Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Black Musa

DAHA FAZLA SAVAŞ AÇILMASIN: NİHAİ BİR ÖNLEME YOLU
Yaklaşık son on yıldır, sırasıyla ergen kızların hamile kalmasına, çocukların okulu terk etmesine, uyuşturucuya ve son zamanlarda şiddete karşı "savaş" ilan edildi. Bu tür kampanyaların sorunu, çok geç başlatılmaları, hedeflenen sorun salgın boyutlarına ulaşıp gençlerin hayatında kök saldıktan sonra gündeme gelmeleridir. Bunlar bir sorunu çözmek için ilk başta hastalığa karşı bağışıklık aşısı yapmak yerine, hastayı kurtarmaya ambulans göndermekle eşdeğer, krize müdahale niteliğinde hareketlerdir. Daha fazla ''savaş" açmak yerine, hastalık baş göstermeden önlem alma mantığıyla, çocuklarımıza bu tür sonuçlardan kaçınma şanslarını artıracak yaşama becerilerini sunmalıyız.
Sayfa 320 - Varlık YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Her birimiz karşımızdakinin iyi ya da kötü bir duygusal değişim yaratmakta kullandığı alet çantasının bir parçasıyız.
Sayfa 149Kitabı okudu
Odamı sınırlayan dört duvar arasında, varlığımı ve düşüncelerimi kuşatan hisarın içinde ömrüm azar azar eriyor bir mum gibi, hayır, yanlışım var, ömrüm bir oduna benziyor, ocaktan düşen bir oduna: öteki odunların ateşinde kavrulmuş, kömürleşmiş, ama ne yanmış, ne olduğu gibi kalmış bir oduna benziyor. Fakat diğerlerinin dumanından, soluğundan boğulmuş.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Çöpleri koklayan aç bir köpeğe benziyordum. Etrafta dolaşan, süprüntüleri koklayan, uzaktan çöpler artıklar getirdiklerini görünce korkup kaçan, saklanan, sonra geri dönüp yeni döküntüler arasından beğendiklerini seçen bir köpek gibiydim.
Özdenetimi olmayanlar, ömürlerini başka birinin ya da başka bir şeyin belirlediği yoldan giderek tamamlar, bu yüzden de boşa yaşamış olma tehlikesiyle karşı karşıyadır.
Sayfa 252Kitabı okudu
Reklam
Bu adam ermiş yawwww
Biri, "İnsan nasıl kendisinin öğretmeni olabilir?" diye sorunca Diogenes, "Başkalarında görünce kınadığı hataları yaptığında kendini herkesten önce kinarsa," cevabını verdi.
Sayfa 122Kitabı okudu
Aristoteles'ın köleliğe veya kadınlara yönelik görüşleri bir tabu veya dogma olamazlar, zira Aristoteles'in yaşadığı çağ ile şimdiki çağ farklıdır ve hiç kimse her şeyi bilemez. Buna "insanın ne olduğu" üzerine yapılan tartışmaları da örnek gösterebiliriz.
Sayfa 252Kitabı okudu
Şikayet etmek yerine üretmek, yani yolun üzerindeki tek bir taşı bile kaldırıp yerine koymak ise büyük bir gayret ister. Ne var ki, yol başkaları tarafından temizlendikten sonra temizleyenleri unutup rahatlıkla yürümeye başladığınızda, kendinizi "kimsenin yardımına ihtiyaç duymadan yürüyebiliyor" zannedersiniz. Halbuki her adımınız, siz daha doğmadan önce "fikir üretmeye" cesaret edebilen cesurlara aittir ve bu edebiyat yolunda da, felsefe yolunda da, bilim yolunda da böyledir.
Sayfa 250Kitabı okudu
Peygamberlik kurumunun temeli rüya, dinin temeli muhayyile, bilimin temeli merak, felsefenin temeliyse sorgulamaktir.
Sayfa 232Kitabı okudu
Zira insan sevdiğine karşı kör, sevmedigine karşıysa paranoyaktir. Bu sebeple sevdiklerinin -inandıkları dinin- kusurlarını göremez, sevmediklerinin -diğer dinlerin- her şeyini kusur sayarlar.
Sayfa 219Kitabı okudu
Reklam
Din insana manevi bir huzur, felsefe ise entelektüel bir haz verir. Din, insanı bu dünyada sıradanlaştırirken Tanrı'nin huzurunda mükemmellestirir; felsefe ise insanı bu dünyada mükemmellestirirken, Tanrı'nin huzurunda hadsizlestirir.
Sayfa 203Kitabı okudu
Ulan Erlik
Erlik ise, insanların yakasını asla bırakmayacaktır ve dünyada kötülüklerin yaşanıyor olmasının sebebi de budur.
Sayfa 200Kitabı okudu
Lakin akıl öyle bir ışıktır ki, önünde hiçbir karanlık duramaz ve fakat akıl, ancak çalıştığı sürece ışıltı yayabilir. Bu sebeple aklın dondugu, söndürüldüğü durumlarda, orada karanlıktan başka bir şey bulunamaz.
Sayfa 183Kitabı okudu
Ne zaman Tanrı'nin doğası üzerinde duran bir tartışma görsem, aklıma Simonides'in şu kurnazlığı gelir: Söylendiğine göre Tiran Hiero, ona bu soruyu sorduğunda Simonides bir günlük düşünme süresi istemiş; aynı soruyu ertesi gün de sorduğunda iki gün daha istemiş ve her seferinde günlerin sayısını iki katına çıkarınca Hiero hayrete düşüp niçin böyle yaptığını sormuş, o da "Çünkü düşündükçe konunun ne kadar belirsiz olduğunu görüyorum." demiş.
Sayfa 169Kitabı okudu
Kısacası eğer bir tasarlayici varsa bile, doğayı bize göre tasarladığıni iddia etmektense "bizi doğaya göre tasarladığıni" söylemek daha mantıklı bir çıkarım olacaktır. Çünkü doğa bizden çıkmadı, bizler doğadan çıktık.
Sayfa 141Kitabı okudu
368 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.