Ben mutsuz kişiyim, size yüzümü getirdim bu anlamda
nasıl seğirttim işte, kızmayın işte, dün o hekim dedi ki
dönünce birden yüzüme, yüzümün bu en yitik çağına
dedi ki: siz niye yoksunuz acaba
bilmem ki – doğrusu bilmiyorum – niye yokmuşum ben
sahi ben niye yokmuşum – öyle ya – elbette sordum ona
dedim ki – ne desem beğenirsiniz – iri bir top çekiyor gibi bilardo masasından
dedim ki, falan filan..
örneğin ölüversem şu daralmış yüreği kullanaraktan
ölüversem şuracıkta
bakınca herkes orama burama
derler mi bir ağızdan: bu ölen de kim
hey tanrım! ölen de kim, yani kim yaşamış kendi adına
"Yalnızlığım bir mutluluk arayışı değil, çünkü yapımda yok mutlu olma yeteneği; hiç kaybetmemiş olanlar dışında kimsenin elde edemeyeceği huzur da değil peşinde koştuğum; bir uyku arayışı benimki, bir silinme isteği, utangaçça bir reddediş."