Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Celalettin YILDIRIM

Celalettin YILDIRIM
@CelalettinYildirim
"Bütün bunlar oldu ve şimdi buradayım," de diyorsun. "Evet ve hatta 'Şimdi ne yapabilirim?' de. Etki ol. Yeni bir başlangıç için etki ol. Tepki vererek eski hikâyeyi doğrulamak ve tekrarlamak yerine, her sorumluluk alıp, yeni bir olasılık için etki olmayı seçtiğimizde, çakma benliğin kabuğuna bir darbe indirir ve onu atlatırız. Kabuğa vurduğumuz her bir çekiç darbesinde, kabuğun o bölümü kırılıp dağılırken, o yazmayı duyacaksın belki evet, ama korkmayıp içinden sıyrılabildikçe, bu yanmalar seni korkutmayacak. Aksine birazdan, biraz daha gerçeğini yaşayabileceğini ve özgürleşeceğini müjdeleyen haberciler olarak tanımlayacaksın onları."
Sayfa 360Kitabı okudu
Reklam
"Acı mı çekelim yani?" "Hayır. Acı çekmek ile acıdan kaçmayı bırakmak aynı şey değildir. Seçimimiz, acıdan kaçmaya çalışmayı bırakmak olmalı. Ama bu zannettiğin gibi acıyı değil, gerçekten yaşayabilmeyi sunar bize. Her anı cesaretle, onunla bir olarak olduğu gibi yaşamayı getirir. Olanlara direnmeyi bırak, kontrol etmeye calışma, onlarda gördüklerine göre şekil alma çabalarını. Kendin olarak tam gözünün içine bak o anın, kendi gerçeğini sun ona ve yaşama, 'Ben de varım!' de."
Sayfa 360Kitabı okudu
Akışın zamanlaması en doğru zamandır. Sabırla bekliyorum.
Sayfa 357Kitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Sadece iç dünyamıza odaklanmamız yeterli. Evet, bilinçli bir yaşam için ana amaç, en ufak bir şekilde kötü hissettiğinde toparlanıp, 'Hooop, ben hangi gerçek dışı, hayırsız düşünceyi satın aldım'ın caresine bakmak olacak. Hemen ne yapıp edip merkeze gelmek olacak."
Sayfa 345Kitabı okudu
Bir an kalakalıyorum. Fark ediyorum: Yaşam, bir seyir esasında. Peki, seyir eden misin, seyreden mi? İnsan, her ikisi de! Bu boyutta seyir edebilen bir araca, tasarıma sahibim. Bu araç ile bir yandan seyir ediyorum yaşamda ve bir yandan da olanı seyrederek dilediğim gibi bir deneyime dönüştürebiliyorum. Ben kimim? Ben bilincim. Muhteşem insan oluşunun yapısı işte bu.
Sayfa 345Kitabı okudu
Reklam
"Ancak dikkat! İyi hissetmekten kasıt, zihne ait haz hali değil. O bir kandırmacası daha zihnin. Haz ile kandırarak genelde sorumluluğunu alamayacağın işlere kalkıştırır. 'Ama çok iyi hissedeceğim bunu yaparsam.' Böyle der zihin. Hikâyeler yazar. Hazda denge yoktur Mina. Hızla bir çıkış ve sonrasında bir iniş vardır. Hizla o hazza çıkar, ama sonrasında mutlaka düşersin. Filme aittir. Ve genelde bir döngüye sokar seni. Sorumluluk almamaya dayalı olduğu için bir şekilde pişmanlık ve akabinde büyük bir açlık yaşanır çünkü. O pişmanlığı unutmak için oluşan açlığı yatıştırmak için tekrar haz peşine! Al sana zihnin haz-acı döngüsü. İçler acısı." "Ben Miguel'de böyle tongaya düşebilirdim işte." "Tabii ki, bak bu güzel örnek. Sana zihnin diyordu ki, 'Ama bir kere daha beraber olsan çok iyi hissedeceksin.' Bir an olsan evet, peki ya sonra? Tekrar düşüş. Üstelik bu düşüşte esasında yamaman gereken bir şeyi yapmış olduğundan pişmanlık da arttığı için çok daha yoğun kara duygular gelecek. Bundan kurtulmak için tekrar adamın peşine düşme. İşte böyle dibe vurmuyor mu sözüm ona aşk yüzünden insanlar? Ne alakası var aşk ile bunun?"
