Bir bedene tutularak aşık olunuyorsa daha güzel bir beden bir öncekini çöpe yollar.
Kaybedecek bir aydınlığın yoksa karanlıktan da korkmazsın.
Gözlerimde taşıyacağım suretini.Baktıkları ama göremedikleri olacaksın.
Seni ne kadar çok sevdiğimi kelimelere dökmedim.Okumanı değil,görmeni istedim...
Her sayfasını merakla çevirdiğim bir kitap oldu ve hemen hemen her sayfasında ince detaylar, mesajlar vardı.
Herşeyin
zennginlik ve güzellik olmayışı vurgulanmış gibi gözüksede aslında çaresizlik ve o çaresizliğin vermiş olduğu utanç vurgulanmış.Okurken beni en üzen olay bir babanın evlatlarının karşısındaki çaresizliğinin intahara sürüklenmesiydi. "En acısıda Ali nin bir daha hiç limon yemeyişi ve balığı çok sevmesi "
Başımıza gelen kötü şeyler bazen bizleri başımıza gelecek en iyi şeylere götürür.
Simru nun alevler arasında kalıp Ali ile karşılaşması gerçek aşkı bulması gibi
Zenginlikten ve güzellikten öte olan şeyler de vardı. "insanlık,samimiyet ve güven"
Güzel insanları zor imtihanlar yetiştirir..
Keyifle okuyacağınız,okumaya değer,akıcı bir kitap diyebilirim.
Okurken göz yaşlarıma hakim olamadığım ve bir yerlerden de tanıdık gelen Stefan Zweig'in güzel bir eseri "Sana,beni asla tanımamış olan sana"Cümlesi herşeyi anlatıyor aslında bir kadının severken ne kadar ileri gidebileceğinin özeti yalnız kendinden vazgeçecek kadar birine aşık olmuş bir kadının bedenini başkasına satması kadar ileri gitmesi kafamda soru işaretlerine sebep oldu.Birini canından çok severken başkasına dokunabilir misin?Ruhen değil bedenende olsa ...
Bu bana göre içindeki aşka ihanettir.
Kendisine saygısı olan hiçbir kadın bunu yapmamalıdır !
Sevmek bu değilll !
Sevmeeekkk...
Bazen de ona ulaşmak istemezsin kaybetme korkusundan çünkü o zaman içindeki savaş biter umut biter.
Her yüreğin harcı değildir dokunmadan sevmekk.
Bir solukta okumak isteyeceğiniz bir kitap