiş bir avuç azınlık daha perde kalkmadan bu sırra vâkıf olabiliyordu. Bu, çoğu zaman sanatın, özellikle de edebiyatın etkisiyle mümkün olabiliyordu çünkü sanat da, edebiyat da arzular ve zihinle ilişkiliydi. Bazen de karmaşık karakterler sanatın yerine geçer, onun işlevini yerine getirirdi. İşte bu insanlar sanatın ta kendisiydi; resim gibi, şiir gibi, heykel gibi, onlar da yaşamın yarattığı şaheserlerdi.
Reklam
Sevgili çocuğum, Basil içinde güzel olan ne varsa sanatına aktarıyor. Sonuç olarak, yaşamını sürdürmek için elinde önyargıları, ilkeleri ve sağduyusu dışında bir şey kalmıyor. Tanıdığım sanatçılar içerisinde yalnızca sanatı kötü olanların kişiliği güzel. İyi sanatçılar eserlerinde var oluyorlar, bu yüzden de kişilikleri sönük oluyor. Büyük şairler, özellikle de çok büyük şairler dünyanın en şiirsellikten uzak yaratıklarıdır. Kötü şairlerse büyüleyicidir. Kafiyeleri bozuldukça kendileri güzelleşirler. İkinci sınıf bir sone kitabı yayımlamak bile insana karşı konulmaz bir cazibe katar. Yazmayı beceremediği şiiri yaşamaktadır. İyi şairlerse gerçek hayatta yaşamaya cesaret edemedikleri şeyleri şiire dökerler.
... Yalnız hayatımın aşkı deme sen ona; ilk aşkım de. Birileri hep sana aşık olacak, sense hep aşka aşık olacaksın. Büyük aşk yaşamak işi gücü olmayanlara bahşedilmiş bir ayrıcalıktır. Ülkenin boş gezen sınıfı yalnız bu işe yarar. ... Sevgili çocuk, asıl hayatlarında yalnız bir kere seven insanlar yüzeyseldir. Onların sadakat, vefa diye addettikleri şeye ben alışkanlıktan kaynaklanan rehavet ya da hayalgücü eksikliği diyorum. Zihinsel dünya için tutarlılık neyse duygu dünyası için de sadakat odur; yani yenildiğinin resmidir. Sadakatmiş! Bir ara üzerinde düşüneyim. İçinde sahip olma arzusu da var. Başkasının kapacağından korkmasak kaldırıp atacağımız öyle çok şey var ki.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Lord Henry henüz gelmemişti. Dakikliğin zaman kaybı olduğu ilkesinden hareketle, prensip olarak her zaman her yere geç kalırdı.
Her şeyi değiştirmek... düzeltmek ve... gitmemek mümkün değil mi?
Reklam
Reklam
61 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.