Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Çiçek Tacı

Çiçek Tacı
@Cicektaci
21 okur puanı
Nisan 2020 tarihinde katıldı
Nazım
Hapisten çıktıktan sonra yapmış olduğu hareketler Türkiye'de ona karşı sempati besleyenleri bile sarsmış, kimse adını anmak istemez olmuştu. Ben de bu tesir altında idim. Etrafında uyanan nefret o kadar kuvvetli idi ki, marksist bir dünya görüşüne sahip olan, fakat düşüncelerinde yine de tarafsız kalmasını bilen Behçet Necatigil bile 1960 ve 1964 yıllarında neşrettiği Edebiyatımızda İsimler Sözlüğü, adlı kitabında onun ismini zikretmez. Son zamanlarda komünist temayüllü dergiler Nazım'ı yeniden piyasaya sürdüler. Yön dergisi «Kurtuluş Savaşı Destanı'nı bastırdı. «Yeni Dergi bazı şiirlerini neşretti, Memet Fuat'ın derlediği «Türk Edebiyatı 1965 de bazı rubaileri yayınlandı. Tarafsız «Meydan» dergisinde gençlik arkadaşı Vâ-Nû sempatik bir tonla ve romancı üslûbuyla Nazım Hikmet'e dair hâtıralarını yazmağa başladı. Bunlar sayesinde Nazım, eserlerini ve şahsiyetini yakından tanımayan ve Cumhuriyet devri şiirinin geçirdiği merhaleleri bilmeyen geniş okuyucu kitlesine yepyeni bir şair olarak gözüktü. Bu durum karşısında ben de vermiş olduğum ilk kararı değiştirmek mecburiyetinde kaldım ve burada Nazım'dan bahsetmek ihtiyacını duydum.
Sayfa 385
Reklam
Yalnızca bir tek şey istiyorum,' diye devam ettim. "O da her zaman onunla olmak, her zaman onu görmek. İstediğim yalnızca bu. Sen de âşık mısın? İtiraf et, Volodya.' Garipti ama herkesin Sonya'ya âşık olmasını ve bunu itiraf etmesini istiyordum. 'Bundan sana ne?' dedi Volodya, yüzünü bana dönerek. "Belki de.' Parlayan gözlerinden hiç de uykulu olmadığını hissederek 'Uyumak istemiyorsun, yalnızca numara yapıyordun!" diye bağırdım ve yorganı üzerimden attım. 'Hadi ondan bahsedelim. Çok tatlı değil mi?... Öyle tatlı ki eğer "Nikolay, pencereden atla!" ya da "Kendini ateşe at!" deseydi, hemen hem de büyük bir mutlulukla yapardım. Ah, ne kadar güzel bir kız!' diye ekledim.
Sayfa 101
İkinci Aşk
Hayatımda ilk kez aşkta sadakatsizlik yapmış ve ilk kez bu duygunun tadını hissetmiştim. Daimi bağlılığı, belirsizlik ve sırlarla dolu ilk aşkın ateşiyle değiştiğim için mutluydum. Aslında, aynı anda bir aşkı bitirip bir diğerine başlamak öncekinden iki kat fazla sevmektir. Yatağımda yatarken, 'Nasıl oldu da Seryoja'ya bu kadar uzun zamandır, böylesine tutkuyla bağlı kalabildim?' diye düşünüyordum. 'Hayır, sevgimi ne anladı, ne de hak etti... Ama Sonya... Canım benim!'
Sayfa 99

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Erenlerin Himmeti Senle
A beden, öylesine bir can, sende olduktan sonra ölmezsin sen... A kâfirlik, neşeyi arttır, çal-çağır; iman, seninle beraber. Karı huylulardan bezdin, yoruldun amma huy bakımından ersin sen; erlerin himmeti seninle.
Sayfa 61
BEZM-İ ELEST
Gönül, kime gitmişse, kimi kucaklamışsa odur dilberimiz, o şimşek nerede çakarsa çaksın, bizim o incimizden çakmada... Üstünde "Elest-Belâ" damgası ola altın, hangi madende olursa olsun, bizim altınımızdır.
Sayfa 76
Reklam
Dediler ki gönül bir başka havaya düşmüş, bizden ayrılmış, bir başka yerin havasında... Döndü, özürler getirerek tekrar geldi de soluğundan anladım; meğer orada bana bir aş pişiriyorlarmış.
Hasetçinin İşi Zor
İçinde tatlı bir özü olan cevizi, içinde yolu yordamı hoş inci bulunan kutuyu, hasedinden böyle kırmayı pek isteme... Çünkü onu kırarsan onun gibi daha binlercesi vardır.
UMUTSUZLUK YOK
Senin lütfundan hiçbir kul umutsuzluğa düşmedi; sana makbul olan, ebedî kabul edildi-gitti... Lûtfun, hangi zerreye bi solukçağız ulaştı da o zerre, binlerce güneşten iyi, güzel bir hâle gelmedi?
Gerçek Aşk
İnsaf et; aşk güzel bir iştir; tabiatın yolu yordamı kötüdür de o yüzden bozgunluklar meydana geliyor... Sen, şehvetine aşk adını takmışsın; fakat şehvetten aşka dek uzun bir yol var.
Madde, Maddiyat
Aşkın, bir noktanın çevresinde at sürmedeydi; yoksul gönlüm, onu gördü de belirtisinden tanıdı... Gönlüm varlık bağından kurtulduğu gün, yokluk âleminde ne aşk oyunlarına girişecek.
Sayfa 122
Reklam
Aşk
Aşkın gönlüme geldi, neşeli bir halde gitti; tekrar geldi aşkın varını yoğunu getirdi, bırakıp gitti. Dedim ki lütfet de iki-üç gün otur... Şimdi de oturdu-kaldı, gitmek aklına bile gelmiyor.
Sayfa 122
Masal Dinlemekle Olmaz
Canının içinde bir iş-güç gerek; masal dinlemekle bu düğüm çözülmez... Evin içindeki bir çeşme, dışardaki bir ırmaktan daha iyidir.
Sayfa 189
Törpü Altında
" Polis, içeride bir hıçkırık işitti. Getirdiği kara haber için, bunu pek doğal buldu. Evet, Samiye ağlıyordu. Ama üzüntüsünden değil, sevincinden ağlıyordu. Kurtulmuş, yarabbim, sonunda kurtulmuştu. Sonunda, hayır işleyen bir otomobil onu kurtarmıştı!
Sayfa 130
Törpü Altında/ Hikâye
Bu yaşamı, tam dört yıldır çekiyordu. Kendisi, kimsesiz bir kadındı. Sonra, belki küçükten beri kimsesizliğin etkisi olarak çok dayanıklı, çok sabırlıydı. İşte bundan dolayı, ilk geceden başlayıp her gün çoğalarak yaşamına çöken bu katlanılması güç karabasana ve işkenceye dayanıyordu. Onun öcü, en yalnız kaldığı saatlerde gücünü gösteriyordu. Efendi kapıyı kapayıp defolunca, sıçraya sıçraya odaları dolaşıyor, sevincinden oynuyor, akşama dek evde ses- siz sedasız, serbest ve rahat kalacağını en derin mutlulukla görüyordu.
Sayfa 126
144 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.