Kocası bir tartışmanın sonunda melankolik bir tavırla:’’Bana insanlardan mı bahsediyorsun?’’ demişti. ‘’İnsanlar mazide ve tarihin yaprakları arasında kaldılar.Bu gördüklerin birer karikatürden başka bi şey değildir.’’
Sabahattin Alinin tüm akıcılıkla kaleme aldığı okudukça okunası gelen bir eser. Okurken kendinizi bir film sahnesindeymiş gibi hissedecek ve kısa sürede bitireceğinize eminim…
Kuyucaklı YusufSabahattin Ali · Ataç Yayınları · 2019174,3bin okunma
Bir saniye kadar duraladuktan sonra eliyle kapıyı itti. Gördüğü manzara onu hiç şaşırtrtmadı.Kendini dört günden beri, farkinda olmadan bu sahneye hazirlamış oldugunu anladi. Ortada, son günlerde evde peyda olan masa vardi ve onun etrafinda Hilmi Bey, Kaymakam izzet Bey, Şahinde oturuyorlardi. Masadan biraz azak duran bir iskemleye Yusuf* un sahsen tanidigi fakat kim
oldugunu bilmedigi kir saçlı bir adam oturmus ud çalayordu. Sokak üstündeki sedirin bir kenarinda Şakirle Haci Etem kulak kulaga bir seyler konuşuyorlard. Diger kenarda, kendini bilmeyecek kadar sarhos olan Muazzez, yastiklara dayanmış duruyor ve öpmek için üzerine eğilen Jandarma Bölük Kumandan Kadir Bey e karşı kendini müdafaaya cabalıyordu. Kalpağı arkaya kaçmış ve saclari yüzüne dökülmüs olan Kadri Bey ter içindeydi.
Resmì ceketinin açik duran yakasindan kıllı göğsü görünüyordu.