Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Betül

Betül
@Btlgkc
234 okur puanı
Şubat 2020 tarihinde katıldı
Sabitlenmiş gönderi
“Yüreğimin derinliklerinin hiçbir zaman kirli bir arzuyla lekelenmediğini ve içine yuvarlandığım uçurumdan, istemesem de hep gökyüzüne doğru haykırdığımı iyi biliyorsunuz.”
Reklam
Bütün büyük adamların maiyetlerinde çalışanlara daima elbiselerini ve öteberilerini vermeleri bu yüzdendir. Roma imparatorları, krallar, büyük diktatörler hep kendileri gibi düşünsünler diye eşyalarını dostlarına hediye ederlerdi. Hatta Osmanlı hükümdarlarının, vezirlerinin kürk ve kaftan ihsan etmeleri de bu yüzden olsa gerektir. Siz, farkında olmadan tarihin büyük bir sırrını, bir çeşit psikolojik mekanizmayı keşfettiniz!
Eski bir şapkadan ve ayakkabıdan sahibinin bütün huyunu, alışkanlıklarını, hayatındaki aksaklıkları, hatta ıstıraplarının çeşidini görmek mümkündür.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Yeni bir elbise giyen adam az çok benliğinin dışına çıkmışa benzer: Kendinden uzaklaşmak, ona bir değişikliğin arasından bakmak ihtiyacı, yahut “Ben artık bir başkasıyım!” diyebilmek saadeti.
Sayfa 16
Fakat gerçekten buna bir hayat denebilir mi? Eğer yaşamak kelimesinin mânâsı her şeyden mahrum olmak ve ıstırap çekmekse, her an küçülmek ve bunu nefsinde her lâhza duymaksa, bir türlü aşamayacağı bir çemberin içinde durmadan çırpınmaksa, şüphesiz ben de, benimkiler de en derin şekilde yaşıyorduk.
Sayfa 12
Reklam
Bütün bunlara bakıp hakikaten hayatımı, mühim, anlatılması behemehâl lazım gelen bir şey sandığıma, ona olduğundan fazla bir değer verdiğime inanmayınız. Öteden beri Cenab-ı Hakk’ın insanlara bu hayatı yazmak için değil, iyi kötü yaşamak için bahşettiğine inananlardanım.
Siz de kabul edersiniz ki, her şeyi olduğu gibi söylemek mümkün değildir.
Ne diye durup dururken gelir, elâlemin rahatını kaçırırlar. Biz kendi âlemimizde yaşayan insanlarız! Her şeyimiz kendimize göredir.
Betül
Bir kitabı okumaya başladı
Saatleri Ayarlama Enstitüsü
Saatleri Ayarlama EnstitüsüAhmet Hamdi Tanpınar
8.3/10 · 41,5bin okunma
Yine de bazen Laurent’in coşkulu haline ve iyi yürekliliğine geri döndüğü, kutsal esin kaynağının kurumadığı dikkate alınırsa, Tanrı’nın acı çeken bu isyankâr ruhları hâlâ terk etmediğine inanılabilirdi.
Reklam
İnsanoğlunun en güzel kaderlerinden birine sahip olabilmesi için neyi eksikti? Akıl mı?
Therese
-Bu dünya, dedi ona Laurent, yavan bir komediden ibaret; insan daha yukarılarda ne olduğunu bilmediği halde, neden kendi gücünün sınırlarını zorlayarak yükselmek ister?
Therese Quai aux Fleurs’den satın aldığı beyaz bir gül fidanını ismini vermeden Laurent’e gönderdi. Bu ona elvedasıydı. Eve döndüğünde, kimden geldiği bilinmeyen beyaz bir gül fidanı buldu. Bu da Laurent’ın elvedasıydı.
Bizim kibarlar dünyası insanlarının gururla taşıdığı ve bizi mutluluğu risklere ve tehlikelere rağmen elde etmekten mahrum bırakan ya da onu ancak elinden kaçırdığında yeniden yakalamaya yönelten ahmakça bir gururdan ben de fazlasıyla nasibimi aldım.
Seni kimsenin haberi olmadan, düşüncelerimde bir sır gibi saklayarak, hiçbir kadının, ‘İşte ona Therese’i unutturdum,’ demesine fırsat vermeyecek şekilde seveceğim.
İlkbahar, çiçekleriyle insanın içinde aşk kıpırtıları yaratıyor; ben de sevmek istiyorum, ama birini sevmek elimde mi? Sen bile içimde gerçek aşkı esinleyemezken, bu mucizeyi başka bir kadının gerçekleştirebileceğini mi sanıyorsun? Bu büyücüyü nereden bulacağım? Dünyada mı? Kuşkusuz, hayır: Burada yalnızca hiçbir şeyini riske atmayan ve özveride bulunmaya hiç yanaşmayan kadınlar var. Haksız da sayılmazlar.
1.140 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.