Dünya acayip bir gurbethâne, herkes kendi kaderinde ilerlemekte.
Alınan her nefes atılan her adım bir yere ulaştırmakta.
Menzil aslında çok yakında.
Mühim olan azığa aşkı katmakta.
Bu yolda ne düşmek boşuna ne yorulmak.
Bu yolda ağlamakta, yalvarmakta bir hazine aslında.
Biraz da iş sabırda.
Geleni hoş karşılamakta.
Kalbe gelen küdüratı, perde olan katranı kaldırmaya çalışmakta.
Evet dünya zor bir gurbethane, garipliği en derinden hissettiğin, biçâreliğini kuşandığın, sürekli düştüğün bazen kalkamadığın.
Ama bilirsen dostunu, tanırsan şah damarından da yakın olanı o vakit çevirirsin viraneni gülistanına.
Ara, bul, sev, ol.
Sabret, hisset, seyret.
S…
Bağımlı oldukları şey, derin duyguların yapay olarak neden olduğu yoğunluktur. Grass'ın yazdığı gibi, kendimizin en gerçek parçaları olan kederlerimizden çok uzaktayız. Kendine giderken acıdan uzaklaşan bir yol yoktur.