Sayfa 344Kitabı okudu
"Endişeler bir tane değil ki Ma. İnsan baştan aşağı endişe yumağı, öyle çok konu var ki..." "Hayır, yanılıyorsun. Hepi topu sadece iki endise var." "İki mi?" diye hayretle soruyorum. "Tabii ki. Bak, insanın her endişesi şu iki seçenekten biri: Ya istediğim olmazsa? Ya istemediğim olursa? Her endişene bak, bu
Sayfa 341Kitabı okudu
Doğru zamanlama çok önemli. İşte yine bu yüzden bilgeler asırlardır 'Sabır, sabır,' demişler. Yaşam her an getiriyor zaten senin için o an en uygun olanı, o an ne yapacağını. Şu an olmuyorsa, şu an vakti değildir ya da o senin değildir. iki durumda da endişelenecek ve kötü hissedecek bir durum yok ki. Senin olmayan senile işlemez zaten. Vakti değilse de, olması için gerekli bir sonraki adımı sana en uygun hali ile, olgunlaştırarak, en doğru zamanda getiriyor demektir zaten, güven. Sen şimdide ne oluyorsun ve neyi deneyimliyorsun, ona bak. Yaşamın bu, burası, şimdi. O zaman yaşıyorsun. Bırak endişeyi, ne gelecek ne gidecek vesveselerini. Sen yaşamına bak, araç her an nereye gideceğini zaten biliyor."
Sayfa 341Kitabı okudu
Mina’nın Mina olarak kendini gerçekleştirmesi için en önemli iki konu var: Birincisi yön, hangi yöne gideceğiz? ilerleme biçimi ve zamanlaması. Ne zaman sapacağız? Ne zaman adım atıp, ne zaman duracağız? İkincisi: Seçim anlarında yani alternatif yönler olduğunda, en doğru kararları nasıl alabiliriz? Nereye doğru ilerleyeceğiz? Sağ mı, sol mu, orta mı gibi... İşte tüm bu soruların doğru cevapları yaradılışına yani programına ait. Mina olarak ilerlediğinde yaşamda her şey yolunda. Doğru zamanda doğru yöne ilerlersin, kendini gerçekleştireceğin kaynaklara erişebilirsin. Bu yüzden direksiyonu Can'a teslim etmemiz gerekiyor. Zihin asla bu cevapları bilemez."
Sayfa 338Kitabı okudu
Bana sorsalar, "Şu yaşamda tek bir şey söyle, ne yapalım da iyi yaşayalım?" deseler, "iyi hissetmeye bakın," derim ve diyeceğim.
Sayfa 336Kitabı okudu
Reklam
Duygu karabasanından kurtulmak adına, karşımdaki kişilere yapışmak, bile bile gerçekte benimle alakası olmayan rollere bürünmek, sonra da o kişileri kazandıktan sonra oyunbozanlık etmek gibi yollar seçmiş, en çok da kendimi darbelemişim. Oysa anlıyordum ki oyunları nasıl kuruyorsak, ilişkileri oluştururken kim olmayı seçiyor ve kabul ediyorsak, bitişinde aynı anlayışla vedalaşmalıydık.
Sayfa 335Kitabı okudu
O sırada aklıma sigara içmeyen Mina’nın ilk günleri geliyor. Tabii ya! Aynı şey. Bedenim hatırlıyor bu yoksunluk duygusunu, onun yarattığı korkuyu, çünkü aynı şey! O zaman, aynı şekilde aşabilirim bugünleri de. Tek yaptığım o fırtınanın, o karabasanın içinden geçip gidebilmekti. Şimdi de, bu konuda yaşamımda ilk defa, korkunun gözlerinin içine bakıp bırakmalıydım, teslim olmalıydım, yakacağı kadar yakıp ardından geçip gitmesine hazır öylece kalmalıydım. Hiçbir adim atmadan öylece bırakmalıydım kendimi ki geçip gitsin.
Sayfa 334Kitabı okudu
Her şey geçici bu âlemde. Acı da, hüzün de ve bunlar gibi istemediğimiz her duygu da. İçinden gecebilirsek, onu getiren anlarla birlikte geçip gidiyor, er ya da geç. Ama direnirsek acı ve ıstıraba, hüzün koyu bir karanlığa dönüşerek yapışıyor varoluşumuza. Bu nedenle cesaretle kendimizi açmak gerekiyor yaşamın her an getirdiği farklı deneyimlerde oluşan duygulara.
Sayfa 325Kitabı okudu
Senelerce kendini o kadar ilişkiler üzerinden tanımladın ki, şimdi nihayet öncelikle gerçek ilişkiyi yaşıyorsun. Kendinle ilişki kurmaya başladın ve bunu güçlendiriyorsun. Bu da en doyurucu ilişkidir. Şu an tüm varlığınla onu yaşıyorsun. Hatırla, bu anlamda ilk uyandığımda ben de benzer bir süreçten geçmiştim. Kendinle tanıştın, ilişki kurdun, tanıdıkça sevdin, daha çok sevdin, ona vermeye başladın ve ondan almaya, aşk ile gelişmeye başladın. Ki biliyorsun, ben buna en 'gerçek ilişki' derim. İşte taşmaya başladığında vermeye başlarsın dünyaya.
Sayfa 317Kitabı okudu
171 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.