Dostluklar kurduğumuz insanları dahi, sahiden seviyor muyuz sanki? Bir insan, bu şartlar içinde, bir başka insanın üstünde sadece kendi hallerini, kendi arzularını sever.
Hangi yönden baksanız, o sınıf farkı belası duvar gibi insanın önünde dikiliyor. Daha doğrusu, taş duvar değil de, bir akvaryumun cam çeperi gibi. Onu görmezden gelmek ne denli kolaysa karşı tarafına geçmek de o denli zordur.
“Biraz önce Kelle Kesen Sokağı demiştiniz, hiç hoş bir konuşma şekli değil, günümüzde o kadar barbar değiliz artık. Boğaz kesen demeyi tercih ediyoruz.”