Aslında sadece üç dönemin ele alındığı yada üç konağın etkisi altında geçen bir kitaptan ziyade, Adnan'ın namus silsilesinde ne kadar namus kavramına aykırı davrandığını ve kendine itiraf edemediğini , Belkıs'ın nereden nereye geldiğini zamanın hiç ama hiç acımadığını..., Özellikle sonlarda cenaze namazının kıldıran imamın ulviyetten uzak olduğunu. dostlukların sadece dönemin liderlerine dalkavukluk olarak tanımlandığı. vicdan - zenginlik - ahlak- alafranga gibi kelimelerin ağırlığını taşıyamayan güruhu çok güzel yansıtmış. Elbet bu kadar kısa bir yazıyla inceleme olmaz ama çok kısa değindiği Anafartalar Kahramanı ATATÜRK'ümüz ile ilgili "Şimdi bir vatan insan gibi ölürken, bir insan vatan gibi ayaktaydı"sözü çok hoşuma gitti. yine sonlara doğru "Büyük hastalıklar dört mevsime tahammülü olmayan ağaçlardır" tanımlaması harikaydı. mutlaka okunması gereken harika bir eser.