Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Duygu Can ALP

Duygu Can ALP
@Dudujan
CİCİ,SÜSLÜ,KİTAPKOLİK VE PASTACI BİR ÖĞRETMEN DAHA NE OLSUN :) İnstagram hesabı: yirtiksayfa
BIYOLOJİ ÖĞRETMENİ
YÜKSEK LİSANS
ANKARA
1 Mart
94 okur puanı
Mart 2017 tarihinde katıldı
"...Deli olmak, düşüncelerini ilet ekten aciz olmak demek. Sanki yabancı bir ülkedesin, çevrede olup biten her şeyi görüyor, anlıyorsun, ama istediğini anlatmaktan, dolayısıyla da yardım bulmaktan umutsuzsun, çünkü orada konuşulan dili bilmiyor, anlamıyorsun. " " Hepimiz hissetmişizdir bunu. " " hepimiz bu ya da şu şekilde deliyiz zaten. "
Sayfa 73 - Can YayınlarıKitabı okudu
Reklam
"Koltuk altında kitaplar taşıdığını görüyor kardeşim. Bugünlerde hala kitap okuyan birine rastlamak gerçekten nadide bir zevk kardeşim."
Sayfa 5 - İş Bankası Yayınları- Modern Klasikler DizisiKitabı okudu
"Ama şu deli gibi sevmek deyimi de öyle beylik, öyle bayat, öyle ortada bir söz ki insana tam bir fikir vermiyor yazık ki. Bu deyim, gerçek ve derin sevgilerin yanı sıra bir anda parlayıveren duyguları tanımlamak için de kullanılabiliyor. Kuzum, Bay Bingley'nin sevgisi ne derece deli gibiydi? " " Bundan daha derin bir sevgi görmedim, desem yeridir. Çevresiyle hiç ilgilenmezdi, hep Jane'le haşır neşirdi. Her karşılaşmalarında bu durum açıkça dikkati çekiyordu. Bingley kendi verdiği baloda birkaç kızı dansa bile kaldırmayarak gücendirdi. Ben de kendisine iki kez bir şeyler söyledim, ama yanıt alamadım. Bundan daha güzel belirti olabilir mi? Herkese karşı ilgisiz davranmak aşkın özü değil midir? "
Sayfa 178 - Can YayınlarıKitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Bir zamanlar genç kızlar genç erkeklerle ateşin yanıp şarkıların söylendiği, şakaları yapıldığı, şarabın ve tafta elbiselerin, dansın olduğu, müziğin çok yüksek sesle çalındığı, kahkahaların çınladığı dolunayda ve karanlık gecelerde buluşurmuş. Bir çift göz diğeriyle buluşurmuş, kızın göğsü inip kalkarmış, oğlan bakışlarını indirirmiş ve... Bir zamanlar aşk varmış. Vikki aşkı tatmıştı. Edward tatmıştı. Isabella ve Travis tatmışt. İlk aşk, ilk öpücük, ilk her şey. Bir zamanlar çok gençtiler. Ve sonra büyüdüler. Ayın döngüleriyle zaman geçti, müzik durdu, kızlar elbiselerini çıkardı i, ateş söndü, kahkahalar kesildi. Ama sonunda, gün doğumuna kadar kesin bir şekilde başka bir adam tafta elbiseli kızın önünde durup gülümsedi,kız ona baktı, o da kıza. İlk aşk değildi. İlk öpücük değildi. Ama yine aşktı. Ve öpücük güzeldi. Kalp hala çarpıyordu. Ve kız devam etti. Devam etti çünkü yaşamak istiyordu. Mutlu olmak istiyordu. Tekrar sevmek istiyordu. Pencerenin kenarında oturup denize bakmak istemiyordu. Hatırlamak istemiyordu. İlk adamı unutmak istiyordu. Tek hatırlamak istediği ilk DUYGUYDU.
Sayfa 406 - Pegasus YayınlarıKitabı okudu
"Şeytana uymak isterseniz, sonra çekeceğiniz vicdan azabından korkun, Miss Eyre. Vicdab azabı bir zehirdir." Charlotte Brontè-Jane Eyre
Sayfa 193 - Can YayınlarıKitabı okudu
Reklam
'' Tatya, gözlerimin içine bak ve 'Artık gelmeni istemiyorum,' de. " " Alexander, artık gelmeni istemiyorum." diye fısıldadı Tatyana.
Sayfa 150 - Pegasus YayınlarıKitabı okudu
Fakat bir kadın hem zeki hem de kıskanç olursa, iki kadın haline gelir ve bu bir felakettir işte.
Sayfa 398 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
... evet, belki namuslu bir insan, ama namuslu bir insanım diye övünülür mü hiç? Herkes namuslu olmak zorunda değil midir?
Sayfa 261 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
"Tanıştığımız ilk günden itibaren sana gizli kapaklı iş çevirmemeyi önerdim. Açık olmak istedim. Bunu sana en başından söyledim. Sana doğruyu söylemeyi ve sonuçlarına katlanmayı önerdim. Bunu istemeyen sendin. Benim hiç hoşuma gitmiyordu ama boyun eğdim."
Sayfa 515 - PegasusKitabı okudu
Stefan Zweig-Mecburiyet
Ferdinand başını gökyüzüne kaldırdı, yeryüzünde insanoğlu için kendi yasasının dışında bir yasa olmadığını ve hiçbir şeyin birine bağlı olmak kadar insanı hayata bağlamadığını hissetti. Dudaklarının yakında karısının mutlu soluğunu duyuyordu, bazen ikisinin bedeni de birbirini hissetmenin mutluluğu ile titriyordu. Fakat susuyorlardı:ikisinin de yüreği sözlerin karışıklığından, insanların yasalarından kurtulmuş sonsuz özgürlüğün içimde uçuyorlardı.
Sayfa 50 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu