insanlar özgür doğar fakat her yerde zincirlidirler, yağmalarını garanti altına almak üzere zenginler tarafından yaratılan sivil toplum yanılsamasıyla baştan çıkarılırlar
Kimse, seni sen olduğun için sevmeyecek, herkes seni; seni sevmenin onlara ne kadar yakışacağını düşündüğü için, yani kendileri için sevecek. Ve bu da demek oluyor ki insan böyle yaparak yine kendini sevecek. Sen hiç sevilmemiş olacaksın hikayenin sonunda.”
Yıllar öylece geçti.
Ben içtikçe susuzluğum artıyordu,
yedikçe açlığım,
konuştukça sessizliğim,
duydukça yanıtsız kalışım,
sahip oldukça yoksulluğum,
elde ettikçe yoksunluğum,
yaklaştıkça uzaklığım,
başarılı oldukça yenikliğim,
ünlendikçe tanınmazlığım,
kalabalıklara karıştıkça yalnızlığım,
doldukça boşluğum,
sevindikçe üzgünlüğüm,
zenginleştikçe muhtaçlığım,
tanıştıkça yabancılığım artıyordu...
ta ki buralara ait olmadığımı anlayana kadar...
Çünkü, bir insana değer vermek, onun gerçeklerini anlamaya çalışmak ve onu olduğu gibi benimseyebilmektir. Ama birçok kişi diğer insanlara değer verdiği sanısıyla aslında kendi özsever ihtiyaçlarına doyum sağlar
Hele birine, “Suçluyum,kusura bakma, affet!” demeye kalk, sitemlerinden soluk alamazsın! İçtenlikle, kolayca affetmez, paçavraya çevirir seni, olmamış şeyleri de hesaplaşmaya katar, her şeyi toplar, bir şeycik unutmaz, kendinden ekler ve ondan sonra bağışlar seni.
Kim dayanabilir zamanın kırbacına?
Zorbanın kahrına, gurunun çiğnenmesine,
Sevginin kepaze edilmesine,
Kanunların bu kadar yavaş
Yüzsüzlüğün bu kadar çabuk yürümesine.
Kötülere kul olmasına iyi insanın?
William Shakespeare
Kim dayanabilir zamanın kırbacına?
Zorbanın kahrına, gurunun çiğnenmesine,
Sevginin kepaze edilmesine,
Kanunların bu kadar yavaş
Yüzsüzlüğün bu kadar çabuk yürümesine.
Kötülere kul olmasına iyi insanın?
William Shakespeare