Son kuşlarımdı bunlar, dedim telef olmasın
Geçti artık göğsümde kuş barınmaz anladım
Esti rüzgâr bozuk bozuk, örselendi yüreğim
Eksik gedik nem varsa ezberden tamamladım
“Fatih’te yoksul bir gramofon çalıyor
Eski zamanlardan bir cuma çalıyor
Durup köşe başında deliksiz dinlesem…
Sana kullanılmamış bir gök getirsem
Haftalar ellerimde ufalanıyor
Ne yapsam, ne tutsam, nereye gitsem?
Ben sana mecburum, sen yoksun”
Yalnızlık, ah o canımızla çerçeveli kapımız, penceremiz. Ey anıların dalsız gölgesiz gün batımı... bilmem ki bir gün açılır mısınız zamanın gök bahçelerine.
İlk acı değilsin, dedim. Son acı da olmayacağım, dedi. Sevmenin ötesini görmek istemiştim, dedim. Oradan geliyorsun, dedi. "Sözcüklerden duvar örülmezmiş" dedim. (Plutarkos) Kurduğun konaklarda insanlar kendini seviyor, dedi. Yalnızlık hiç geçmiyor, dedim. Yazıyorsun ya, dedi.