Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Niyazi Saray

Niyazi Saray
@Cauthon
Istırabın ilacı ıstıraptır. İksinin hasıl-ı zarbı: Sevinç.
Evrensel ahlak.
Her milletin kendine has dini törenleri, metafiziğe ve ilahiyata dair çoğu zaman saçma ve insanı çileden çıkaran görüşleri olmuştur. Fakat iş adil olmanın gerekliliğine geldiğinde, bütün evren bu konuda hemfikirdir.
Sayfa 54 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Yani ben haklı haksız kavramlarının hastalık sağlık, doğru yanlış, münasip namünasip kavramları kadar açık seçik ve evrensel olduğuna inanıyorum. Haklı ile haksızın sınırlarını belirlemek çok güçtür. Tıpkı hastalık ile sağlık, münasip olan ile münasip olmayan, doğru ile yanlış arasındaki orta çizgiyi belirlemenin de güç olması gibi. Bunlar birbirine karşısan nüanslardır. Buna karşılık, keskin renkler herkesin gözüne çarpar. Örneğin, bütün insanlar bize ödünç verilmiş şeylerin iade edilmesi gerekitğini kabul eder. Fakat ben iki milyon borçlu olduğm kişinin bu parayı vatanımı zinvire vurmak için kullanacağını kesinkes biliyorsam, ona bu ölümcül silahı vermem gerekir mi? İşte duygular bu noktada bölünür. Ancak genel olarak hiçbir kötülüğe yol açmadığı takdirde verdiğim yemini tutmam gerekir.
Sayfa 46 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Bir Ahlak Var Mıdır?
Haklı haksız fikri, bana göre, onlar açısından elzemdir; zira hepsi de harekete geçip akıl yürütebildikleri andan itibaren bu konuda uzlaşmıştır. Demek ki bizi yaratmış olan üstün zekâ dünya üzerinde belli bir süre yaşayabilmemiz için adaletin var olmasını istemiştir. Aksi takdirde, kanımca, ne hayvanlar gibi kendi kendimzi besleyebilme içgüdümüz ne de onlar gibi doğal silahlarımız olduğuna ve her türden tehlikeye açık bir çocukluğun savunmasızlığı içerisidne yıllarımızı geçirdiğimize göre vahşi hayvanların, açlığın ve sefaletin pençesindne kurtulabilen bir avuç insan bir parça yiyecek ve post uğruna birbirlerine girmekle meşgul olur ve silah kullanacak duruma gelir gelmez de, tıpkı Kadmos'un ejderhasından çıkan çocuklar gibi kısa sürede birbirlerini yok ederlerdi. En azından insanlar bütün toplumların temeli olan adalet kavramını tasavvur edememiş olsalardı tek bir toplum bile olmazdı.
Sayfa 43 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Bana göre adalet kavramı bütün kâinatın onay verdiği o denli temel bir hakikattir ki, beşeri toplumları kahreden büyük suçlar bile adalet kisvesi altında işlenir. Suçların en büyüğü, en azından en yıkıcısı, dolayısıyla da doğanın amacına en zıt olanı savaştır. Oysa bu suçu adalet bahanesiyle haklı göstermeye çalışmayan tek bir saldırgan dahi yoktur.
Sayfa 44 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Tüm metinlerin kaderi budur işte. Thales'ten tutun da üniveristelerimizdeki profesörlere, en hayalperest akıl yürütücülere ve onlardan intihal yapanlara kadar hiçbir filozof oturduğu sokağın terbiyesini daha etkileyememiştir. Niçin? Çünkü insanlar metazifiğe göre değil, adetlere göre hareket eder.
Sayfa 30 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Ne olduğumu bilmediğimden yaratıcımı da bilemeyeceğime çoktan kani olduğum için cehaletim beni her an eziyor; ben de, efendimin bana vermiş olduğu vicdana aykırı hiçbir şey yapmadıktan sonra O'nun uzamda olup olmadığını bilmemin pek de önemli olmadığını sürekli düşünmek suretiyle teselli buluyorum. Öyleyse insanların Tanrı üzerine kurmuş oldığu bütün sistemler içerisinde hangisini benimsemeliyim? O'na tapmak dışında hiçbirini.
Sayfa 24 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Descartes metafizik düşüncelerle doğdumuza inanır veya inanır gibi yapar. Ben de Homeros'un zihninde İlyada ile doğdunu iddia etmek isterdim. Homeros'un ileride kâh güzel, kâh tutarsız, kâh abartılı şairane fikirler edindikten sonra nihayet İlyada'yı kaleme alacak şekilde oluşturulmuş bir beyinle doğduğu doğrudur. Bizler doğarken içimizde daha ileride gelişecek her şeyin tohumunu da taşıyoruz. Faket nasıl ki Raffaello ve Michelangelo fırçalarıyla ve renkleriyle doğmadılarsa, bizler de fikirlerle doğmadık.
Sayfa 5 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Saygıdeğer Başrahip, Saygıdeğer Şövalye'ye yıldızların yeryüzü için, yeryüzü ile hayvanların ise insanoğlu için yaratılmış olduğunu söylüyor. Fakat minik yerküremiz diğer gezegenlerle birlikte Güneş'in etrafında döndüğüne; yıldızların düzenli ve orantılı hareketleri insanlar olmadan da sonsuza dek sürüp gidebileceğine; ufak gezegenimizde benzerlerimden çok daha fazla hayvan olduğuna göre, bana kalırsa Saydıdeğer Başrahip her şeyin kendisi için yaratıldığını söyleyerek böbürleniyor ve haddiden fazla izzetinefis sergiliyor.
Sayfa 2 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
68 syf.
·
Puan vermedi
·
10 saatte okudu
Cahil Filozof
Cahil FilozofVoltaire
8/10 · 2.010 okunma
Reklam
Fakat vatan için ölmek değil, vatan için yaşamak çok daha kahramancadır.
Sayfa 29 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Kuşaklar değişiyor. Yenileniyor. Beraberinde de yeni kavramlar, yeni arzular, yeni talepler getiriyorlar. Ve yeni kuşakların miadını gerçekten çoktan doldurmuş eski bir rejim altında zorla tutulmaması gerekir; aksine daha makul ve adil, daha güçlü temelleri olan bir devlet yönetimi imkanı serilmeli ayaklarının altına. Akıllı devlet adamları olan ülkelerde bu zaten yapılıyor.
Sayfa 4 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Devlet düzeninin eski temelleri, halkların yönetimdeki eski yol ve yöntemler zamanla eski güç anlamını yitirerek, zayıf ve savunulamaz hale gelir.
Sayfa 4 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
İnsan roman gibidir, son sayfasına kadar nasıl biteceğini bilemezsin.
Sayfa 154 - Tükiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
596 öğeden 31 ile 45 arasındakiler gösteriliyor.