Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Çağrı Boran

Çağrı Boran
@CevapSiz
Antalya
5 okur puanı
Şubat 2020 tarihinde katıldı
"Bana sorarsan başlangıç diye bir şey yoktur ki" dedi. Amaç, yani son da yoktur. Bana öyle geliyor ki, insan hatırlayamadığı bir geçmiştenleri göremediği ya da anlayamadığı bir kavgaya girişmiş. Ve insan bu savaşta bin bir çeşit zorluklarla karşılaşmış ve bunları da yenmiş. Yalnız bir tanesini yenememiş: insanı! İnsanlık kendi kendinden öyle iğreniyor ki!...
Sayfa 268
Reklam
Ama bir diktatörün yönetiminde sancılar çeken bir ülkenin dibi değişimlerin yaklaşmasıyla fokur fokur kaynarken bile, yüzeysel olaylar sıkıcı görünebilir... diktatörler sıkıcılığı severler, hatta bayılırlar.
Bu aşkın içinde bir iş var, İşin içinde Aşk yok. İçinden çıkılmıyor, içimden seni çıkartamayışlarımın.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Uzun lafın kısası, uzayan gecemin lafıdır 'Adın'... Laf kalabalığı değil, Kalabalık bir laftır senden sonra yalnızlık.
Sayfa 166Kitabı okudu
Metrekaresine 'sen' miktarında yağmur düşüyor bu gece kentime. Islak düşlerim ve giderken yıktığın duvarlarım Olası bir Sel ihtimaline karşı korunaksız kılıyor kalbimi Ve ben barınaksız Başka bir ten' e sığınmak imkansız halde Kapılıyorum Sel' ine.
Reklam
Tutarlılık, şahsiyetsizliği kamufle eder. Buna karşılık, muktedirler de kendileri hakkında kolayca yanılırlar. Sıra dışılık da, sıradanlık da hayatın sonsuz gizeminin ayrılmaz parçalarıdır. Ivır zıvırın peşinden koşan bir açgözlü mü olacaksın, paha biçilmez şeylere burun kıvıran bir müşkülpesent mi? Kulağa hoş gelen yalanlar seni yufka yürekli bir köleye çevirebilir. Kısacası, karara varmak için elimizde yalnızca sezgi ve hislerimiz vardır. Fikirler, düşüncelerden doğmaz. Bilginin asıl fonksiyonu, duygularımızı değiştirmesidir. Zihniyet, hissiyata tabidir.
Sayfa 314Kitabı okudu
Onunla değiştiğimiz rollerin bana ait kısmının oradan bakınca ne acıklı göründüğüne üzülmüyor, duygulardan kurtulmuş; yalnızca küçük kurtçukları, güveleri ve istediğimiz insanlar hayatımıza sığsınlar diye kendimizde açtığımız devasa delikleri düşünüyordum.
İnsan inanmaya karar verince bir kez, ne kadar çok mazeretle kendini kandırabiliyor.
Yıllar süren duygu vasatlığının ardından beni altüst eden bir ateşin içine atılmıştım ansızın. İçimi açmam gerektiğini, tek bir sözle kendimden çıkmak, kendimi anlatmak, kendimi ortaya dökmek, teslim olmak, bu ortaklığa dahil olmak ve sıyrılmak zorunda olduğumu hissediyordum.