Bazı şeyler tuhaftır. Örneğin ehliyet almak için bir sınavı geçmeniz ve araba kullanma izni almış olmanız gerekir. Ancak herhangi bir sınavı geçmeksizin ve mesleki yeterliliğinizi ispatlamaksızın, başkan olabilir ve en büyük sorumlulukları alabilirisiniz.
… onlara, daha önce nerede olduklarını sormayın. Onlara şimdi ne olduklarını sorun. Önceki başarılarını anlatmalarına izin vermeyin. Ya da biri size eski memuriyetinden, eski yöneticiliğinden bahsettiği zaman dinlemeyin.
… Müslümanlar hiç bir meseleyi kişiselleştirmezler, şahsileştirmezler. Hiç bir müslüman, hiç bir sarhoşa düşman değildir fakat sarhoşluğa düşmandır. Hiçbir hırsıza düşman değildir. Hırsızlığa düşmandır. Hiçbir kâfire düşman değildir, küfre düşmandır.
Yirmi birinci yüzyılın başlarında, birkaç bin Japon öğrenci, hikikomori adı verilen bir hastalıktan -evden kolaylıkla çıkamayarak normal bir şekilde iş görememe durumu- mustaripti.
Benim savım şu ki, başarı mutluluğun sadece bir öğesidir ve eğer diğer öğelerin tamamının feda edilmesi pahasına elde edilmişse, çok pahalıya mal olmuş demektir.
Bir kişi, başarıyı istemekle kalmayıp, bütün benliğiyle başarının peşinde koşmanın ödev olduğuna inandığı ve böyle yapmayanı zavallı bir yaratık olarak gördüğü sürece, hayatı, mutluluk vermeyecek derecede yoğun ve tedirgin olacaktır.