Ben ne yaptım? Bir hududu zorladım. Kendimin dışına çıkmak isterken kendime rast geldim. Meğer kul olduğumu anlamak için Allah'lık taslamalıymışım!
Meğer nasıl yaratıldığımı anlamak için bir adam yaratmaya kalkmalıymışım!
"Düşün de düşme dostum, düşün. Gereğinden fazla uyumak ölüme çalışmaktır büsbütün."
"Uyanıp düşünmek gerek yurttaşlarım, düşünüp uyanmak gerek..."
Cumhuriyet tiyatrosu ile bilinen Turan Oflazoğlu, yabancıyı yerel ile birleştirerek farklı bir seyir zevki veriyor piyeslerinde. Kendine has kalemi ve dünyası olduğu iç monolog sahnelerinde görünüyor.
Genel teması ile Sokrates'in halkı doğruya yönlendirme ve düşündürme çabasını görüyoruz. Gerekirse devleti, yöneticileri hatta Tanrıları bile sorgulayıp akla, doğrulara uymayacak her şeyi eleştirip düzeltmek gerektiğini anlatıyor insanlara. Tek mutlak içimizdeki doğruya yönelten o sesi dinlemektir.
Yaşamın gerçek manasının, ölümle var olacağını savunuyor. Bir nevi ölümsüzlük arzusu baş gösteriyor son sahnede.
Üzerine hiç düşünmediğim kavramları anlamaya, bu kavramlara tek bir açıdan bakmamaya yöneltti beni. Bildiğimi düşündüğüm birçok şey benim gördüğüm, bildiğim kısımdan ibaret değilmiş meğer. Hepimiz kendi açımızdan bakmak yerine başkalarının da pencerelerinden baksak, anlamaya çalışsak belki de bunca kavga gürültü kalmayacak..!
Uzun zamandır paylaşım yapma fırsatım olmuyordu. Daha doğrusu araya zaman girince unutmuşum bu güzel platformu ve bana kattıklarını.
Geçen süre zarfında düzenli okuma alışkanlığı kazandım, doğal olarak okuduğum tarz da değişti. Eskiyi silemem belki ama başka bir ben olarak geri dönüyorum.
Simurg gibi yeniden doğmak üzere, belki bir veda belki de merhaba...