Boynumdan kafamı söküp atsam diyorum
İçinde olduğum boşluktan çıksam
Ya da içimdeki boşluğu söküp atsan
Kafamın yerine bir su dolu testi olsa
Filizleri sulasa mesela
Çocuklar gelip kana kana su içse
Bir çocuğa veya bir filize umut olsak
Başka bedenlerde yaşasak
Düşlerimizle düşüncelerimizle #Dr.MeK
Aklımda bir isim iki hece
Baştan sona okusam bir isim
Sondan başa okusam bir
Aslında iki isim tek bir çift hücre
İki farklı dünya tek bir gökyüzü
Ayrı atan iki kalp acılarsa bir
Özlemler bir, sevdalar ayrı gayrı
Çırpınışlar farklı, mutluluklar ise bir
Umutlarımı bir bulutun üstüne inşa ettim
Esen rüzgarla savrulur durur
Şimşekten kaçarken
Göz yaşlarım yağmur olur yağar üstüne
Toğrağın canan istiyen yerine
Yeşerir yabani otlar filiz bulmamış gönüllere
Adına sevda diyorlar özlem bilmezler
Hal hatır sormaktan kaçınanlar
Güneşi engelleyip bulutuma lanet ederler
Aşk yasaklandı artık halka açık yerlerde
El tutmak yol açıyor diye hesapsız
Susmalara kaldırdık tüm tutuşmaları
Yasak kelime oyunu yapmak
Yalan söylemek mecburi ve serbest ayyuka çıkmak
Artık yağmur sonraları toprak kokmak yok
Tomurcuklanmak günah
Ve bir insan gözü yüzünden yüz gün art arda uyumamak
Kimse ölmesin diye
Kimsenin aklında her sevdalı verdiği sözü geri alacak
Güneşi ayı ve hatta hiç bir tabiat olayı
Şahit gösterilmeyecek hiç bir sevdaya
Ne Ahmet Arif'im
Ne Necip Fazıl
Mısralarım buruktur kalemim künt
Dolar içime hasretin
Esen yele kokunu sorarım
Doğan güneşle yeşerir umutlarım
Akşama kesin çöker hüznüm
Bir gözümün yaşına bakarım
Bir de sensiz çırpınan kalbime
Uçan kuşa halini sorarım
Dönüp secdeye dua eder
Gam, keder, hüzün olmasın yüreğinde
Ne babana ne de annene bir şey olsun
Olursa onlara selam olsun
Aynada bendeki sene seni sorarım
Saat takmayı bıraktım artık
Kalbim akreple yelkovan arasına sıkışıyor
Ya görebilmenin verdiği heyecandan
Ya da görmemenin verdiği hüzünden
Geçmek bilmeyen kovalamacalarında
Sıkışan kalbimdi
Umutlar desen zaten eser yoktu onlardan
Tükenmişliğin verdi her bir nokta da
Bir kıvılcım umut dahi yoktu
Düşlerinin karanlık gecesine
Sevdana yanıp tutuşup, bir yanlarım kül olmuşken
Bir mum alevi kadar aydınlık olamamıştım.
Sevgi emekti, emekte bir çöp tekenesinde durur olmuştu
Elimde kalan bir saatim yoktu artık.
Zaman öldü.
Başını yastığa koyduğunda
Sımsıcak odanın içinde nefes alamazken
Sol yanın tutuşursa eğer
Beni hatırla
Anlamsız bir tebbüsüm yüzünde belirirse
Adı geçince apansız mutluk sarsa seni
Beni hatırla
Yolda yürüdüğünde kuşlar sana selama dursa
Kaldırımlar sıcaklığı yüzüne vurduğunda
Beni hatırla
İçine çektiğin sigara seni mest ettiğinde
Yediğin yemek tuzsuz olduğunda
İçtiğin çay hafif soğuduğunda
Kahven acı olduğunda
Beni hatırla
Bilki sema da sana selama durmuşum